tesekkürler Burcu:))
Yazdırılabilir Görünüm
tesekkürler Burcu:))
benım anlamadıgım MEB neden sıralama vermıyor? çok sacma herkesın brans bazında sırasını bılmeye hakkı var. tesekkurler Burcu.
NEDEN VERMİYOR ACABA?KARIŞIKLIK OLUYORMUŞ ATANAMAYANLAR İTİRAZ EDİYORMUŞ!Bİ DE TABİ TORPİLLE YERLEŞTİRDİKLERİ VAR ARAKLARA!BU 120 NET YAPANLARI GÖRDÜKKETN SONRA KİMSE BU SINAVIN ADİL BİR SINAV OLDUĞU MASALINI ANLATMASIN KARNIM DOYDU ARTIK ŞİŞTİM ÇÜNKÜ!
ÖSYM Başkanı Yarımağan: Tüm verileri inceledik, elimizde bulgu yok
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, günlerdir kamuoyunu meşgul eden KPSS'ye yönelik iddialarla ilgili, ellerindeki adaylarla ilgili tüm verileri incelediklerini ancak bir sonuca varamadıklarını, bundan sonra olayı savcılığın aydınlatacağını bildirdi.
Yüksek puan alan adayların soru ve cevap kağıtlarını bizzat kendisi de inceleyen Yarımağan, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'na ilişkin iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.
İddialarla ilgili geçen hafta başlatılan araştırmalardan bir sonuç elde edilip edilmediği sorusu üzerine Yarımağan, ÖSYM olarak soruşturma yapma yetkilerinin bulunmadığını, araştırma yaptıklarını ifade etti.
Bu çerçevede inceleme ve araştırma yaptıklarını belirten Yarımağan, KPSS'nin oturumlarından biri olan Eğitim Bilimleri Sınavında 350 kişi 120 sorunun tamamını yaptığını,, 3 bin 200 kişinin 100 ve üstünde soruyu doğru yanıtladığını ifade ederek, bu 3 bin 200 kişiyi incelediklerini bildirdi.
Yarımağan, şöyle konuştu:
''Bu adayların ortak yanlarını araştırdık. Hiçbir ortak yanları yok. Her üniversiteden mezun var. Tabii bazı üniversitelerden mezun olanlar biraz daha çok, neden, çünkü oradaki eğitim fakülteleri daha kalabalık olduğu için. Örneğin Gazi Üniversitesi'nden, Erzurum Atatürk Üniversitesinden, Marmara Üniversitesinden çok. Ama Boğaziçi'nden de var, Hacettepe'den de var, Abant İzzet Baysal'dan da var. Her üniversiteden, her alandan var. Matematikçisi de Fizikçisi de var, Kimyacısı da Okul Öncesi Öğretmenliği, İlköğretim Öğretmenliği okuyan da var. Yani öğretmenlikle ilgili alanlardan da var, öğretmenlik dışındaki alanlardan mezun olanlar da var.
Bu adaylar sınava nerede girmişler? En çok Ankara'da giren var. Sonra İstanbul'dan, İzmir'den var. 81 ilin 81'inde de var. Bu 350 kişi içinde de 3 bin 200 kişi içinde de. Bizdeki bilgileri açısından bu kişilerin ortak bir yanı yok. Tekrarlıyorum, bizdeki bilgileri açısından ortak yanları yok. Biz bütün bilgilerine sahip değiliz bu kişilerin.''
Bu adayların hangi tür bilgilerine sahip oldukları sorusunu Yarımağan, ''Hangi üniversiteden, hangi alandan mezunlar, kaç yılında mezun olmuşlar, hangi sınava nerede girmişler ve bazı sınavlardaki başarıları var. Bu bilgileri var ama örneğin bizde bu adayların üniversitedeki başarıları yok. Bu adaylar üniversitede başarılı mı değil mi, bu adaylar dershaneye gidiyor mu, gitmiyor mu, gidiyorsa hangi dershaneye gidiyor gibi bilgiler ile diğer bilgileri yok. Biz o bilgileri inceleme imkanına sahip değiliz'' dedi.
Bu adayların cevap kağıtları ile soru kitaplarını incelediklerini ifade eden Yarımağan, masasının üzerinde kendisinin de incelediği soru kitapları ile cevap kağıtlarını gösterdi.
-''BİZİM BURADA DEĞİŞİKLİK OLMAMIŞ, EMİNİM''-
Soru kitapları ile cevap kağıtlarının, sınav tamamlandıktan sonra ÖSYM'ye geldiğinde poşetler açılır açılmaz skeynırlardan geçirilip görüntülerin bilgisayara kaydedildiğini, bunun da bu yıl ilk kez yapıldığını vurgulayan Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim burada cevap kağıtları üzerinde bir manipülasyon yapılsa veya bilgisayar kağıtlarında birşey yapılsa bu görüntülerden biz anlayabiliyoruz. Yani bu kağıt bize böyle geldi, bunları inceledik. Bilgisayardaki kayıtlarla ilk görüntüler birebir uyuyor. Yani bizim burada bir değişiklik olmamış, değerlendirme doğru yapılmış. Emin olarak söyleyebileceğim birkaç şeyden biri bu.
Ondan sonra soru kitaplarını inceledik. Gerçi soru kitaplarını incelememiz bize kesin bir bilgi vermez ama bir kanaat verir. Sizin de gördüğünüz gibi adayların soru kitaplarının üzerinde çalıştıkları görülüyor. Cevap kağıtlarındaki işaretlerle soru kitabındaki işaretler birebir aynı. Soru kitaplarının üzerinde hesaplar yapılmış, altları çizilmiş...
Adayların hepsi bir kere kesin işaretlemiş. Bir kısmı soru kitabı üzerinde az çalışmış, bir kısmı çok çalışmış. Bir kısmı hesap yapmış. Ben buradan şu sonuca varıyorum: Bu kişilere hazır cevap gelmiş olma ihtimali yok. Benim yapabileceklerim de burada bitiyor.''
-''HERŞEYİ USULÜNE UYGUN YAPTIK''-
Eğitim Bilimleri sınavında 350 kişinin 120 sorunun tümünü doğru yanıtladığını yineleyen Yarımağan, şunları kaydetti:
''Aslında bana sorarsanız, sağlıklı bir testte bu anormal değil. Nitekim bizim bütün testlerimizde tüm soruları cevaplayan adaylar birkaç bin bile çıkabilir. Çıkmasını da isteriz biz çıkmazsa test kötüdür. Ama Eğitim Bilimleri testinde bundan önceki yıllarda galiba bir yıl çıkmış bir-iki kişi, soruların tümünü yanıtlayan pek çıkmıyormuş. Düşündürücü olan bu ama normali de sanki bu seneki gibi.
Dolayısıyla bizim verilerimizden bir sonuç elde etmemiz mümkün değil. Bizim verilerimiz burada bir usulsüzlük, bir kopya, soruların sızması biçiminde bir olayın olduğuna ilişkin bir veri içermiyor, bir bulgu yok.
Herşey usulüne uygun olarak yapıldı, sorular hazırlandı. Matbaada çok sıkı güvenlik önlemleri altında sorular basıldı. Matbaanın binası soruların basıldığı dönemde jandarmanın 24 saat kontrolü altındaydı. Matbaada elektronik karartma yapıldı. Sınav evrakı her yıl olduğu gibi kapalı kamyonlarla polis nezaretinde sınav merkezlerine sevkedildi. Oralarda kapalı odalarda muhafaza edildi. Ankara'dan gönderdiğimiz öğretim üyeleri 24 saat başında beklediler. Biz bütün sınavlarda yaptığımız önlemleri bu sınavda da yaptık ve hiçbir olumsuz durum bize aksetmedi, şurada şöyle oldu, böyle oldu diye. Elimizdeki verileri incelediğimizde bir sonuca varamıyoruz.
Peki sonuç nedir? Ya hiçbir şey olmamıştır ki bu bence ciddi bir olasılık veya birşey olmuşsa, bir sızma olmuşsa nereden olduğunu ancak savcılık bulabilir. Yani bunu adaylarla konuşarak, ancak savcılık bulabilir kanaatindeyiz.''
''Eğitim Bilimleri Sınavında tüm soruları doğru yanıtlayan karı-kocanın sınav kağıtlarının incelenmesinden nasıl bir sonuç çıktığı'' sorusu üzerine Yarımağan, şöyle konuştu:
''Sınavda aynı soyadlı kişiler var. Örneğin birisi 116, birisi 100 almış. Bunlar geçen sene de 97 almış. İkisi de gayet normal görünüyor.
Tam alanları da araştırdık. Bu 3 bin 200 kişiden yaklaşık üçte biri geçen sene ya sınava girmemiş ya da Eğitim Bilimleri sınavına girmemiş. Ama üçte ikisi geçen sene KPSS'ye girmişler. Bunların içinde çoğunun geçen seneki başarıları yüksek ama çok düşük olan birkaç kişi de var. Mesela geçen seneki başarılarını üçe katlayan kişiler de var.''
-''MOTİVE ETMEK İÇİN YAZI YAZMIŞLAR''-
Geçen yıl başarısı çok düşük olup da bu yıl başarısını üçe katlayanların nasıl açıklanacağının sorulması üzerine Yarımağan, şunları söyledi:
''Ben herşeyin olabileceğini düşünüyorum, aksi ispat edilmedikçe. Ben soru kitaplarını okuduğumda gözlerimi yaşartan ifadeler de oldu. Bu çocukların içinde sınav sırasında kendi kendini motive edenler var. Mesela 'ha gayret' diye yazmış, 'ah bir öğretmen olsam' yazmış. Belli ki yanıp tutuşuyor. Böyle bir aday bu heyecanla yıl boyu çalıştıysa başarılı da olur.
3 bin 200 kişinin 3 bin 200'ü de geçen sene çok başarısız olsa, bu sene başarılı olsalar tamam ama bunların içinde çok başarılı olanlar da var ama dediğim gibi geçen sene çok başarısız olanlar da var. Mesela geçen sene 5,5 almış bu sene 110 almış. Böyle adaylar da var ama böyle aday 3 kişi. O adayların soru kitaplarını incelediğimde soru kitaplarında bir anormallik göremiyorum. Yani benim buradan bir sonuca varmam mümkün değil. Şimdi bu beni aldatmak için mi bunu yapmış.
Ben şu kanaate vardım, bu adaylara, eğer bir olay olmuşsa hazır cevap gelmemiş. Ondan eminim. Yani telefonla sınav sırasında şu sorunun doğru cevabı şudur diye cevap gelmemiş. Soruları salonda kendileri çözmüşler. Eğer bir olay olmuşsa bu olay sınavdan önce bu kişilere soruların bir şekilde ulaşmış olması olabilir.
