bence direk denetleme işine girişmekten önce, özdenetim kazanma becerisi için çeşitli seminerler verilmeli. çünkü bizler ilkokuldan beri kendi kendimizi denetleme fırsatı hiç bulamadık. hep öğretmen korkusu, not korkusu, disiplin kurulu korkusu, sınıfta kalma korkusu, otorite korkusu.... denetleme işi çok yanlış anlaşıldı çünkü. bu yanlış anlaşılma içinde kimse yaptığı işin doğru-yanlış olup olmadığını yeterli olup olmadığını kendi kendine sınayabilme becerisini kazanamadı... biliyorum, bahsettiğim bu konu kişinin kendini yetiştirmesi, geliştirmesi ile mümkün bir konu ama ben yine herkesin yaptığı işi önce kendi vicdanı ile ölçeceği güzel bir dünya hayal etmekten kendimi alamıyorum...
kendi adıma konuşacak olursam, ben ne yaptığımı biliyorsam, yaptığım işi seviyorsam, içime sinerek yapıyorsam, gece başımı yastığa vicdanım rahat koyuyor, kazandığım paranın hakkını verdim diyebiliyorsam değil müdür, müdür yardımcısı, müfettiş feriştahı gelse umrumda olmaz... çünkü hayatta en zor şeylerden biri de insanın kendini yine başka bir insana beğendirebilmesidir. ben biliyorum, gelecek kişi, denetleyecek kişi ne olursa olsun mırın kırın edecek. insan yapısı böyledir çünkü. eksiği gediği görür de "aa bak bu da böyle güzel olmuş" demez.. bu sebeple, bu denetleme işi belki ülkemiz şartları içerisinde hocamın da bahsettiği gerekçeler sebebiyle gerekli bi şey ama özdenetim becerisine sahip öğretmenler içinse eğer denetimler tuhaf kişilikli insanlar tarafından yapılacaksa şevk kırıcı olabilir. ben böyle düşünüyorum..