Çocukla İletişim


İletişim kişilerin birbirlerine iletmek istedikleri ya da istemedikleri tüm mesajları kapsayan bir süreçtir. Kişinin çevresiyle kurduğu dialoglardaki başarısı kullandığı iletişim yöntemi ile ilgilidir. Bazen hiç iletmek istemediğimiz mesajları konuşmasakta, duruşumuzla verebiliriz. Bu da bize iletişimin tek kanallı olmadığını gösterir. İletişim yalnızca konuşulan dil demek değildir. Duruşumuz, bakışımızda birer iletişim aracıdır.

İletişim göz göze gelinen noktada başlar ve insanların günde ortalama 3000 kez iletişim kurduğu bilinmektedir. Hayattaki başarılarımız, kişiler arası ilişkilerimizin sağlığı kullandığımız iletişim yöntemleri ile doğrudan ilgilidir. Anlatmak istediklerimiz tam anlamıyla ifade etmek, iletişim kazalarına maruz kalmamak, sağlıklı ilişkiler kurabilmek için iletişim yöntemlerini bilmemiz ve uygulamamız gerekir.

Başarılı İletişim İçin;

1- Karşımızdaki kişilere saygı duymak temel koşuldur. Kişilerin varlığını önyargısız kabul etmek gerekir. İnsanlar arasında bireysel ayrılıklar olabileceğini kabul etmek gerekir. Kişilerin seçimlerine, zevklerine, isteklerine , korkularına saygı duymalıyız. İnsanları değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabul edebilmek ilişkiyi zenginleştirir.

2- Karşımızdakilere önemli ve değerli olduklarını hissettirmek önemlidir ve bize sağlıklı iletişimin kapılarını açar. Banka kuyruğunda beklerken sıra size geldiğinde, görevliyle yalnızca bir saniye göz göze gelip ardından gülümseyip, merhaba diyerek evraklarınızı uzattığınızda, görevli rutin monotonluğunun arasından sıyrılıp sizi gerçek anlamda farkedecek ve muhtemelen oda gülümseyerek işinizi diğerlerinden daha istekli yapacaktır. Bu davranışınızla ona, işinizi halletmeye mecbur olan bir makine değil, canlı ve değerli olduğu mesajı verirsiniz. Hatta abartıdan uzak bir şekilde küçük bir iltifat ortama pozitif enerji verir ki buna hepimizin ihtiyacı vardır.

3- Gerçekçi, doğal, olduğu gibi davranmak, abartıdan uzak durmak, karşımızdakininde bize aynı şekilde yaklaşmasını ve kendini daha rahat ifade etmesini sağlar. İletişimde abartı tehlikeli bir unsurdur, karşımızdakinin güvenini zedeler ve iletişim kalitemizi bozar.”Bluzünüz çok şık ve size çok yakışmış.” gibi bir iltifat söyleyiş tarzımıza göre karşımızdaki kişide farklı algılara neden olabilir. Karşımızdaki bluzünün hakikaten güzel ve ona yakıştığını da düşünebilir, ona bir çıkarınız için yaklaştığınızıda. İletişimde, kullanılan sözcükler kadar söyleyiş tarzının ve bedendilininde önemi vardır. Öyleki yapılan bir araştırma söylenilenlerin algılanmasında kullanılan dilin % 8, söyleyiş tarzının % 34 bedendilinin % 68 etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır.

4- Empati yani kendini karşıdakinin yerine koyma becerisi, iletişimin yapı taşlarındandır. Davranışları değerlendirebilmek için davranışı yapan kişinin gözünden bakmak bize davranışın nedenlerini açıklar. Nedenlerini doğru anladığımız davranışlar bize ters bile gelse hoşgörümüzü taze tutar. Empati yeteneği gelişkin kişiler olaylara geniş perspektifli bakabilen, anlayışlı kişiler olurlar.

