Baht kâtibinin adını hasretlere ve gurbetlere yazdığı, Kader terzisinin hayat kumaşını Şah ve Sultanlarla diktiği dünyalar güzeli Bihruze’nin etrafında gelişen muhteşem bir roman.

Şah İsmail’in öz yeğeninin anlatımı ile bugünkü Alevilik ve Sünniliğin temellerinin inşa edildiği dağdağalı ve kehkeşanlı bir tarih aralığı…

Bir tarafta babasından tahtı zorla alıp, ölümüne sebep olan, şehzadelikten sultanlığa uzanan ama ‘’baba bedduasına’’ tutulup, yapacakları yarım kalan bir padişah.

Bu padişahlığın sekiz yıllık coşkun ve hazin öyküsü.

Elli; dolu yıl yaşayıp, sultanlığına hilafeti de ekleyip, üç kıtada at koşturan ama ‘’bir gözleri âhûya zebun olan’’ olan cesur, âşık ve yavuz bir sultan…

Osmanlı’nın; en cesur komutanı, en narin şairi, en onurlu aşığı olarak karşımızda duran romandaki anlatımı ile Sultan Selim.

Diğer tarafta; annesinin ölüm fermanını elleri ile veren Şıhlıktan Şahlığa çocuk yaşta ulaşan…

İran, Azerbaycan ve Horasan’a boyun eğdiren ama bir kadına ölürcesine boyun eğen… Çaldıranda’ da kaybettiği devletine değil, geride bıraktığı bu kadına daha çok yanan ve bir daha kendini toplayamayan acılı, içli bir Şah…