Yani sınavdan önce bir gün önce bu kişilere ulaşmışsa da ben şunu düşünüyorum: Eğer bir şekilde 300-500 kişiye sorular bir türlü servis edilmiş olsaydı, ben yüzde yüz eminim şimdiye kadar bunun kokusu çıkardı, birkaç kişi bize ihbarda bulunurdu. Çünkü Polis Meslek Yüksekokulu sınavında bunu gördük. Çok daha küçük bir sınavda adaylar bizzat bize ulaşıp söylediler, 'şöyle şöyle oldu' diye. Sonunda olay bence olay savcıya düşüyor, organize suçlara, polise düşüyor. Bir olay olmuşsa ortaya çıkaracaklar.''
Yarımağan, ÖSYM'deki araştırmanın tamamlanıp tamamlanmadığı konusunda da şunları söyledi:
''Biz araştırmaya devam etsek bile bizdeki verilerden bir sonuç çıkmıyor. Şu olsaydı mesela 470 kişinin soru kitabı tertemiz olsaydı diyecektim ki 'bu çocuklara sorular bir yerden gelmiş' veya 'soru kitaplarındaki cevaplarla cevap kağıtlarındaki cevaplar birbirinden farklı, bunlar burada değiştirilmiş' gibi şeyler söyleyebilirdim. Veya bu adayların hepsi X şehrinde sınava girmiş veya X üniversitesi mezunu o zaman orada olayı araştırın derim. Ama 81 ilin 81'inde de var. 150 üniversitenin neredeyse hepsinde de var. Her üniversiteden, her şehirden biyoloğu da var, kimyacısı da var, Türk Dili ve Edebiyatı'ndan da var, meslek lisesinden matbaa öğretmenliği mezunu da var, yani adayların ortak yanları yok.''
''Belli grupların, bazı dershaneler olaya karıştığı yönündeki'' iddiaların anımsatılması üzerine Yarımağan, ''Varsa öyle birşey, soru sızdıysa, nasıl sızdı, kimden sızdı bunu güvenlik güçleri, savcı ortaya çıkarsın. Eğer yoksa onu da ortaya çıkarsın ve bu kurumu haksız yere yıpratmaya çalışmasınlar'' dedi.
--------------------------------------------------------------------------------
ÖSYM ÜZERİNDE BİLEK GÜREŞİ YAPILIYOR
ANKARA - ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, KPSS'ye yönelik iddiaları değerlendirirken, bazı güçlerin kurum üzerinde ''bilek güreşi'' yaptıkları belirterek, ''Soruşturma yapacaklarsa yapsınlar. Meclis de yapsın, Cumhurbaşkanlığı da yapsın. Bizim kurumsal olarak hiçbir kusurumuz olmadığı kanaatindeyim. Biz görevimizi yaptık, fazlasıyla yaptık, yapıyoruz. Bir suç varsa onu da çıkarsınlar ortaya'' dedi.
Yarımağan, KPSS'ye yönelik iddialarla ilgili yaptıkları çalışmalara ilişkin açıklamalarda ve değerlendirmelerde bulundu.
YÖK Denetleme Kurulu'nun konuya ilişkin soruşturma yapmak üzere görevlendirildiğini ancak henüz ÖSYM'ye gelmediklerini söyleyen Yarımağan, ''Herhalde önce bizim burada yapacaklar. Onlar tabii bizlerle görüşebilirler, öğretmenlerle görüşebilirler soruları hazırlayanlarla görüşebilirler ama onların adayları çağırma yetkileri yok. Onların da bizim de yok'' diye konuştu.
YÖK Başkanı veya üyelerle bu konuda yeniden toplantı yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine Yarımağan, zaman zaman telefonla görüştüklerini ifade etti.
-''HERŞEY NORMAL GİTTİ''-
Yüksek puan alan adayların bilgilerini araştırdığını, soruları hazırlayan hocalarla da görüştüğünü yineleyen Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim yapabileceğim başka birşey yok. Biz elimizdeki belgeleri inceleyebiliriz ancak. Onun ötesinde, zaten bir olay olsa bütün sınav salonlarında tutanaklar tutuluyor. Bütün sınav merkezi yöneticilikleri, bir olay olsa bize rapor olarak yazıyorlar. Matbaada sorular basılırken bizim elemanlarımız 24 saat orada da nöbet tutuyor, jandarmayla birlikte. Bütün bu olaylar sırasında bize intikal etmiş hiçbir şey yok. Tuhaf bir olay, başka birşey olmamış. Artı bilgisayar kayıtları, cevap kağıtları, adayların bilgilerini araştırdık. Yapabileceğimiz bundan ibaret. Bizdeki bilgilerde bir anormallik yok.''
Sınav evrakı sınav merkezlerine gittikten sonra birşey olma olasılığı bulunup bulunmadığı konusunda Yarımağan, şunları söyledi:
''Orada da bir ihtimal vermiyorum. Çünkü 81 merkezde bu sınav yapılıyor. 81 merkeze kapalı kasa kamyonla polis nezaretinde gidiyor ve orada soruların saklandığı odaların önünde nöbet tutmak üzere biz Ankara'dan her ile iki kişi gönderiyoruz. Sınav evrakının bulunduğu odanın kapısı kilitleniyor, mühürleniyor ve 24 saat kapının önünde bizim Ankara'dan gönderdiğimiz ve buna ek olarak yerel görevliler bekliyor. Bizim bütün sınavlarımızda bu olur. Bu konuda bir ihlal olduğu, bir olay olduğuna ilişkin de bize hiçbir şey intikal etmedi. Herşey normal gitti.''
''Siz bilim adamı kimliğinizle elinizdeki verileri inceleyip buna göre vardığınız sonucu söylüyorsunuz ama iddiaların bir başka boyutları da var. Bir karı-koca aynı sınavda 120 net çıkarabilir mi, geçen yıl çok düşük puan almış adaylar bu yıl nasıl yüksek puan alabiliyor?'' sorusuna Yarımağan, şu yanıtı verdi:
''Ben ne kesin olmuştur diyebilirim, ne de kesin olmamıştır diyebilirim. Ama benim elimdeki veriler, bana intikal eden bilgiler, bizim aldığımız önlemlerde bir anormallik yok. Bunu söylüyorum ama kesin birşey olmamıştır diyebilmem de mümkün değil. Ben zaten onun için diyorum ki eğer olmuşsa bunu savcılık ortaya çıkarır. Eğer organize bir olay olmuşsa, organize bir suç örgütü varsa buna kimler katıldı hiç bilemem. Tamamen hayali konuşuyorum. Bunu ben ortaya çıkaramam. Ama ben şunu söyleyebiliyorum, bizim burada, sınav evrakı ÖSYM'ye geldikten sonra yapılan değerlendirmede bir anormallik olmadığını ben belgelerle görüyorum. Bizim burada olmamıştır. Bilgisayar kayıtlarımız doğrudur, değerlendirmemiz doğrudur.''
-''KİM GELİYORSA GELSİN DENETLESİN''-
KPSS ile ilgili iddiaların ardından kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, soru önergeleri verildiği ve Meclis araştırması istendiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan şunları söyledi:
''Ben kim gelecekse gelsin istiyorum. YÖK, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu, onlar da gelsin, savcı da gelsin. Kim geliyorsa gelsin denetlesin. Birşey varsa çıkarsınlar ortaya. Kurum haksız yere eleştiriliyor. Ben kurumsal olarak bir kusurumuz olmadığı kanaatindeyim ama herşey de benim elimde değil. Biz önlemlerimizi almışız, hepsi polis nezaretinde, jandarma nezaretinde, öğretim üyesi nezaretinde, bunları görevlendirmişiz. Herkesin raporunu almışız, herşey normal ama bütün buna rağmen bizim bilmediğimiz bir olay olduysa onu ben ortaya çıkaramam, bilemem. Benim kişisel kanaatim olmadığı yönünde ama emin değilim, kesin konuşamam.''
-''HAKSIZLAR''-
''ÖSYM'ye yönelik tepkileri haklı buluyor musunuz?'' sorusuna Yarımağan, ''Haksız buluyorum. Bazı güçler ÖSYM üzerinde bilek güreşi yapıyorlar'' dedi.
Bunları hangi güçler olduğu sorusu üzerine Yarımağan, ''Bilemiyorum. Hatta bizim arkadaşlarımızın bir kısmında şu kanaat de var, bu olaylar, birilerine bir menfaat sağlamak için değil, ÖSYM'yi yıpratmak üzere planlanmış hareketler diyenler de var'' diye konuştu.
''Bu kanaati oluşturacak herhangi bir veri var mı?'' sorusunu Yarımağan, ''Öbürleri nasıl sonuç çıkarıyorsa bizimkiler de öyle sonuç çıkarıyor. Olaylardan dolayı öyle düşünenler var'' diye yanıtladı.
-''ŞEVKİM KIRILDI''-
Hakkındaki suç duyuruları konusunda ne düşündüğünü Yarımağan, ''Herşeyi yapsınlar. Ben 37 yıl şerefiyle bu kuruma hizmet etmiş biri olarak ben kurumla özdeşleşmiş biriyim. Ben gocunmam ama bütün şevkimi kırdı. Ben, şimdi kaçmıyorum ama olaylar durulur durulmaz ayrılacağım. İnsanın bir de sağlığı var. Haksız yere bir kurumun, bir kişinin üzerine bu kadar gelinmez. Ben buradayım. Hesabımı vereceğim ama verdikten sonra da ayrılacağım'' sözleriyle aktardı.
Basında çıkan haberlerden de yakınan Yarımağan, ''Basın istiyor ki onların istediklerine alet olayım. Onlar birşey söylesin ben birşey söyleyeyim. Tabii bundan basın kazanç da sağlıyor, onun da farkındayım. Belli gazeteler, belli kanallar bu konuda reytinglerini artırıyorlar. Biz görevimizi yapık, fazlasıyla yaptık, yapıyoruz ve bir suç varsa onu da çıkarsınlar ortaya'' dedi.
-''ASLINDA, BU YIL NORMAL''-
Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim kurumumda bir suiistimal yapılmamış, bir sahtekarlık yapılmamış. Bana intikal etmiş bir rapor yok, hiçbir şey yok. Adayların elimdeki bilgilerini incelediğimde bir sonuca varamıyorum. Normal olmayan tek şey, aslında normal olmasına rağmen, geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında normal olmayan tek şey, tüm soruları yapan adaylar çıkması.
Yine tekrarlıyorum, aslında bu yıl yapılan normal. Test değerlendirmesine göre bu yılın sonuçları normal, geçen yıl anormal. Ancak geçen yıllarda tüm soruları yapan yokken bu yıl çıkınca o biraz kafa karıştırıyor, onu kabul ediyorum. Soruları hazırlayanlara onu da söyledim.
