bahar-yaz 2000
Yaratıcı Drama Öğretmeni
Yetiştirmenin Önemi ve Gerekliliği
H. Ömer ADSGÜZEL
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi,
Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dal:
Türk Eğitim dizgesi bir süredir 1999-2000
eğiim ve öğretim yılından itibaren ilköğretimin
dördüncü sınıfından itibaren zorunlu-seçimiik
olarak uygulamaya konulacak olan yaratıcı
drama alanını tartışmaktadır.
Hiç kuşku yok ki temel ve zorunlu eğitimin
beş yıldan sekiz yıla çıkmış olması eğitim
dizgemiz açısından önemli bir gelişmedir.
"Eğitimin süresi kadar, belki ondan daha da
önemli üzerinde durulması gereken, eğitimin
içeriğidir. Özgürce düşünebilen, sorgulayabilen,
eleştirel bir bakış açısına ulaşmış, kendi kararlarının
kendisi veren, bağımsız, üretken, yaratıcı
bireyler yetiştirebilmek eğitimin içeriğiyle
doğrudan ilişkilidir. Türk Milli eğitimi de bu nitelikte
bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır" (Adalı,
1998:7). Ancak eğitim dizgemizin baskıcı, öğretmenin
tek taraflı monologuna dönük, öğrenciyi
merkeze almayan yapısı ile bu amaçlar
çelişmekte ve dizge, yetişmekte olan çocuk ve
ergenleri, öğrendiği bilgileri sorgulamadan
içselleştiren daha uygucu bir yapıya yöneltmektedir.
Bu durum geleneksel ve yeniye açık olmayan
ve antidemokratik bir eğitim yapısının
oluşmasına neden olmaktadır. Bu yapıda yetişen
bireyden de demokratik, çağdaş, yaratıcı ve
üretken olmasını beklemek eğitbilimsel açıdan
tutarlı görünmemektedir. Çünkü kendi kendine
sahip olma anlayışı, içsel leşti ri I m iş otoriteden
kurtulmaya izin verecek ve otoriter olmayan
eğitimin yöntemlerinin denenmesini gerektirecektir.
Freire (1970) geleneksel eğitimin "yığmacı"
eğitim yöntemine öğrencinin öğrenme süreci
içindeki bir özne olmayıp, bilginin yerleştirildiği
bir nesne olduğu düşüncesine dayandığını ileri
sürer. Ona göre bu yığmacı eğitim yöntemi
baskıcı toplumun bir çok özelliğini taşır.: "öğretmen
öğretir ve öğrencilere öğretilir; öğretmen
düşünür ve öğrenciler hakkında düşünülür; öğretmen
eylemde bulunur ve öğretmenin eylemi
aracılığıyla eylemde bulundukları yanılmasına
sahip olurlar" ve öğretmen öğrenme sürecinin
öznesi, öğrenciler ise nesnesidirler (Spring,
1991:52). Oysa bir toplumda yeni ürünleri ortaya
koyabilecek ve her alanda etkinliğini sürdürebilecek
yaratıcı bireylere gereksinimi bulunmaktadır.
Eğitimde drama alanı geleneksel eğitim
anlayışına ve bu anlayıştaki eğitimin antidemokratik
yapısına karşı mücadele edebilecek
her zaman yaratan, kültürel etkileşimini çoğaltabilen,
bilgiye doğrudan, aracısız ulaşma becerilerine
sahip bireyleri yetiştirmeye yöneliktir.
Drama alanı ayrıca toplumdaki "çağdaş insan"
gereksinimini karşılamada ve yaratıcı bireyi
yetiştirmede etkili olabilecek bir alandır.
Eğitimde drama çalışmalarının genel amacı,
her alanda yaratıcı, kendine yetebilen, kendini
tanıyan, çevresiyle iletişim kurabilen ve bunu
geliştirebNen, ifade gücü ve biçimleri artmış
bireyler yetiştirmektir.
