Hocam, 2010 Aralık Çarşamba günü, tam hafta ortasında göreve başlamıştım. Önceki öğretmen günlük ödev veriyormuş. Yeniyim diye tepki almamak için 3 gün ses çıkarmadan verdim. Sonraki hafta, hafta içi her gün ödevi kaldırdığımı söyledim. Ama, hafta sonu pekiştirme amaçlı vermeye devam ediyorum. Hafta içi devamlı gelen çocuğun kısa sürede yapacağı, gelmeyenlerin de sınıfta geri kalmamasını sağlamaya çalışıyorum.
Çocuklarda sorumluluk içinmişmiş, ilk okula hazırlık içinmişmiş vs. bir sürü nedenlerle ödev istiyorlarmışmış, hafta içi de istiyorlarmışmış vs. vs. Neyseki, MEB yetişti. Ocak ve Şubat ayında sorumluluk değerini işledim. İşte o zaman veliler okulöncesi çocuğa yalnızca ödev verilerek sorumluluk kazandırılamayacağını anladılar.
Ayrıca, sınıfta arada yitip gitmiş çocuklar vardı. Eksikleri vardı. Onlara özel, aileleri ile birlikte yapacakları, desteklenecekleri ödevler verdim. Diğerlerine vermeyince biraz daha anladılar.
Bana kalırsa birileri başlatıyor bu ödev işini. Diğerleri de kendini bir şekilde zorunlu hissediyor ve veriyor. Ödev isteyen velilerin bir bölümü zaten ödevleri de kendileri yapıyor. Sanki çocuğu tanımıyorum. Sonra da çocuk, ödevleri herkes kendisi yapacak, sen yapma anneciğim, demiş, gelmiş bana söylüyorlar![]()
Ödev olarak da yalnızca okuma-yazmaya hazırlık çalışması değil, kesme-yapıştırma-rulo (örnek:aralık ayında hava durumunu izleyerek haftasonu kar yağacağını duydum ve hafta sonu çocuklara kardan adam çalışması verdim, yapıp oynasınlar diye), problem çözme gücüne yönelik etkinliklikler, velisinin okuyacağı bir hikaye kitabını gelip resimlerine bakarak sınıfta arkadaşlarına anlatma vs. de veriyorum.