Bu seneki sınav kalabalık bir sınavdı. Bu sınav iki yılda bir kalabalık yapılıyor, yani iki yılda bir adayların sayısı artıyor. Tekli yıllarda daha az sayıda adayla sınav yapılıyor. 2008 ile karşılaştırdığımda 2008'de testin ortalaması 52 küsür imiş, bu yıl 61 küsür. Yani 9 puan yükselme var. Bu ciddi bir yükselme. Tabii geçen yıl müfredat da değişmiş. Geçen yıldan beri soru türleri de değişmiş. Bu yıl geçen yılın aynısı, geçen yıl ilk defa yeni soru türleri yeni müfredata göre sorular hazırlandığı için sorular adaylara biraz ters gelmiş olabilir, bu nedenle geçen sene başarı biraz düşük olabilir. Zaten geçen sene 3-5 soru da iptal edilmişti. Ama bu sene geçen seneki soru türleri devam ettiği için ona göre insanlar hazırlanmış da olabilirler. Ben olayın hep iki yönünü görmeye çalışıyorum. Herşey normal de olabilir. Yani şu andaki verilerde bir yöne doğru bir ağırlık yok.''
-''BİRKAÇ TÜRLÜ KURYEMİZ VAR''-
ÖSYM olarak yaptıkları araştırma çerçevesinde sınavda görev alanlarla görüşülüp görüşülmediği sorusuna Yarımağan, görevlilerin üniversite öğretim elemanlarından oluştuğunu, genellikle araştırma görevlileri ile yardımcı doçent veya doçentlerin görev aldıklarını anlattı. Yarımağan, şunları kaydetti:
''Bizim birkaç türlü kuryemiz var. Bir nakil kuryesi. Her kamyona şoförün yanına bir polis biniyor, kamyonun arkasında bir polis arabası gidiyor, polis arabasının içinde de bizim bir öğretim üyesi var. Bir de koruma kuryesi var. Ankara'dan iki kişiyi sınav evrakı gelmeden önce ile gönderiyoruz. İle gidiyor, soruların saklanacağı odayı kontrol ediyor, sorular gelince odaya taşınmasına nezaret ediyor, kapıyı kilitleyip mühürleyip önünde 24 saat sınav sabahına kadar bekliyorlar.
Ayrıca her ile biz Ankara'dan o ilin risk düzeyine göre belirli sayıda ÖSYM temsilcisi gönderiyoruz. Bazı illere her binaya bir kişi gönderiyoruz. Onlar da sınav günü sınavın standart biçimde yapılmasını sağlamaya çalışıyorlar.
Bunlar her sınavda değişiyor. Her yıl kim nereye gitmek istediğini bize bildiriyor, biz de onların arasından seçiyoruz. Geçen yıl gidenleri bu yıl göndermemeye çalışıyoruz. Farklı üniversitelerden karıştırmaya çalışıyoruz.''
Yarımağan, soruların nasıl hazırlandığı konusunda da ''Soru hazırlayanlar Ankara'daki üniversitelerden öğretim üyeleri. Onlar da zaman zaman değişiyor ama orada süreklilik önemli. Özellikle koordinatör arkadaşımız daha önce ÖSYM'de de çalışmış olan ÖSYM'den üniversiteye geçmiş bir arkadaşımız'' dedi.
-''BENİ DE SORUŞTURSUNLAR''-
Soruları hazırlayanlar konusunda şüphe bulunup bulunmadığı sorusunu Yarımağan, şöyle yanıtladı:
''Bizim güvendiğimiz arkadaşlarımız. Ama denetçiler, savcılar araştırsınlar tabii. Beni de soruştursunlar, onları da soruştursunlar. Ben güvenilir buluyorum. Koordinatör arkadaşımızı çok iyi tanıyorum. Bu şekilde bize soru yazmaya gelen üniversitelerden 100'ün üzerinde öğretim üyesi var. KPSS'de eğitim bilimlerinde 5-6 kişi. Ama hukukta, iktisatta, istatistikte, uluslararası ilişkilerde, kamu yönetiminde var. Bunların hepsindeki soruları üniversiteden gelen hocalar hazırlıyor. Ben bunların hepsini de tek tek tanımam açıkçası.''
-memurlarnet-
başka ne diyebilirler ki ????????????
hocam haberiniz yok sanırım branş bazında sıralamalar verildi...
https://www.onceokuloncesi.com/2010-...iz-t41703.html burdan bakabilirsiniz...
ayrıca 2009 un branş bazında sıralamasıda verildi...
https://www.onceokuloncesi.com/2010-...iz-t41703.html lim10 branş bazında sıralamalar verildi burdan bakabilirsin...ayrıca hocam 2009 unda verildi, hatta buraya linki verdim ama başka sitenin adresini vermek yasak olduğu için silindi...
ÖSYM Başkanı: Hesabımı vereceğim ama verdikten sonra da ayrılacağım
''KİM GELİYORSA GELSİN DENETLESİN''
KPSS ile ilgili iddiaların ardından kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, soru önergeleri verildiği ve Meclis araştırması istendiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan şunları söyledi:
''Ben kim gelecekse gelsin istiyorum. YÖK, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu, onlar da gelsin, savcı da gelsin. Kim geliyorsa gelsin denetlesin. Birşey varsa çıkarsınlar ortaya. Kurum haksız yere eleştiriliyor. Ben kurumsal olarak bir kusurumuz olmadığı kanaatindeyim ama herşey de benim elimde değil. Çünkü bu sınav 81 ilde yapılıyor, bilmem kaç bin salonda yapılıyor. Matbaada basılıyor, günlerce bunun basılması sürüyor. Kamyonlarla sevkediliyor. Burada bana intikal etmiş hiçbir bilgi yok. Biz önlemlerimizi almışız, hepsi polis nezaretinde, jandarma nezaretinde, öğretim üyesi nezaretinde, bunları görevlendirmişiz. Herkesin raporunu almışız, herşey normal ama bütün buna rağmen bizim bilmediğimiz bir olay olduysa onu ben ortaya çıkaramam, bilemem. Benim kişisel kanaatim olmadığı yönünde ama emin değilim, kesin konuşamam.''
''HAKSIZLAR''
''ÖSYM'ye yönelik tepkileri haklı buluyor musunuz?'' sorusuna Yarımağan, ''Haksız buluyorum. Bazı güçler ÖSYM üzerinde bilek güreşi yapıyorlar'' dedi.
Bunları hangi güçler olduğu sorusu üzerine Yarımağan, ''Bilemiyorum. Hatta bizim arkadaşlarımızın bir kısmında şu kanaat de var, bu olaylar, birilerine bir menfaat sağlamak için değil, ÖSYM'yi yıpratmak üzere planlanmış hareketler diyenler de var'' diye konuştu.
''Bu kanaati oluşturacak herhangi bir veri var mı?'' sorusunu Yarımağan, ''Öbürleri nasıl sonuç çıkarıyorsa bizimkiler de öyle sonuç çıkarıyor. Olaylardan dolayı öyle düşünenler var'' diye yanıtladı.
''ŞEVKİM KIRILDI''
Hakkındaki suç duyuruları konusunda ne düşündüğünü Yarımağan, ''Herşeyi yapsınlar. Ben 37 yıl şerefiyle bu kuruma hizmet etmiş biri olarak ben kurumla özdeşleşmiş biriyim. Ben gocunmam ama bütün şevkimi kırdı. Ben, şimdi kaçmıyorum ama olaylar durulur durulmaz ayrılacağım. İnsanın bir de sağlığı var. Haksız yere bir kurumun, bir kişinin üzerine bu kadar gelinmez. Ben buradayım. Hesabımı vereceğim ama verdikten sonra da ayrılacağım'' sözleriyle aktardı.
Basında çıkan haberlerden de yakınan Yarımağan, ''Basın istiyor ki onların istediklerine alet olayım. Onlar birşey söylesin ben birşey söyleyeyim. Tabii bundan basın kazanç da sağlıyor, onun da farkındayım. Belli gazeteler, belli kanallar bu konuda reytinglerini artırıyorlar. Bu uğurda herşeyi yapıyorlar. Yeniden söylüyorum, Soruşturma yapacaklarsa yapsınlar. Meclis de yapsın, Cumhurbaşkanlığı da yapsın. Bizim kurumsal olarak hiçbir kusurumuz olmadığı kanaatindeyim. Biz görevimizi yapık, fazlasıyla yaptık, yapıyoruz ve bir suç varsa onu da çıkarsınlar ortaya'' dedi.
''BENİ DE SORUŞTURSUNLAR''
Soruları hazırlayanlar konusunda şüphe bulunup bulunmadığı sorusunu Yarımağan, şöyle yanıtladı:
''Bizim güvendiğimiz arkadaşlarımız. Ama denetçiler, savcılar araştırsınlar tabii. Beni de soruştursunlar, onları da soruştursunlar. Ben güvenilir buluyorum. Koordinatör arkadaşımızı çok iyi tanıyorum. Bu şekilde bize soru yazmaya gelen üniversitelerden 100'ün üzerinde öğretim üyesi var. KPSS'de eğitim bilimlerinde 5-6 kişi. Ama hukukta, iktisatta, istatistikte, uluslararası ilişkilerde, kamu yönetiminde var. Bunların hepsindeki soruları üniversiteden gelen hocalar hazırlıyor. Biz Adalet Bakanlığına çeşitli hukukla ilgili sorular hazırlıyoruz Ankara'daki bütün hukuk fakültelerinden gelip soru hazırlayan bir yığın kişi var. Sağlık bilimleri ile ilgili bir yığın sınav yapıyoruz, tıp fakültelerinden buraya onlarca hatta yüzün üzerinde öğretim üyesi var. Ben bunların hepsini de tek tek tanımam açıkçası.''
Yüz binlerce memur adayının girdiği KPSS'de ilk ciddi kopya görüşü YÖK Denetleme Kurulu'ndan geldi: Evet! kopya ihtimali çok yükseK..
Yüz binlerce memur adayının girdiği KPSS'de ilk ciddi kopya görüşü YÖK Denetleme Kurulu'ndan geldi. ÖSYM'de incelemelerde bulunan ve dün de çalışmalarını sürdüren Kurul, 'kopya olabilir' kanaatine vardı. Bu kanaat üzerine incelemenin derinleştirilerek, illerdeki ÖSYM yetkililerinin de bilgisine başvurulması gerektiği görüşüne varıldığı bildirildi.
KPSS'ye dava
YÖK Genel Kurulu, bugünkü toplantısında gündem dışı olarak KPSS'de yaşanan sıkıntıları ve ÖSYM'yi görüşecek. Toplantıda rutin gündeminin yanısıra son günlerde tartışılan KPSS'de kopya iddiaları ile hedef haline gelen ÖSYM'yi tartışacak. YÖK'ün ÖSYM'nin güven kaybından oldukça rahatsız olduğu ifade edilirken, ÖSYM'nin zarar görmemesi için nelerin yapılabileceği de toplantıda görüşülecek. YÖK Denetleme Kurulu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ise ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın 'savunma'sının alınmayacağı sadece 'bilgisine başvurulacağı' öğrenildi. YÖK Denetleme Kurulu ise soruşturmaya dair kapsamlı incelemesini sürdürüyor.