Bu amaçların yanında yaratıcı drama;
yaratıcılık ve estetik gelişimi sağlama, eleştirel
düşünme yeteneği, sosyal gelişim ve birlikte
çalışma yeteneği kazandırma, çocukların etik
değerleri keşfetmelerine olanak sağlama, kendine
güven duyma, teşvik ve karar verme, dil ve
iletişim becerilerini kazandırma imge dünyasını
geliştirme gibi eğitbilimsel amaçlara dönüktür ve
iletişim içinde iken düşünceleri, tutum ve daveğitim
ve yaşam
ranışları değişebilen, etkilenebilen çocuk ve
ergene kendi kimlik ve kültürünü de tanıtır.
Özetle yaratıcı drama kişinin kendi bedenine,
duygularına, düşüncelerine ve çevresine
karşı bilinçli olmasını, oyun pedagojisi içinde yer
alan çalışmaların duyguların, bilgi ve deneylerin
özgürleştiği ortamların sağlanmasını, kişinin
evrensel, toplumsal, moral, etik ve soyut kavramları
anlamlandırabilmesini, bir grup çalışması
içerisinde yaşayarak öğrenme ve bilgi edinmenin
yanı sıra toplumsallaşmanın sağlanmasını da
amaçlar (San, 1990:81).
1980'li yıllardan sonra dramatizasyon
kavramından daha çağdaş bir anlama bürünen ve
eğitimde bazı derslerin amaçlarının daha etkili
uygulanmasındaki yöntemsel işlevini aşarak,
başlı başına bir disiplin haline gelen yaratıcı
drama; eğitimdeki "Ne?" sorusunun karşılığı olan
herhangi bir içeriği genellikle katılımcıların
gönüllüğüne dayalı oluşan bir grupla (okullarda
bir ders olarak okutulmak durumunda olan
drama dersleri için gönüllülük ortadan kalkmaktadır)
ve grup üyelerinin kendi yaşantılarından da
yola çıkarak, doğaçlama, rol oynama gibi
tekniklerle ve bildiğimiz çocuk oyunlarının özelliklerini
de işe katarak oynuyor'muş gibi
süreçlerde canlandırılmasıdır. Bu yıllar Türkiye'de
eğitimde yaratıcı drama alanındaki yeni
bilimsel bakış ve araştırmaların yoğunlaştığı,
eğitimde yaratıcı dramanın bir yöntem, başlı
başına bir disiplin ve estetik - sanatsal bir alan
olarak sistemde yer aramaya başladığı dönem
olarak anılmaya başlamıştır. Bunda akademik
düzeyde Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim
Dalı'nın ve demokratik kitle örgütlerinden olan
Ankara Çağdaş Drama Derneğinin yürüttüğü bilimsel
çalışmaların önemi ve etkisi önemlidir.
Türkiye'de yaklaşık 20 yıllık bir süreçte gelinen
nokta, yaratıcı dramanın sadece özel
okullarda ya da yine özel kurumlarda verilen bir
ders, yöntem değil, artık Milli Eğitim
Bakanlığı'nın ilköğretim okllarmda zorunlu
seçimlik olarak yer aldığı (alacağı) bir ders
olmasıdır. Bunun yanında tartışmaya açık pek
çok yönüyle de olsa YÖK tarafından yapılan
"Eğitim Fakültelerinin Yeniden Yapılandırılması"
çalışmalarında "Okulöncesinde Drama" ve
"İlköğretimde Drama" derslerinin eğitim fakültelerinin
lisans programlarında zorunlu olarak
yer almış olması Türkiye'de akademik düzeyde
gelinen önemli bir nokta olarak kabul edilebilir
(Adıgüzel, 1999:2). Ancak bu durum daha
meslek olarak daha adlandırılmamış yeni bir
öğretmenlik alanının sorunlarını beraberinde
getirmektedir. Ankara ve İstanbul gibi büyük
şehirlerde odaklanan ve sayıları çok az olan
drama öğretmenleri (liderleri) akademik eğitim
eksiği nedeniyle yetersiz endişesi yaşamaktadırlar.
Son yirmi yıldaki akademik çalışmalar,
yaratıcı dramanın özellikle bir ders olarak Milli
Eğitim Bakanlığındaki değişime yol açmışken,
yetişmiş yeterli elemanın olmaması ve Türkiye'de
yaratıcı drama öğretmeninin (liderinin) yetişimi,
akademik açıdan önemli bir sorunsal oluşturmaktadır.
