Aile Eğitim Kampanyası
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, MEB, Avrupa Birliği (AB) ve UNICEF'in desteğiyle "Ailem Eğitimde, Geleceğim Güvende" sloganıyla "Aile Eğitimi Kampanyası" başlattı. Kampanyanın tanıtımı amacıyla Rixos Otel'de toplantı düzenlendi.

Toplantıda konuşan Bakan Çubukçu, kampanyanın Türkiye'de 1993 yılından bu yana uygulanan aile eğitimlerine yeni bir ivme kazandırmak amacıyla hazırlandığını belirterek, aile eğitiminin 0-18 yaş grubundaki çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunu kapsadığını ifade etti.

Aile eğitiminin önemli olduğunu kaydeden Bakan Çubukçu, aile eğitiminin ve aile kurumuna yönelik sosyal desteklerin artırılması konusunda Devlet Bakanlığı döneminde de çalışmalar yaptığını anlattı. Bakan Çubukçu, şöyle konuştu: "Bir ailenin bütünlük içerisinde kendisini koruyabilmesi, sosyal doku içinde var olabilmesi o toplumun sağlıklı gelişebilmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. Bir ailenin bütünlüğüne yapılan yatırım, o ailenin dağılması durumunda oluşabilecek tüm hasarları önceden öngörme ve giderme kapasitesine sahiptir. Bugün özellikle başta dezavantajlı kesimlerin sorunları olmak üzere, özürlülerin, yaşlı bakımından tutun da her alanda aile içinde sorunların çözülmesi, bir toplumun dinamik ve güçlü olması açısından önemli."

Teknolojinin, ortamın ve koşulların hızlı değiştiğine işaret eden Bakan Çubukçu, artık günümüzde çocuklara yaklaşımın belli bir bilgiyi gerektirdiğini vurguladı. Çocukların küçük yaşlardan itibaren bilişim teknolojisiyle tanıştığını belirten Bakan Çubukçu, ailenin de bu ivmeyi yakalayamaması halinde çocuk ve aile arasında birkaç nesil fark oluşabildiğini kaydetti.

"Çocuğumuzla kuramadığımız iletişim maalesef çok ciddi sıkıntılar doğuruyor" diyen Bakan Çubukçu, çocukların suça karışmasının, madde bağımlığının, eğitimdeki başarısızlığın en önde gelen nedeninin aile içi iletişimsizlik olduğunu vurguladı.

Aile eğitiminin nasıl yapılacağı konusunda, ilgili tüm kurumların bir araya gelerek çalışma yaptığını anlatan Bakan Çubukçu, bu kapsamda 1993-2003 arasında toplam 230 bin, 2003'ten bugüne kadar da 700 bin aileye ulaşıldığını kaydetti.

Okul öncesi eğitime de önem verdiklerini söyleyen Bakan Çubukçu, "Erken çocukluk dönemi dediğimiz kritik ve riskli dönemin en iyi şekilde geçirilmesi çok önemli. Bu, hem eğitim kurumları hem de aile eğitimleriyle sağlanacaktır" dedi.

Okul öncesi eğitimin bu eğitim-öğretim yılında 32 ilde zorunlu hale getirildiğini anımsatan Bakan Çubukçu, "Aldığımız veriler okullaşma oranlarının bir hayli yukarı çekildiğini gösteriyor. Ümit ediyorum, altyapıyı tamamlarız ve tüm Türkiye'de okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirebiliriz."

Aile eğitimi konusunda toplumsal bir seferberlik başlattıklarını ifade eden Bakan Çubukçu, yapılacak çalışmaların çocukların ve gençlerin topluma yararlı bireyler olarak katılmalarını sağlamayı amaçladığını kaydetti.

AB Türkiye Delegasyonu Müsteşarı Erwan Marteil de ailenin, çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesi konusunda hayati rol oynadıklarını ifade etti. Ancak ailelerin hem AB ülkelerinde hem de Türkiye'de ciddi engellerle karşılaştıklarını söyleyen Marteil, "Örneğin uyuşturucu kullanımı, artan yoksulluk, göç, silahlı çatışmalar gibi durumlarda çoğun zaman ebeveynler çocuklarını mümkün olan en iyi şekilde yetiştirmek için gereken beceri, bilgi ve kaynaklara sahip değiller" diye konuştu.

UNICEF Türkiye Temsilcisi Reza Hossaini de çocukların en önemli eğitimcilerinin aileleri olması gerektiğini söyledi. Ailenin, çocukların korunması için ihtiyaç duyulan ilk bir ortam olduğunu vurgulayan Hossaini, şunları kaydetti: "Ancak çoğu zaman çocuklar hayatta hak ettikleri en iyi başlangıcı yapamaz, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini desteleyecek aile ortamında büyüyemezler. Yaşamın ilk yıllarında karşılaşılan fiziksel ve zihinsel bakım eksiklikleri, ilgisizlik ve istismar ile birleştiğinde çocukların yaşamlarına geri döndürülemez etkiler yapabilir. Bu kampanya yoluyla aileler eğitim ile güçlendirilecek ve çocukların tam potansiyellerine ulaşmaları desteklenecektir."

Toplantıda, torunları için aile eğitimi kursuna giden Bedriye ve Necmettin Canyurt çifti ile anne Sultan Azizoğlu da eğitimden sonra değişen hayatlarını anlattı.

Bedriye Canyurt, aile eğitimi sırasında eksikliklerini gördüğünü, artık torununa karşı daha sevecen ve sabırlı olduğunu; daha önce bunları bilmeden geçen zamana üzüldüğünü dile getirdi. Necmettin Canyurt da torununa kızmak, onu engellemek yerine artık nasıl davranması gerektiğini daha iyi bildiğini ve onunla daha iyi anlaştıklarını anlattı.

Anne Sultan Azizoğlu da kayınvalidesinin karşı çıkmasına rağmen aile eğitimine gittiğini, çevresinden de "Biz kursa giderek mi çocuk yetiştirdik" tepkisiyle karşılaştığını kaydetti. Ancak kendisindeki değişimi görenlerin de bu eğitimi almaya başladığını belirten Azizoğlu, eğitimde çocuğuyla kaliteli vakit geçirmeyi, sevgiyi paylaşmayı öğrendiğini dile getirdi.

Aile Eğitimi Kampanyası, ailelere eğitim konusunda destek vererek, çocukların çok yönlü gelişimlerini sağlamayı amaçlıyor. Kampanya kapsamında öncelikli 12 ildeki 0-18 yaş arasında çocuğu olan 75 bin dezavantajlı aileye ulaşılması hedefleniyor.

Aile eğitiminde, "çocukla daha etkili iletişim kurma yolları, çocuğun zihinsel, bedensel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarını tanımak ve desteklemek için yapılması gerekenler" konularında bilgi veriliyor.

ALINTI