AKŞAM'ın edindiği bilgilere göre Denetleme Kurulu'nun incelemesi kapsamında ilk oluşan kanaatin 'kopya olabilir' şeklinde olduğu öğrenildi. Kopya kanaatinin güçlenmesi nedeniyle incelemenin daha da derinleştirilmesine karar verildi. İncelemenin derinleştirilmesi ile illerdeki ÖSYM yetkililerinin de bilgisine başvurulabileceği öğrenildi. Sınav öncesinde bazı adaylar tarfından soruların elde edilmiş olma ihtimali nedeniyle bu adımların atılacağı bildirildi.
YÖK'e Davet var...
Öte yandan iddialar çerçevesinde mağdur olduğunu söyleyen veya adı kopya olayına karışan adaylar YÖK'e davet edilecek. Adayların yasal olarak YÖK'e çağrılamayacakları için sadece davet edilecekleri ve gelmemeleri durumunda da bir işlem yapılmayacağı kaydedildi.
Görev süresi her 6 ayda bir uzatılan Yarımağan için en son haziran ayının son haftası 'görev uzatımı' yapıldığı da öğrenildi. Yarımağan'ın görev süresinin aralık ayının son haftasında bittiği ve bu tarihte de Yarımağan'ın süresinin uzatılmasını istememesi bekleniyor. Ancak Yarımağan soruşturmaların tamamlanması halinde daha erken de ayrılabilecek.
REKTÖRSÜZ ÜNİVERSİTELERE YENİ REKTÖR
YÖK Genel Kurulu toplantısında Giresun Üniversitesi ve Türk - Alman Üniversitesi rektör seçimleri de gerçekleşecek. Prof. Dr. Osman Metin Öztürk'ün emekliye ayrılmasıyla rektörlük makamı boşalmış, Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar, Rektör Vekili olarak atanmıştı. Seçimlerde 2 oy alan Prof. Dr. Yılmaz Can listeye alınmış en yüksek oyu alan adaylar ise liste dışı bırakılmıştı. Tartışmalar üzerine Yılmaz Can'ın istifa etmesi üzerine liste Cumhurbaşkanlığından geri gönderilmişti. YÖK Genel Kurul toplantısında, yeni kurulan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Konya Üniversitesi, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesinin rektör adayları belirlenecek. Ayrıca Türk-Alman Üniversitesine rektör adayı belirlenmesi de ele alınacak.
'SINAV ÖNCESİ SIZDIRMA OLABİLİR'
YÖK Denetleme Kurulu'nun incelemesinde 'sınavdan sonra ÖSYM'de bir değişiklik yapılmadığı' yönünde tespitte bulunduğu ifade edildi. Denetleme Kurulu'nun 'sınav öncesi sızdırma yapılmış olabileceği' görüşüne varıldığı öğrenildi. Bu konuda ÖSYM'de ve illerde konunun araştırılacağı, ÖSYM çalışanları ile görüşmeler yapılacağı da öğrenilidi. YÖK ve ÖSYM kaynakları, 'Olayın üzerine gidiyoruz. Sızdırma olabilir. Sınav öncesinde bir durum olmadığına dair bir şey söylenemez. Bu konuda derinlemesine inceleme yapıyoruz' dedi. Öte yandan Ankara Cumhuriyet Savcılığı da konuyu derinlemesine inceliyor.
MİLLİYET.COMTR
ÇOK TEŞEKKÜRLER HABER İÇİN ALLAH EMEK VERENLERİN HAKKINI BIRAKMASIN
MEB Kurmayları Son Gelişmelerle İlgili Olarak Abbas Güçlü'nün sorularını cevaplandırdı. KPSS'de kopya iddaları atamaları etkiler mi? Puanlar düşük mü açıklandı? Meslek liselerine pozitif ayrımcılık yapıldı mı? Temmuz'da atanan sözleşmeliler ne zaman göreve başlayacak? Eyül sözleşmeli atamasında kimlere öncelik verilecek? Bir sonraki özür grubu ataması ne zaman? Gelecek yıl kaç öğretmen alınacak?
İşte yüzbinlerce adayın merakla beklediği sorular ve cevapları:
SORU: MEB bütün bu gelişmeleri nasıl yorumluyor?
CEVAP: Herkes gibi bizde gelinen noktayı üzüntü ile takip ediyoruz. Onaylamamız mümkün değil.
SORU: Soruların dışarıya sızdırıldığı konusunda iddialar yoğunluk kazanıyor. MEB'in bu konudaki bakış açısı nedir?
CEVAP: Bu konuda bir görüş açıklamamış şu anda mümkün değil. Gerektiğinde bu konuda resmi açıklamalar yapılıyor.
SORU: Bu konuda sizde tarafsınız, sadece seyirci mi kalacaksınız?
CEVAP: Konu yargıya intikal etti. YÖK ve Devlet Denetleme Kurulu incelemelerde bulunuyor. Onların alacağı kararlar bizim için de bağlayıcı olur. MEB bugüne kadar yargı kararlarını hep dikkate almış ve uygulamıştır
SORU: Peki sizce de bu yıl bir anormallik söz konusu mu?
CEVAP: Evet dikkat çeken farklılıklar var. Özellikle de Eğitim Bilimleri'ndeki tam yapanların sayısı. Ama bu konuda bizim yorum yapmamız mümkün değil. Çünkü sınavı biz yapmıyoruz. soruların kolaylık derecesini bilmiyoruz. Ama bir önceki yıllara göre bir farklılık olduğu kesin.
SORU: Gelinen nokta öğretmenleri ikiye böldü. Sınavın iptal edilmesini isteyenler kadar buna karşı çıkanlar da var. Her iki durumda da mağdur olacak öğretmen sayısı çok fazla. Sizce nasıl bir çözüm yolu bulunmalıdır?
CEVAP: Konunun boyutlarını bilmeden bir şey söylememiz mümkün değil. Yeni bir sınav bizim açımızdan çok büyük sakıncalar doğurur. Atamaların gecikmesi mümkün değil. Bir an önce atamalar yapılsın bitsin ki, arkasından özür atamaları ve daha sonra da ek sözleşmeli atamalarına sıra gelsin. Kısacası iptal durumu hiç istemediğimiz bir durum. Ama yargı bu yönde bir karar alırsa da uymaktan başka çaremiz kalmaz.
SORU: Başarılı olan her adaya kopyacı gözü ile bakılması yanlışların en büyüğü olur. Onların alın teri ile kazandıkları bu başarılarının heba olmaması için sizlerin de girişimde bulunması gerekmez mi? Onların haklarını savunamaz mısınız?
CEVAP: Başarılı öğretmenlerimizin sonuna kadar arkasındayız. Aktamalarını da bir an önce yapmak istiyoruz. Ama öte yanda hemen herkesi dikkatini çeken farklılıklar var bunların da açığa çıkmasını istiyoruz. Ve çok net olarak biz atamaların bir an önce başlamasını istiyoruz. yoksa atama ve eğitim takvimi alt üst olur.
SORU: Yargının alacağı karar herkes için bağlayıcı olacak. Onu bir tarafa koyarsak ve kopyacıların bulunup, sadece onların sınavlarının iptal edileceğini varsayarak, gelişmeleri değerlendirecek olursak, daha cevabı aranan pek çok soru var. Örneğin bu yıl puanlar çok mu düşük tutuldu. Herkese mavi boncuk dağıtıldı, puanlar çok yükselecek deniliyor. Bu doğru mu?
CEVAP: Hayır puanlar kesinlikle düşük tutulmadı. Potansiyel adaylar ve kadro sayıları dikkate alınarak, bazı alanlarda üç katı, bazı branşlarda dört katı alındı. Daha önce de aynı uygulama söz konusuydu. Bu yüzden puanların çok yükseleceğini sanmıyoruz.
SORU: Şu ana kadar atamalar için kaç öğretmen başvurdu?
CEVAP: 40 bin civarında. Ama 60 bin çıkmasını bekliyoruz.
SORU: Yani 30 bin kadro için 60 bin başvuru? Başvuran her iki öğretmenden biri atanacak mı?
CEVAP: Evet. Rakamlar onu gösteriyor.
SORU: Atamalar yapıldıktan sonra. Bir karar alınırsa ne olur?
CEVAP: Daha önce de kopya çekenler vardı. Ataması yapıldıktan sonra ortayan çıkanlar da zaman zaman oldu. ÖSYM bu isimleri bize bildirdi. Biz de atamalarını iptal ettik. Yine benzer bir durum olursa, yani atamalar yapıldıktan sonra, isimler tespit edilip bize verilirse, atamalar iptal edilir.
SORU: Eğer bir anormallik olmazsa atama takvimi nasıl işleyecek?
CEVAP: 31 Ağustos'ta atama yapılacak. Eylül başında da özür gruplarının atamaları yapılacak. 1 Ekim'de onlar görev başlayacak. Daha sonra ise özür gruplarından boşalacak kadrolar da dikkate alınarak sözleşmeli öğretmenlerin ataması yapılacak.
SORU: Yani çok sıkışık bir takvim söz konusu
CEVAP: Evet, En ufak bir gecikmeyi kaldıracak durumda değiliz. Bir çok okul öğretmen bekliyor. Atanacak öğretmenlerin bazıları, gidecekleri okulda tek öğretmen olacaklar. Yani onların gecikmesi eğitimin aksaması anlamına gelir. Çürük elmalar bir an önce ayıklansın ki eğitime başlansın.
SORU: Sözleşmeli öğretmenlerden sorular geliyor. Ağustos ataması için başvurdum ve tayinim çıktı. Oraya gitmeyip şu anda bulunduğumuz yerde kababilir miyiz diyorlar. Kalabilirler mi?
CEVAP: Normalde gitmeleri gerekir. Ama geçerli mazereti olanların, bu başvurularını kabul ediyoruz. Huzursuzluk yaratmak istemiyoruz.
SORU: Meslek dersleri öğretmenleri bize çok kırgın. Sizler pozitif ayrımcılık yapılacak dediniz. Biz de yazdık diye size de bize de kızıyorlar. Neden yapılmadı?
CEVAP: El insaf önceki atama dönemi ile son atama dönemindeki sayıları kıyaslasınlar aradaki farkı görecekler. Elbette bir anda olmuyor. Ama pozitif ayrımcılık başladı devamı da gelecek. Sadece onlar yok. 96 farklı branştan öğretmen alıyoruz...
SORU: Hep illerden gelen taliplere göre kadro dağılımı yapıyoruz diyorsunuz. İllerden gelen talep ne kadar ve onun ne kadarına kadro vereceksiniz?