Yaratıcı dramanın kendi amaçlarını
gerçekleştirebilmek için nitelikli liderlere
gereksinim duyulmaktadır. Ancak resmi ya da
çoğu özel kurumlarda çalışan drama öğretmeni
ya da liderinin çoğunun özellikle alan eğitiminin
eksik oluşu Türkiye açısından çok zararlı
sonuçları doğuran drama kirliliğine yol açmaktadır.
Bir ya da iki seminere katılmak, tiyatro ile
uzak yakın bir ilgisi olmak ya da sadece tiyatroucu
olmak, edebiyat öğretmeni olup tiyatroya ilgi
duymak, bazen de çocuk gelişimcisi olup oyun
derslerini almış olmak drama liderliği yapmak
için yeter görünmektedir. Bu durumun en belirgin
nedeni elbette akademik düzeyde bir eğitim
programının olmayışıdır.
Bir eğitim dizgesinin çağdaş bir öğretmeninde
bulunması gereken özelliklerin tamamı
Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapacak bir
drama öğretmeninden de beklenir. Drama
sürecinde ilk ivmeyi veren, sunan, değerlendiren
ve yeniden uygulayan liderdir. Yaratıcı drama
lideri, drama çalışmalarında katılımcılara
"rehberlik" eden, drama sürecinin bir anlamda
temelini oluşturan kişidir. Drama sürecinde lider,
sürecin diğer iki öğesi olan katılımcıların
oluşturduğu drama grubu ve çalışılan mekan'a
göre önemlidir. Bu önem drama liderinin çalışma
bahar-yaz 2000
grubunu ve mekanını belirleme özelliğine sahip
oluşunda yatar.
Bir grup çalışması içerisinde, bireylerin bir
yaşantıyı ya da bir olayı kendi deneyimlerini de
işin içine katarak eylem ve edim durumlarında
oynayarak canlandırılması ve anlamlandırılması
liderin hedefleri ve yöntemleri ile ortaya çıkar ve
belirlenir. Bu nedenle lider her şeyden önce
drama ve oyun tekniklerini iyi bilen iletişime açık
ve istekli, tiyatronun tekniğinden yararlanabilen,
yaratıcı ve yeterli oyun bilgisine sahip, analizci
olabilen kişidir. Drama liderinin oyunculuk ve
tiyatro bilgisi eğitimi alması da önemlidir.
Drama çalışmalarını her yaş için yürütebilecek
olan bir lider mesleki formasyonunu; eğitim
bilimleri, felsefe, sosyoloji, psikoloji, estetik,
gelişim psikolojisi, tiyatro (rej, sahne bilgisi, ses,
nefes, ışık, oyunculuk, rol, diksiyon, doğaçlama,
dramaturji vd), müzik, plastik sanatlar, edebiyat
(elbette çocuk ve gençlik edebiyatı dahil), dil,
dans, kültür bilimi, tarih, eğitim, sanat ve tiyatro
tarihi, mitoloji, oyun ve tiyatro pedagojisi gibi
alanlarda tamamlamalı, disiplinler arası bir
ilişkide kendini yetiştirebilmelidir. Bu da
değişmeye açık, gelişmeye elverişli esnek bir
kişilikle mümkün olabilir. Sözgelimi bir yaratıcı
drama lideri okul öncesi yaş grubunun gelişimsel
özellikleri birikimine sahip olmalı ya da bilgiye
ulaşacak kaynağı bulabilmelidir. Bir lider gerekli
durumlarda farklı meslek uzmanları ile iletişime
geçip, işbirliğine gidebilmelidir. Bir çalışmada
grup dinamiğinin ayarlanması, gerekli durum ve
zamanlarda müdahale ederek akışın değiştirilmesi
için, oldukça önemli olan ısınma alıştırmalarını
çok iyi bilmesi, alıştırma dağarcığını
genişletilmesi ve kullanabilmesi gereklidir. Lider
farklı özelliklere sahip gruplarla yaptığı
çalışmalarda, katılımcılarından aldığı her tür tepkiyi
iyi gözlemleyebilmesi ve elde ettiği sonuçları
tutarlı yorumlayıp, gerekli sonuçlara ulaşabilmelidir.
Ayrıca lider durumlara anında çözüm getirici
yaklaşımlar ve tutumları ile grubun güvenini
kazanmalıdır.