CEVAP: İlerden gelen son talep 135 bin kişi. Oysa elimizdede 30 bin kadro var. 81 ilin isteklerini yoğunluğuna göre sıraya koyduk. Sınıf öğretmenliği ve rehberlik gibi bazı branşlarda 25 bin civarında istek var. Kadro olsa bile öğretmen yok. En fazla istenen öğretmenlere yine en fazla kadroyu ayırarak rakamları küçülttük.
SORU: En çok talep hangi branşlara yönelik oldu?
CEVAP: Sınıf öğretmenliği, rehberlik, Bilişim, İngilizce, Türkçe, Din Kültürü diye sıralanıp gidiyor.
SORU: Sözleşmeli alımında da aynı talepler mi göz önünde bulundurulacak? Ayrıca boşalan kadrolara yine aynı branştan mı öğretmenler mi atanacak?
CEVAP: Evet hemen hemen aynı yönde olacak?
SORU: Ne kadar sözleşmeli alınacak?
CEVAP: Ne kadar kadro boşalırsa o kadar. 8 binse, 8 bin alınacak.
SORU: Almanca ve Fransızca öğretmenleri neredeyse hiç atanmıyorlar. Bu yıllardır böyle. İkinci dil için onların da önü açılmayacak mı?
CEVAP: Almancanın ikinci dil olmasına yönelik talepler ağırlıkta. Bu yönde atamalar artacaktır.
SORU: Mazeret kayıtları bundan sonra en erken ne zaman yapılacak?
CEVAP: Şubat'ta düşünüyoruz
SORU: KPSS'nin adil olduğuna inanıyor musunuz?
CEVAP: Allah Ecevit'ten razı olsun. KPSS, ALES, TUS gibi sınavlar torpili ortadan kaldırdı. En iyi kadrolar Anadolu'daki gençlere de açıldı. İçeriği değişebilir, kopya olabilir. Ama önleri de alınmalı ve sisteme olan güven zedelenmemelidir
SORU: Özür gruplarına yönelik hala şikeyetler geliyor. Kim haklı onlar mı? Siz mi?
CEVAP: Bu konuda çok samimi bir şekilde onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama içlerinde bu durumu suistimal edenler de var. 26 tercih hakkının üçünü, dördünü kullanıp sonra da ayrı kaldık diye kıyameti kopartıyorlar. Bu haksızlık. İl tayini getirdik ama herkes merkezi istiyor. Ama kadro yok. Öncelik hizmet puanına verilince de niye biz değil de o diyorlar. Varsa bir çaresi onu da söylesinler.
SORU: Gelecek yıl 50 bin civarında öğretmen alınacağı söyleniyor. Bu ne kadar doğru.
CEVAP: Zaten her yıl o civarda alım yapılıyor. Ama şimdiden rakam söylemek mümkün değil
https://www.abbasguclu.com.tr/egitim...i.html?page=11
DDK KPSS Açıklama
ÖSYM tarafından yapılan 2010 Kamu Personel Seçme Sınavı etrafında son günlerde kamuoyuna yansıyan söylenti ve iddialar, Cumhurbaşkanlığı tarafından da özel bir dikkat ve hassasiyetle takip edilmektedir.
Esasen ÖSYM konusu, "Türkiye'de Yükseköğretim" genel başlığı altında yürütülmekte olan çalışma kapsamında bir süredir Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun gündemindedir. Bu bağlamda, ÖSYM'nin, hukuki statüsü, örgüt ve personel yapısı ve sınav uygulamalarını ele alan bir denetleme çalışması tamamlanma aşamasına gelmiş bulunmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 2010 KPSS ile ilgili olarak ortaya atılmış olan söylenti ve iddiaların da söz konusu çalışmanın kapsamına dahil edilmesi talimatını vermişlerdir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Cumhurbaşkanlığı
çok tşk hocam
BU DUYARLILIK BIR SONUC GETIRIR INSALLAH.
teşekkürler bilgi için...
bilgilendirme için teşekkürler canım..
bu arada bugün Ak parti grup başkan vekilinden de açıklama geldi işte o açıklama
KPSS ile ilgili iddialara ilişkin Kılıç, ''İddialar herkesi derinden
rahatsız etmiştir. İddiaların, olumsuzlukların tespit edilmesi, tümüyle ortadan
kaldırılması temel arzumuz ve talebimizdir. Devlet Denetleme Kurulu çalışmaya
başlama talimatını aldı. Bu sınav üzerindeki bütün kuşkuların, olumsuzlukların
ortadan kaldırılması, ilgili, yetkili, sorumlu, herkesin görevidir'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Tartışmalar sürerse sınavın iptali söz konusu olabilir
mi?'' sorusuna Kılıç, ''En nihayetinde sınavın yeniden yapılması bile bir yol ve
yöntem olarak değerlendirilecek şekilde, adalet ve hakkaniyet duygusunun
gençlerimizdeki varlığını kaybetmeyecek şekilde risk alınmalı ve inisiyatif
kullanılmalıdır'' dedi. (15:10)
kaynak:https://www.meclishaber.gov.tr/devel...lama?p1=103127
artık hiç bir sınavın güvenilirliğinin olamdığı kanısı taşıyorum çok büyük bir eksik eğitim sisteminde böyle hatalar olamsı eğitim kalitesini düşürüyor ne denilebilir kii?
haber için teşekkürlerr:))
Her şey bir yanada bu kopya olaylarına eğitimcilerin karışmış olması çok kötü. yüzlerce belkide binlerce öğretmen adayı bu şekilde atanacak peki ya sonra yıllarca bu mesleği yaptıklarında hiç mi vicdanları rahatsız olmayacak ya da buna rağmen layıkıyla bu kutsal mesleği yapabilecekler mi?
“KPSS soruları e-posta ile dağıtılmış.” 350 adayın 120 soruyu doğru cevaplaması ve 3 bine yakın adayın da 110′un üzerinde net çıkardığı 2010 yılı KPSS Eğitim Bilimleri testindeki kopya iddialarına ilişkin ilk ciddi belge Türk Eğitim Sen tarafından açıklandı. Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, 116 sorunun 5 Temmuz’da Uludağ Üniversitesinden mezun bir öğretmen adayına mail yoluyla gönderildiğine dair belgeyi Savcılığa verdiğini açıkladı.
Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk çok çarpıcı iddialarda bulundu. Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk, soruların hangi e mail adresi ile servis edildiğini ortaya çıkardıklarını ve ellerinde tüm belgelerin bulunduğunu belirtti.
Koncuk açıklamalarında KPSS sınavının sorularının baskıya gitmeden e mail ile binlerce insana servis edildiğinin, servis edilen sorularla KPSS’nin sınavda dağıttığı kitapçıkta sadece bir kaç soruda bir kaç kelimenin farklı olduğunu gördüklerini belirtti.
116 KPSS sorusunun 5 Temmuz’da mail adresi ile gönderildiği yönündeki belgeleri savcılığa verdiklerini açıklayan Koncuk “KPSS’de kopya iddiası kesinleşmiştir” dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS’den önce eğitim bilimleri sorularının ham halinin Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2007′de mezun olan bir kişinin e-mail adresine servis edildiğini öne sürdü.
Olayların ortaya çıkmasından adeta bir korku duyulduğunu iddia eden Koncuk, “Bu işi yapanların ortaya çıkmasından da korkuluyor. Belki bu olaylar, geçmiş yıllarda da yapıldı ancak, bu yıl ortaya çıktı. (Benim adamım yaparsa her şey mübahtır) anlayışı Türkiye’yi uçurumun kenarına sürükler, bu anlayıştan kurtulmak lazım. Ahlaksızlığı yapan ahlaksızdır, namussuzluğu yapan namussuzdur. Bunu tespit edemediğimiz sürece emin olun ülkenin geleceği hiç de iyi değildir” dedi.
“Şifre verilerek sorular dağıtıldı” iddiası
Koncuk, sözlerinin ardından KPSS eğitim bilimleri sorularını içeren “PDF” formatında bir dosyayı gazetecilere gösterdi.
Dosyanın 5 Temmuz 2010′da saat 14.22′de oluşturulduğunu anlatan Koncuk, dosya tarihinin değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını da tespit ettiklerini söyledi.
Konucuk, sınavın 10 Temmuzda, eğitim bilimleri testinin de aynı gün öğleden sonra yapıldığını anımsatarak, şu iddialarda bulundu:
“Bu dosya 5 Temmuzda oluşturuldu. Bu dosyada ne var? Dosya, sınavdan beş gün önce oluşturulmuş. Bu dosya bizim tespit ettiğimiz bir e-mail adresine gönderiliyor. O e-mail adresini hukuken suç olduğu için söylemeyeceğim. Ama bu bilgiyi ve o e-mail adresinin sahibini biz tespit ettik. Bu sorular o e-mail adresine gönderilmiş. Bu yüzde yüz. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden 2007′de sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olmuş bir KPSS adayına ait hotmail uzantılı bir e-mail bu. Bu kişi erkek ve doğum yeri İç Akdeniz’e doğru bir ilimizin ilçesi. Ayrıca sınavda tam puan da alamamış. Bu sorular, muhtemelen her il merkezindeki onlarca kişiye gönderildi ve onların e-mail adresinin üzerinden başkaları bu soruları aldı.
Yani bir e-mail adresine sorular geliyor. Ben arıyorum birilerini ve ‘benim e-mail adresime gir şifresi de şu. Bu şifreden soruları al’ diyorum. Şöyle de olabilir. Bunların eğitim bilimleri sınavına ait olduğu da söylenmemiş olabilir. ‘Al bundan faydalan’ da denilmiş olabilir. Yani kopya olduğu anlaşılmasın diye. Bu da mümkündür.”
Bu olayı tesadüfen yakaladıklarını dile getiren Koncuk, “İlleri aşmışız ilçelere kadar bu sorular servis edilmiş” dedi. Koncuk, bu bilgileri istendiği takdirde, savcılığa, YÖK Denetleme Kurulu’na ve Devlet Denetleme Kurulu’na vereceklerini söyledi.
“IP adreslerinden tespit edilsin”
Kimlerin söz konusu e-mail adresine girdiğinin IP adreslerinden tespit edilebileceğini belirten Koncuk, “eğitim.son” adıyla oluşturulmuş bu dosyanın başka hangi e-mail adreslerine gittiğinin de hotmail sağlayıcıları tarafından belirlenebileceğini söyledi.
İsmail Koncuk, bu kişinin bulunduğu ilçenin kopya işlerinin merkezi olduğunu düşünmediğini de dile getirerek, “O, e-mail adresine başka e-mail adreslerinden soruların gelmesi kuvvetle muhtemel. Yani yetkililer çok net olarak bu e-mailin nereden gönderildiğini ortaya çıkarabilir” dedi.
“Sorular ham haliyle servis edilmiş”
Tespit ettikleri dosyada yer alan soruların “ham” olduğunu, asıl sınavdakilerden ufak tefek farklılıklar gösterdiğini ve dosyada sınavdaki 4 sorunun bulunmadığını dile getiren Koncuk, “Bu durum, soruların daha baskıya girmeden, birilerinin eline geçtiğini, e-mail adreslerine servis edildiğini gösteriyor. Telefon trafiğiyle de belli gruplara servis edilmiş” dedi.
Bu grupların savcı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade eden Koncuk, “Bu, kesinlikle kendi mensuplarına, menfaat temin etmek isteyen, öncelik kazandırmak isteyen bir grubun işi. Bunu ortaya çıkarmak benim işim değil. Araştırmalarda bunların hangi gruplara ait olduğu da ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
“Servis edilen sorularda, asıl sınavdaki sorularda bulunmayan bazı yazım ve ifade bozukluklarının bulunduğunu” iddia eden Koncuk, “Bu ham metin olduğu için birileri alelacele bu soruları bir yere göndermiş. Ama ÖSYM, bunları baskıdan önce düzeltmiş” dedi.
“Dost ve akrabalarına da vermişler”
Soruları ele geçirenlerin dost ve akrabalarına da bu soruları vermesinin mümkün olduğunu vurgulayan Koncuk, “Şunu çok net söyleyebiliriz. Bu sorular, yüzlerce değil, binlerce insana gönderilmiştir. Hatta sorular öylesine ortada gezmiş ki ayağa düşmüş” diye konuştu.
Bu tespitlerinin ardından savcılık, Devlet Denetleme Kurulu, YÖK Denetleme Kurulu’nun gerekeni yapması gerektiğini belirten Koncuk, “Bu işin üzerine gidilirse bu işe karışmış olan hemen herkes çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır. Bilgisayar aleminde yazdığınız her kelime attığınız her adım kayıt altına alınır” diye konuştu.
Koncuk, bunların ortaya çıkarılmaması halinde olayların arkasında başka konuların bulunduğunu düşüneceklerini söyledi.
“Sınav sistemi mercek altına alınmalı”
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın “düzgün bir adam” olduğuna inandığını dile getiren Koncuk, “Ama Yarımağan’ın altında yüzlerce insan var. Onun için ÖSYM sınav sisteminin de bir mercek altına alınması, sorgulanması gerektiğini olaylar gösteriyor” dedi.
Koncuk, soruları hakkıyla yapanları korumak istediklerini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Elimizde yarım bardak su var. İçerisine yüzde 10 kadar lağım suyu karışmış. (Şu tarafı temiz kalmış şu tarafını içeyim) deme hakkını kendimizde bulabilir miyiz? Bu kadar olaydan sonra (ben hakkımla yaptım) diyen insanlara güven kalır mı? Tüm derdimiz haksızlığa uğrayanlara hakkını teslim etmeye çalışmak. Ama artık bu kadar geniş boyut kazanmış olaylar yaşandıktan sonra (ben hakkımla almıştım, benim durumum ne olacak?) sorusu bayat kalıyor.”
KPSS skandalında boyutlar giderek büyüyor.
Türk Eğitim-Sen İsmail Koncuk çok çarpıcı iddialarda bulundu. Türk Eğitim-Sen İsmail Koncuk, soruların hangi e mail adresi ile servis edildiği ortaya çıkardıklarını ve ellerinde tüm belgelerin bulunduğunu belirtti. Koncuk açıklamalarında KPSS sınavının dorularının baskıya gitmeden e mail ile binlerce insana servis edildiğinin, servis edilen sorularla KPSS'nin sınavda dağıttığı kitapçıkta sadece bir kaç soruda bir kaç kelimenin farklı olduğunu gördüklerini belirtti.
Türk Eğitim-Sen İsmail Koncuk, KPSS sorularının ilk dağıtıldığı e mail ile İP adresinin belirlendiği hangi e mailler adreslerine bu soruların servis edildiğini İP adresleri ve mail adresleri ile belirlediklerini açıkladı.
KPSS Sınavında bir yöneticinin yakınına soruları sızdırdıklarını belirlediklerini söyleyen Koncuk bu konuya devlet kurumlarının derhal el atması gerektiğini söyledi.
Türk Eğitim-Sen İsmail Koncuk 2600 aday 95 üzerinde, 1200 aday ise 85 – 90 arasında puan alarak bir mucizeye imza attıklarını belirtti.
KPSS sınavında soruların ham haliyle sızdırıldığını söyleyen Koncuk, bazı soruların adaylar tarafından cevaplanmasının mümkün olmadığını söyledi
Örneğin 87. sorusunda ÖSYM’nin cevabı C şıkkı iken sorunun gerçek cevabının B şıkkı olduğu kopya çektiklerine inandıkları adayların bu soruya ÖSYM’nin sorularının ham halinde olduğu gibi C olarak cevapladığını söyledi.
KPSS 2010 sınavında sınav tarihinde görülmemiş sayıda çok insanın bir önceki sınava oranla mucizevi başarılar gösterdiğini söyleyen Koncuk kopya skandalının tüm belgelerinin ellerine olduğunu belirtti.
Hukukçu Levent Gök ise yaptığı açıklamada, KPSS sınavı skandalının kamu vicdanını yaraladığını, aynı evde yaşayan evli çiftlerin aynı sorularda yanlış aynı sorularda doğru cevap vermelerinin büyük bir skandal olduğunu belirtirken binlerce insanın KPSS sınavında kopya çektiğinin kesinleştiğini söyledi.
https://www.turuncutime.com/haber/KP...yrintilar.html
Bakalım bu işin sonu nereye varacak
350 adayın 120 soruyu doğru cevaplaması ve 3 bine yakın adayın da 110'un üzerinde net çıkardığı 2010 yılı KPSS Eğitim Bilimleri testindeki kopya iddialarına ilişkin ilk ciddi belge Türk Eğitim Sen tarafından açıklandı. Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, 116 sorunun 5 Temmuz'da Uludağ Üniversitesinden mezun bir öğretmen adayına mail yoluyla gönderildiğine dair belgeyi Savcılığa verdiğini açıkladı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS'den önce eğitim bilimleri sorularının ham halinin Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2007'de mezun olan bir kişinin e-mail adresine servis edildiğini öne sürdü.
Koncuk, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, sendika tarafından yapılan tespitlere göre, KPSS'ye ilişkin iddiaların 50-100 kişiyle sınırlı olmadığını, binlerce kişiye soruların servis edildiğini yüzde 100 ispat ettiklerini savundu.
Olayların ortaya çıkmasından adeta bir korku duyulduğunu iddia eden Koncuk, “Bu işi yapanların ortaya çıkmasından da korkuluyor. Belki bu olaylar, geçmiş yıllarda da yapıldı ancak, bu yıl ortaya çıktı. (Benim adamım yaparsa her şey mübahtır) anlayışı Türkiye'yi uçurumun kenarına sürükler, bu anlayıştan kurtulmak lazım. Ahlaksızlığı yapan ahlaksızdır, namussuzluğu yapan namussuzdur. Bunu tespit edemediğimiz sürece emin olun ülkenin geleceği hiç de iyi değildir” dedi.
“ŞİFRE VERİLEREK SORULAR DAĞITILDI İDDİASI”
Koncuk, sözlerinin ardından KPSS eğitim bilimleri sorularını içeren “PDF” formatında bir dosyayı gazetecilere gösterdi.
Dosyanın 5 Temmuz 2010'da saat 14.22'de oluşturulduğunu anlatan Koncuk, dosya tarihinin değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını da tespit ettiklerini söyledi.
Konucuk, sınavın 10 Temmuzda, eğitim bilimleri testinin de aynı gün öğleden sonra yapıldığını anımsatarak, şu iddialarda bulundu:
“Bu dosya 5 Temmuzda oluşturuldu. Bu dosyada ne var? Dosya, sınavdan beş gün önce oluşturulmuş. Bu dosya bizim tespit ettiğimiz bir e-mail adresine gönderiliyor. O e-mail adresini hukuken suç olduğu için söylemeyeceğim. Ama bu bilgiyi ve o e-mail adresinin sahibini biz tespit ettik. Bu sorular o e-mail adresine gönderilmiş. Bu yüzde yüz. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2007'de sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olmuş bir KPSS adayına ait hotmail uzantılı bir e-mail bu. Bu kişi erkek ve doğum yeri İç Akdeniz'e doğru bir ilimizin ilçesi. Ayrıca sınavda tam puan da alamamış. Bu sorular, muhtemelen her il merkezindeki onlarca kişiye gönderildi ve onların e-mail adresinin üzerinden başkaları bu soruları aldı.
Yani bir e-mail adresine sorular geliyor. Ben arıyorum birilerini ve 'benim e-mail adresime gir şifresi de şu. Bu şifreden soruları al' diyorum. Şöyle de olabilir. Bunların eğitim bilimleri sınavına ait olduğu da söylenmemiş olabilir. 'Al bundan faydalan' da denilmiş olabilir. Yani kopya olduğu anlaşılmasın diye. Bu da mümkündür.”
Bu olayı tesadüfen yakaladıklarını dile getiren Koncuk, “İlleri aşmışız ilçelere kadar bu sorular servis edilmiş” dedi. Koncuk, bu bilgileri istendiği takdirde, savcılığa, YÖK Denetleme Kurulu'na ve Devlet Denetleme Kurulu'na vereceklerini söyledi.
“IP ADRESLERİNDEN TESPİT EDİLSİN”
Kimlerin söz konusu e-mail adresine girdiğinin IP adreslerinden tespit edilebileceğini belirten Koncuk, “eğitim.son” adıyla oluşturulmuş bu dosyanın başka hangi e-mail adreslerine gittiğinin de hotmail sağlayıcıları tarafından belirlenebileceğini söyledi.
İsmail Koncuk, bu kişinin bulunduğu ilçenin kopya işlerinin merkezi olduğunu düşünmediğini de dile getirerek, “O, e-mail adresine başka e-mail adreslerinden soruların gelmesi kuvvetle muhtemel. Yani yetkililer çok net olarak bu e-mailin nereden gönderildiğini ortaya çıkarabilir” dedi.
“SORULAR HAM HALİYLE SERVİS EDİLMİŞ İDDİASI”
Tespit ettikleri dosyada yer alan soruların “ham” olduğunu, asıl sınavdakilerden ufak tefek farklılıklar gösterdiğini ve dosyada sınavdaki 4 sorunun bulunmadığını dile getiren Koncuk, “Bu durum, soruların daha baskıya girmeden, birilerinin eline geçtiğini, e-mail adreslerine servis edildiğini gösteriyor. Telefon trafiğiyle de belli gruplara servis edilmiş” dedi.