Bir drama liderinin bir grupla çalışmaya
başlamadan önce yapacağı ilk iş; hedeflerini,
yöntemlerini, içeriğini ve değerledirmesini planlamış,
kullanacağı malzemeyi sağlamış, çalışma
ortamını da çalışma ortamına getirmiş olmaktır.
Kendinden emin ne yapacağını bilen bir lider
grup üyelerinin kendisine güven duymasın kolaylaştıracak,
hızlandıracaktır. Liderin diğer bir
görevi grup dinamiğine giden yolda, onların
tanışma ve kaynaşmalarını sağlayacak iletişim,
uyum, gözlem, etkileşim çalışmalarını uygulamak
ve uygularken de eğlence ve haz alma boyutunu
göz ardı etmemektir. Grupta oluşacak etkileşim
sürecine en kısa sürede ulaşabilecek bir
lider amacının önemli bir bölümüne ulaşmış
demektir.
Üstelik drama öğretmeni aşırı bilgi
yığmacasına dayalı bir anlayışın ağırlıkta olduğu
geleneksel bir sistemde daha fazla mücadele
etmek zorundadır. Sabit sıraların olduğu sınıflarda
drama dersinin verimi düşmektedir. Bazı okul
yöneticilerinin dramayı basit bir etkinlik olarak
görmesi, dramanın tiyatro ile karıştırılıp liderden
tiyatro rejilerinin beklenmesi (eğer öğrenciler ve
lider isterse bir yıl boyunca çalışmalarının bir
kısmını ya da bir drama projesini elbette okulun
diğer öğrencilerine ya da velilerine sergileyebilirler),
sınıfların drama gruplarının üstünde kalabalık
oluşu, dramaya yönelik araç gereç eksikliği,
drama dersinin amaçlarına ulaşmada zorlukların
yaşanmasına neden olmaktadır.
Bunların yanında drama öğretmeni
açısından iki somut sorunsal bulunmaktadır;
Birincisi Milli Eğitim Bakanlıı'nın alt yapısı
hazırlanmadan ve gerekli donanımları
sağlamadan bu dersi uygulamaya hemen koymuş
olması, ikincisi de drama dersini yürütecek öğretmen
ya da lider ihtiyacının fazlalığı. Nicel açıdan
da yeterli nitelikli drama öğretmeni her iki sorunsalın
kolay çözülmesini sağlayacaktır.
Akademik program eksikliğini giderme
açısından Türkiye'de oldukça yeni adımlar
atılmış ve ilk uygulaması 1999-2000 öğretim
yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı
tarafından Eğitim Bilimleri Enstitüsü çatısı altında
açılan Yaratıcı Drama tezsiz yüksek lisans programı
olmuştur. Enstitü yönetmeliğine göre tezsiz
yüksek lisans öğretiminin amacı, katılımcıya
eğitim ve yaşam
mesleki konuda derin bilgi kazandırmak ve mevcut
bilginin uygulamada nasıl kullanılacağını
göstermektir. Bu program toplam otuz krediden
az olmamak şartıyla en az on ders ile dönem projesi
dersinden oluşur. Dönem projesi dersi kredisiz
olup başarılı veya başarısız olarak
değerlendirilir. Eğer aday isterse tezli programa
geçebilmektedir. Bu program şimdilik çeşitli
eğitim basamakları öğretmenlerine, eğitim bilimleri,
tiyatro ve tiyatro bilimleri bölümleri mezunlarına
yöneliktir ve sadece 25 kişilik bir kontenjan
ile sınırlıdır.
Öngörülen ve bir yılda tamamlanması
düşünülen tezsiz programda zorunlu ve seçimlik
olarak şu dersler yer almaktadır:
Sanat Dönemleri, Akımları ve Kuramları (z)
Oyun ve Sahne Bilgisi (z)
Estetik (z)
Temel Drama (s)
Çocuk Gelişimi (s)
Çocuk ve Gençlik Edebiyatı (s)
Tiyatro Tarihi ve Kuramları (z)
Yaratıcı Drama (z)
Sınıfta Drama (z)
Oyunculuk ve Sahne Bilgisi (z)
Ritüeller(s)
Kültür Eğitbilim ve Projeler Geliştirme (s)
Okulöncesi Eğitimde Drama (s)
Dans ve Drama (s).
Yaratıcı drama dersinin eğitim fakültelerinin
öğretmenlik bölümlerinde ve Milli Eğitim
Bakanlığı ilköğretim kademesinde zorunlu
seçimlik bir ders olarak yer alıyor oluşu eğitim
dizgemiz açısından olumlu bir gelişmedir. Ancak
lider ya da öğretmen ve yayın eksikliği, mekan
sorunu ile şu anda çalışan öğretmenlerin somut
sorunları ışığında Türkiye'de liderin nasıl
yetişeceğine ilişkin soruların yanıtlanması gerekmektedir.
Pilot çalışması yapılmış, uygulama sonuçları
alınmış lisans düzeyinde dört yıllık bir yaratıcı
drama programı eğitim fakültelerini sözgelimi
güzel sanatlar eğitimi bölümlerinde geliştirilmelidir
(Bu pilot uygulaması öğretici kadro, Ankara
Üniversitesi tiyatro bölümü ile Hacettepe ve Gazi
Üniversitelerinin ilgili bölümlerinde yaratıcı
drama dersini programlarında uygulayan öğretim
elemanları ve pedagojik formasyonla eğitimini
tamamlamış sanatçi-öğretmenler ile zenginleştirilerek
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi'nde Güzel Sanatlar Eğitimi bölümü
açılarak uygulanabilir).
Kaynakça
Adalı, Oya (1998) "Sunuş" Gelin Çocuklar Birlikte
Düşünelim (Haz. Z. ipşiroğlu), Adam yay. s.7-8, İstanbul.
Adıgüzel, H. Ömer (1993) Oyun ve Yaratıcı Drama
İlişkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Adıgüzel, H. Ömer (1999) "Türkiye'de Yaratıcı Drama
Öğretmeni Yetiştirme Sorunsalı" Karadeniz Teknik Üniversitesi
Fatih Eğitim Fakültesi tarafından 1-3 Eylül 1999 tarihlerinde
düzenlenen 8. Ulusal eğitim Bilimleri Kongresi'nde
sunulan bildiri, Trabzon.
Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü 1997
Lisansüstü Eğitim - Öğretim Yönetmeliği, Ankara.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Güzel
Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı 1999 Tezsiz Yükseklisans
Programı, Ankara.
Öztürk, Ali (1998) "Öğretmen Yetiştirmede Yaratıcı
Drama Yöntemiyle İşlenecek Tiyatro Dersinin Öğretmen
Adaylanndaki Sözel İletişim Becerilerine Etkileri" Selçuk
Üni. Eğitim Fakültesi tarafından 9-11 Eylül tarihlerinde
düzenlenen 7. Eğitim Bilimleri Kongresi'nde sunulan bildiri,
C.1, SS.3O7-311.
San, inci (1990) "Eğitimde Yaratıcı Drama" Ankara'da
Yaratıcı Drama, Alman Kültür Merkezi yay. SS.73-85, Ankara.
San, İnci (1991) "Eğitim Öğretimde Yaşayarak
Öğrenme Yöntemi ve Estetik Süreç Olarak Yaratıcı Drama",
Eğitimde Nitelik Geiiştirme-Eğitirnde Arayışlar 1.
Sempozyumu Bildiriler, ss.261-266, İstanbul.
San, inci (1998) "Yaratıcı Drama Çalışmalarının Dünü
ve Bugünü" 2. Ulusal Çocuk Kültürü Kongresi Bildirileri, A.Ü.
Çoc. Kül. Mer. Yay. 1998, Ankara. Aynı yayın, Eğitimde ve
Tiyatroda Yaratıcı drama dergisi, ÇDD yay. s.2, 1999,
Ankara.
Spring, Joel (1991) Özgür Eğitim (Çev. Ayşen Ekmekçi),
Ayrıntı yay. ss.52, istanbul.
Üstündağ, Tülay (1997) "Vatanaşlik ve İnsan Hakları
Dersinin Öğretiminde Yaratıcı Dramamn Erişiye ve Derse
Yönelik Öğrenci Tutumlarına Etkisi", Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara.
kaynak;https://e-kutuphane.egitimsen.org.tr/pdf/297.pdf