Bu grupların savcı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade eden Koncuk, “Bu, kesinlikle kendi mensuplarına, menfaat temin etmek isteyen, öncelik kazandırmak isteyen bir grubun işi. Bunu ortaya çıkarmak benim işim değil. Araştırmalarda bunların hangi gruplara ait olduğu da ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
“Servis edilen sorularda, asıl sınavdaki sorularda bulunmayan bazı yazım ve ifade bozukluklarının bulunduğunu” iddia eden Koncuk, “Bu ham metin olduğu için birileri alelacele bu soruları bir yere göndermiş. Ama ÖSYM, bunları baskıdan önce düzeltmiş” dedi.
“DOST VE AKRABALARINA DA VERMİŞLERDİR”
Soruları ele geçirenlerin dost ve akrabalarına da bu soruları vermesinin mümkün olduğunu vurgulayan Koncuk, “Şunu çok net söyleyebiliriz. Bu sorular, yüzlerce değil, binlerce insana gönderilmiştir. Hatta sorular öylesine ortada gezmiş ki ayağa düşmüş” diye konuştu.
Bu tespitlerinin ardından savcılık, Devlet Denetleme Kurulu, YÖK Denetleme Kurulu'nun gerekeni yapması gerektiğini belirten Koncuk, “Bu işin üzerine gidilirse bu işe karışmış olan hemen herkes çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır. Bilgisayar aleminde yazdığınız her kelime attığınız her adım kayıt altına alınır” diye konuştu.
Koncuk, bunların ortaya çıkarılmaması halinde olayların arkasında başka konuların bulunduğunu düşüneceklerini söyledi.
“SINAV SİSTEMİ MERCEK ALTINA ALINMALI”
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın “düzgün bir adam” olduğuna inandığını dile getiren Koncuk, “Ama Yarımağan'ın altında yüzlerce insan var. Onun için ÖSYM sınav sisteminin de bir mercek altına alınması, sorgulanması gerektiğini olaylar gösteriyor” dedi.
Koncuk, soruları hakkıyla yapanları korumak istediklerini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Elimizde yarım bardak su var. İçerisine yüzde 10 kadar lağım suyu karışmış. (Şu tarafı temiz kalmış şu tarafını içeyim) deme hakkını kendimizde bulabilir miyiz? Bu kadar olaydan sonra (ben hakkımla yaptım) diyen insanlara güven kalır mı? Tüm derdimiz haksızlığa uğrayanlara hakkını teslim etmeye çalışmak. Ama artık bu kadar geniş boyut kazanmış olaylar yaşandıktan sonra (ben hakkımla almıştım, benim durumum ne olacak?) sorusu bayat kalıyor.”
https://www.memurlar.net/haber/175477/
işte sızdırılan soruların ham şekli ve sonrasında ösym nin son düzeltmeleri
Türk Eğitim Sen Sızdırılan Kpss Kitapçığını da yayınladı.. Haberin devamına bakınız..
Türk Eğitim-Sen, KPSS’de soruların sızdırıldığına ilişkin delillere ulaştı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, KPSS’de soruların sızdırıldığını belgesiyle ortaya koydu. KPSS’de soruların binlerce kişiye servis edildiğini söyleyen Koncuk, bu olayın ülkemizin içine sürüklendiği çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu ortaya koyduğunu belirtti. KPSS’de hırsızlık olayının neredeyse savunulur hale geldiğini ifade eden
Koncuk, birtakım grupların kendi mensuplarına avantaj sağlamak için bu soruları ele geçirdiğini ve sızdırdığını söyledi. Hükümeti de eleştiren Koncuk, olayın üzerine gidilmediğini vurguladı ve “namussuzluk, hırsızlık yapanların yaptığı yanına kar kalıyorsa, Anayasayı kökten değiştirseniz hiçbir işe yaramaz” dedi.
“Ahlaksızlığı yapan ahlaksızdır, namussuzluğu yapan namussuzdur” diyen Koncuk, bu olayı yapanların özellikleri incelendiğinde hangi gruba mensup olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.
Koncuk, soruların sızdırılması ile ilgili sendikamızın elinde bulunan CD’yi kamuoyuyla paylaştı. KPSS eğitim bilimleri sorularını içeren “PDF” formatındaki dosyayı gazetecilere gösteren Koncuk, dosyanın 5 Temmuz 2010'da saat 14.22'de oluşturulduğunu anlattı ve dosya tarihinin değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını tespit ettiklerini söyledi.
Koncuk, sınavın 10 Temmuzda, eğitim bilimleri testinin de aynı gün öğleden sonra yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bu dosya 5 Temmuzda oluşturuldu. Bu dosyada ne var? Dosya, sınavdan beş gün önce oluşturulmuş. Bu dosya bizim tespit ettiğimiz bir e-mail adresine gönderiliyor. O e-mail adresini hukuken suç olduğu için söylemeyeceğim. Ama bu bilgiyi ve o e-mail adresinin sahibini biz tespit ettik. Bu sorular o e-mail adresine gönderilmiş. Bu yüzde yüz. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2007'de sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olmuş bir KPSS adayına ait hotmail uzantılı bir e-mail bu. Bu kişi erkek ve doğum yeri İç Akdeniz'e doğru bir ilimizin ilçesi. Ayrıca sınavda tam puan da alamamış. Bu sorular, muhtemelen her il merkezindeki onlarca kişiye gönderildi ve onların e-mail adresinin üzerinden başkaları bu soruları aldı. Yani bir e-mail adresine sorular geliyor. Ben arıyorum birilerini ve ‘benim e-mail adresime gir şifresi de şu. Bu şifreden soruları al’ diyorum. Şöyle de olabilir. Bunların eğitim bilimleri sınavına ait olduğu da söylenmemiş olabilir. ‘Al bundan faydalan’ da denilmiş olabilir. Yani kopya olduğu anlaşılmasın diye. Bu da mümkündür.” Bu olayı tesadüfen yakaladıklarını dile getiren Koncuk, “İlleri aşmışız ilçelere kadar bu sorular servis edilmiş” dedi. Koncuk, bu bilgileri istendiği takdirde, savcılığa, YÖK Denetleme Kurulu'na ve Devlet Denetleme Kurulu'na vereceklerini söyledi.
Sendikamızın tespit ettiği dosyada yer alan soruların “ham” olduğunu, asıl sınavdakilerden ufak tefek farklılıklar gösterdiğini ve dosyada sınavdaki 4 sorunun bulunmadığını dile getiren Koncuk, “Bu durum, soruların daha baskıya girmeden, birilerinin eline geçtiğini, e-mail adreslerine servis edildiğini gösteriyor. Telefon trafiğiyle de belli gruplara servis edilmiş. Bunların kimlere servis edildiği teker teker ortaya çıkarılır. Bu soruların daha baskı aşamasına gelmeden sızdırıldığı ortada. Servis edilen sorularda 4 tanesi eksik. 62’inci 71’inci, 82’inci ve 117. soru yok. 82’inci sorunun yanında ‘boş’ yazıyor, 71’inci sorunun yanında ‘yok’ yazıyor, 117’inci sorunun yanında ise ‘bu yok’ yazıyor.
ÖSYM sınav kitapçığındaki sorular ile kişiye ulaştırılan sorular arasında ufak kelime farklılıkları var. Örneğin 10’uncu sorunun d seçeneğinde ÖSYM soru kitapçığında ‘Eleştirel düşünce’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘Eleştirisel düşünme’ yazmaktadır.
30’uncu soruda c seçeneği ÖSYM’nin bastırdığı kitapçıkta ‘kullanılan programlarda içerik bilgisinin yeterli kalitede olmaması’ şeklindeyken; servis edilen sorularda c seçeneğinde “kullanılan programların içerik bilgisinin yeterli düzeyde olmaması” yazıyor.
Yine 30’uncu sorunun d seçeneğinde ÖSYM sınav kitapçığında ‘yazılmış programların yalnızca yazılım için seçilen bilgisayarla çalışabilir olması’ yazarken, servis edilen sorularda ‘yazılmış programların yalnızca yazılım için seçilen bilgisayarlarla çalışabilmesi’ olarak yazılmıştır.
40’ıncı soru ÖSYM sınav kitapçığında ‘Hasan ile Hüseyin saklambaç oynarken, okula yurtdışından yeni gelmiş, Türkçe konuşmakta güçlük çeken, saklambaç oynamak isteyen fakat çekindiği için bir köşede sessizce oturan Sibel’in onlara baktığını görürler. Sibel’in yanına gider ve onu oyuna katılmaya davet eder’ yazarken; sızdırılan sorularda; ‘Hasan ile Hüseyin saklambaç oynarken okula yurtdışından yeni gelmiş, Türkçe konuşmakta güçlük çeken, saklambaç oynamak isteyen fakat çekindiği için bir köşede sessizce oturan Sibel’in yanına gider ve onu oyuna katılmaya davet eder’ şeklinde yazılmıştır. Yani ÖSYM’nin bastırdığı kitapçıkta paragrafta değişiklik yapılmıştır.
46’ıncı soruda ÖSYM’nin sınav kitapçığında ‘ancak’ küçük harfle yazılırken, servis edilen sorularda ‘Ancak’ olarak yazılmış.
66’ıncı soruda ÖSYM’deki kitapçıkta 2 ve 3 kutucuk içinde yer alırken, servis edilen sorularda kutucuk içinde yer almamış.
67. soruda ÖSYM’nin sınav kitapçığında ‘aşağıdakilerden hangisinde doğru eşleştirilmiştir’ diye yazarken, servis edilen sorularda ‘aşağıdakilerden hangisinde eşleştirilmiştir’ şeklinde yazılmış.
72’inci soruda ÖSYM kitapçığında ‘Bebeklerin’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘Bebeğin’ yazıyor.
84. sorunun d seçeneğinde ÖSYM soru kitapçığında ‘Gizil öğrenme’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘Gizli öğrenme’ yazmaktadır.
74. sorunun c seçeneğinde ÖSYM kitapçığında ‘Ayırt etme’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘Ayıt etme’ yazıyor.
104. soruda ÖSYM’nin kitapçığında ‘ bazı anne-babalar’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘bazı ana babalar’ yazıyor.
105. sorunun e seçeneğinde ÖSYM’nin kitapçığında ‘yüksek’ yazılırken, servis edilen sorularda ‘yüksen’ yazılmıştır.
108. soruda ÖSYM’nin bastırdığı kitapçıkta ‘en fazladır’ yazarken, servis edilen sorularda ‘en yüksektir’ yazmaktadır. Öte yandan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 65, 94, 96, 97, 105, 106, 107, 109, 110, 112, 113. sorular ÖSYM kitapçığında koyu renkte yazılırken, servis edilen soru kitapçığında koyu renkle yazılmamıştır.”
Devletin imkânlarının Türk Eğitim-Sen’in imkânlarından çok daha fazla olduğunu kaydeden Koncuk, “bunlar telefon görüşmelerinde dinlemeye takılmadı mı, yoksa dinleyeme takıldı da birileri tarafından gizlendi mi?” diye sordu.
Ellerindeki tüm bilgi ve belgeleri, e-mail adresini Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na ileteceklerini söyleyen Koncuk, istenildiği takdirde Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuruluna, YÖK Denetleme Kurulu’na ve ÖSYM’ye de göndereceklerini ifade etti.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın “düzgün bir adam” olduğuna inandığını dile getiren Koncuk, “Ama Yarımağan'ın altında yüzlerce insan var. Onun için ÖSYM sınav sisteminin de bir mercek altına alınması, sorgulanması gerektiğini olaylar gösteriyor” dedi
KAYNAK:https://cepkpss.blogcu.com/turk-egit...inladi/8761195
SIZDIRILAN KİTAPÇIK:https://www.turkegitimsen.org.tr/kon...an_sorular.pdf
bilgilendirme için teşekkürler
KPSS kopya iddiasında flaş gelişme... Baki Saçı'nın bilgisayarına el konuldu
Jandarma KPSS sorularının elektronik postasına geldiği ve bu yöntemle dağıldığı iddia edilen Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı Sücüllü beldesinde yaşayan Baki Saçı'nın (24) bilgisayarına el koydu.
Yalvaç Jandarma Komutanlığı ekipleri, Sücüllü beldesine giderek Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla Bilal Saçı'nın evinde arama yaptı.
Ekipler, Saçı'nın bilgisayarına el koydu.
İlçe Jandarma Komutanlığı yetkilileri, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının Baki Saçı hakkındaki suçlamalar nedeniyle soruşturma başlattığını, bu nedenle bilgisayarının incelenmek üzere alındığını belirtti.
Saçı, dün yaptığı basın toplantısında KPSS sorularının kendisine gönderildiği ve buradan başka kişilere dağıldığı iddialarını reddetmişti.
-memurlarnet-
Jandarma, KPSS sorularının elektronik postasına geldiği ve bu yöntemle dağıldığı iddia edilen Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Sücüllü beldesinde yaşayan Baki Saçı’nın (24) bilgisayarına el koydu.
Alınan bilgiye göre, Yalvaç Jandarma Komutanlığı ekipleri, Sücüllü beldesine giderek Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla Bilal Saçı’nın evinde arama yaptı.
Ekipler, Saçı’nın bilgisayarına el koydu.
İlçe Jandarma Komutanlığı yetkilileri, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının Baki Saçı hakkındaki suçlamalar nedeniyle soruşturma başlattığını, bu nedenle bilgisayarının incelenmek üzere alındığını belirtti.
Saçı, dün yaptığı basın toplantısında KPSS sorularının kendisine gönderildiği ve buradan başka kişilere dağıldığı iddialarını reddetmişti. (AA)
eğitim haberleri
gerçekten çok üzücü bir durum artık sonumuz vahim o kadr çok atanmayı bekleyen öğretmenlerimiz var ki inş. bu olay kısa sürede açıklığa kavuşur ve bir daha böyle bir sorun yaşanmaması dileğimmm..
haber için teşekkürlerrr gülşah hocam
izmir'de KPSS'de başarı gösteren adaylardan oluşan bir grup, internet siteleri üzerinden örgütlenerek sınavın iptal edilmemesi için eylem yaptı.
“KPSS'ye yönelik iddialar ve sınavlarının iptali taleplerine” karşı İnternet üzerinden haberleşerek bir araya gelen gençler, İzmir Konak Meydanı'ndaki Konak Pier Tesisleri önünde toplandı.
KPSS sınavlarının iptali taleplerini eleştiren dövizler açan gençler adına açıklama yapan Esra Adalı, sınav için bir yıldır yoğun bir çalışma göstererek hazırlık yaptıklarını, biriktirdikleri paralarla dersanelere gittiklerini ve sınavda istedikleri puanları aldıklarını söyledi.
Sınavda kopya iddiaları nedeniyle iptal edilmesi yönünde taleplerin gündeme geldiğini ifade eden Adalı, bu gelişme karşısında sarsıldıklarını belirterek, “Kopya iddialarıyla ilgili incelemenin en kısa sürede sonuçlandırılmasını, kopya çekenler tespit edilerek haklarında gereken işlem yapılmasını istiyoruz” dedi.
Adalı, sınavların iptaline kesinlikle karşı olduklarını söyleyerek, “Başarısız olan adaylar yaşanan skandalı kendilerine bir umut ışığı olarak görerek, sınavı iptal ettirip kendilerine ikinci bir fırsat yaratmayı amaçlıyor. Bizler adaletin yerini bulmasını istiyoruz, menfaat değil hakkımızın peşinde gidiyoruz. KPSS iptal olsun demek, kopyacılar yerine, sınava giren 800 bin adayı cezalandırmaktır, hayatını bu sınava adamış alın teriyle emeğiyle puan almış atanmayı bekleyen yüz binlerce genci mağdur etmek demektir. KPSS iptal olursa kopyacılar ödüllendirilmiş, sınavda emeğiyle hakkıyla kazanmış adayları sınav stresine tekrar mahkum edilmiş olacak” diye konuştu.
Ak Parti İL BAŞKANI REFERANDUM BROŞÜRÜ DAĞITTI
Açıklama sırasında, referandum çalışmaları kapsamında Konak Pier'de esnaf ziyareti yapan Ak Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, gençlerin yanına geldi. Gençleri dinleyen Kabak, yaşananların çok büyük haksızlık olduğunu ifade ederek, “Bu bir hırsızlıktır, bunun her türlüsüne karşı çıkmamız gerekiyor. Biz de öğrencilikten geçtik, sınav stresini biliyoruz. Daha önce sınav iptalleri yaşandı. Adalet duygusu çok önemli, zedelenmemeli. Konu yargıya taşındı, sizin gibi üniversite bitirmiş, emeğiyle bir noktaya gelmiş, haklı olan arkadaşlarımızın lehine, mağdur etmeyecek bir sonuç çıkmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Ak Parti İl Başkanı Kabak, daha sonra gençlere referandumla ilgili hazırlattıkları broşürleri verdi
memurlar net
Bakandan Sonra, Savcı Da İptalde ´Yetkili Değilim´ Dedi
KPSS ortada kaldı son söz YÖK´ün
KPSS´de sınav iptalinin akıbeti soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Şadan Sakınan, KPSS´nin iptal yetkisini vermek benim elimde değil görüşünü bildirmesi üzerine ortada kaldı. Daha önce Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu da bu konuda kararın kendilerine ait olmadığını belirterek topu ÖSYM´ye ve YÖK´e atmıştı. ÖSYM ise, buna savcılığın karar vereceğini bildirmişti.
´KARARI BEKLİYORUZ´
Sınav sorularının sızdırıldığı yönündeki e-posta adresini savcılığa ileten Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk´un ifadesini alan Sakınan, İptal kararı YÖK´e aittir dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ise Savcılığın kararı her şeyi değiştirebilir açıklamasında bulundu. Habertürk´e açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK´ün de büyük merakla savcılığın soruşturmasını tamamlamasını beklediğini söyledi.
SAVCI: YETKİ YÖK’TE
KPSS´den 5 gün önce soruların bir mail adresinden sızdırıldığını açıklayan Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise savcı Şadan Sakınan´a ifade verdi.
Kendilerine gelen elektronik posta bilgilerini Sakınan´a ileten Koncuk Habertürk´e şunları söyledi: Sayın Savcı´ya dosyayı teslim ettik. Oldukça özveri ile çalışılıyor.
Savcılık olarak kendilerinde sınavın iptaline ilişkin bir yetki olmadığını söyledi ve iptal yetkisinin YÖK´te olduğunu belirtti.
NE DEDİLER?
¦ Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: Ben bu sınava girmiş başarılı bir aday olsaydım, bir tane bile kopyacının atanmasına gönlüm razı olmazdı. Bu sınavın yenilenmesini isterdim.
¦ Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Savaş Küçükyavuz: Benden önce bir sınavda bir soru torbasında yırtık tespit edildi ve sınav iptal edildi.
¦ Eski YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İsa Eşme: Bütün bu olup bitenden sonra kopyaya yönelik iddialar sonuçlandırılmadan KPSS´nin dikkate alınması söz konusu olamaz.
¦ TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam: Geçmişteki uygulama kopya çektiği belirlenen adayların sınavını iptal etmekti. Ancak kopya çok yaygın ise ona göre bir çözüm yolu bulunmalı ve sınavın iptali daha doğru olacaktır.
Habertürk
KPSS'de Diğer Testlerde Şüpheli
'Eğitim Bilimleri' Testinde Kopya İddialarıyla Gündeme Gelen KPSS ile İlgili Soruşturma Derinleşiyor.
Eğitim Bilimleri' testinde kopya iddialarıyla gündeme gelen KPSS ile ilgili soruşturma derinleşiyor. YÖK Başkanı, 'Genel Yetenek-Genel Kültür' testlerini de inceleyeceklerini açıkladı.
Devlet Denetleme Kurulu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve savcılığın üç koldan başlattığı Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) soruşturmasını YÖK daha da derinleştiriyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, "Olayların asıl kaynağı olduğu iddia edilen Eğitim Bilimleri testinin yanı sıra Genel Yetenek- Genel Kültür testlerini de incelemeye aldık. Diğer testlerde de kopya ihtimalinden şüpheleniyoruz" dedi.
O test iptal edilebilir
KPSS'de 5 ayrı başlıkta sınav yapıldığını, bunların tek tek inceleneceğini belirten Özcan, "Eğer araştırma sonucunda sadece Eğitim Bilimleri Testi'nde kopya olduğu kesinleşirse, sınavın tamamı yerine sadece o testi iptal etme yoluna gideriz" dedi. Özcan, şunları söyledi: "Araştırmalarımız devam ediyor. Eğitim Bilimleri Testi'nde 350 kişinin tam puan aldığını biliyoruz, ama Denetleme Kurulu'nun hazırladığı ön raporla bu rakamın diğer testler de dahil edildiğinde artabileceğini yönünde şüphelerimiz var. Kopya olasılığı raporda da kuvvetli ihtimaller arasında yer alıyor. 3 bin 227 kişiyle ilgili incelememiz de devam ediyor. Savcılığa bu kişilerin isimlerini gönderdik. Şimdi Denetleme Kurulu'nun incelemelerini de göz önüne alarak Genel Yetenek- Genel Kültür testlerini inceleyeceğiz."
Bilgisayara el konuldu
KPSS sorularının e-posta yoluyla gönderildiği adres olarak gösterilen ısparta'nın Yalvaç ilçesi'ne bağlı Sücüllü Beldesi'nde oturan 24 yaşındaki B.S'nin bilgisayarına dün jandarma el koydu.