5- Herkesin kendi yaşamı ile ilgili karar verme yetkisi olduğunu kabul etme. Hepimizin yaşamımızla ilgili farkındalığı, bu farkındalığa paralel olarakta planları vardır. Hayatımızı planlarken yakın çevremizin görüşlerini almak değer yargılarına göre hareket etmek yorulmadan yol almamızı sağlar. Ancak planlarımızı yakınlarımızın istediği gibi hazırlamak, kendi gerçeğimizi gözardı etmek, kendi hayatımız değil başkalarının istediği hayatı yaşamak demektir. Aşkalarının çizdiği hayatı yaşayan insanlar kendilerini gerçekleştiremezler ve mutsuz olurlar. Bu nedenle herkesin kendi hayatı ile ilgili kararlar alabilme gücüne sahip olduğunu kabul etmemiz ve başka hayatlara ve kararlara gereğinde fazla müdahale etmememiz gerekir.

6- İlişkilerde zorlamada bulunmama. Gönüllü olmak yapılan işi keyifli hale getirir ve keyifle yapılan işlerde yaratıcılık ve verim daha yüksek olur. Çok severek yaptığımız işleri bile bazen yapmak istemediğimiz zamanlar olur. İnsan herşeyi her zaman istemeyebilir. Bazen konuşmak bile istemeyebilir. Böyle zamanlarda çabalamak ilişkiyi zorlar ve karşı tarafta rahatsızlık duyguları uyandırır.

7- Gizliliğe saygı duyma.
Arkadaşınıza kendinizle ilgili konu anlattığınızda ve bunu başka bir arkadaşınızdan duyduğunuzda ne hissedersiniz?
Kendimizle ile ilgili bilgilerin ne kadarını başkalarına anlatacağımızı kendimiz belirleriz ve anlattıklarımızın, o kişlerde gizli kalmasını isteriz. Bu çiğnendiğinde, özel yaşantımıza müdahale edilmiş olur ve rahatsızlık duyarız. Paylaştığımız kişiye güvenimiz sarsılır.

Çocuğumla Sağlıklı İletişim Kurabilmek İçin Neler Yapmalıyım ?

1 - Çocuğunuzu etkili dinleyin.

İletişimde söylenen sözler kadar söyleyiş tarzı ve bedendilininde önemini vurgulamıştık. O halde dinleme becerilerimizi geliştirirken bunlara da dikkat etmemiz gerekir. Çocuk konuşurken başka bir işle ilgilenmeden, onun boy seviyesine inip göz teması kurarak dinlemek, ona değer verdiğinizi hissettirir. Çocuğun güven ve sevgi duygusunu tazeler.

Çocuğunuz konuşurken ona dinlediğinizi hissettirmek ve onun anlatmasını teşvik etmek için sözel mesajlar verebilirsiniz. Bunu çocuk konuşurken son cümlelerini tekrarlayarak, ona konu ile ilgili sorular sorarak yapabilirsiniz.

Çocuklar dinlenmek ve ciddiye alınmak isterler. Bunun olmadığını farkettiklerinde saldırgan, alıngan olabilir, çeşitli davranış bozuklukları sergileyebilirler. Bunun nedeni anlatmak istediklerini sözel yolla yapamayıp bedendillerini kullanmalarıdır. Mesajlarını ebeveynlerine yorulmadan, istenmedik davranışlara başvurmadan aktarabilen çocuklar kendilerine değer verildiğini, önemli olduklarını düşünürler ve bu onların mutlu, benlik saygısı yüksek bireyler olmalarını sağlar.

Işıl 2 yaşındaydı ve yeni yeni konuşmaya başlamıştı. Annesi televizyonda dizi izlerken bacağından çekiştirip bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Annesi diziyi izlemeye devam etti. Işıl bir süre bu şekilde annesini zorladıktan sonra annesine bir tokat attı ve televizyona annesinin ayakkabısını fırlattı.

Sizce ;

Işıl saldırgan bir çocuk mu ?
Neden televizyona terlik fırlattı ?
Neden annesinin terliğini kullandı ?

Çocuğu Dinlemenin Yararları

- Çocuğun kendini daha iyi ifade etmesini sağlar. Kelime hazinesi genişler, dil gelişimi hızlanır.
- Olumsuz davranışlar sergilemesini engeller. Duygularını konuşarak anlatabilen çocuk saldırganlığa, ağlamaya , aksileşmeye yönelmez. Konuştukça olumsuz duyguları hafifler ve çocuk rahatlar.
- Dinlenen çocuk, karşısındakileri dinlemeyi, insanalara saygı duymayı öğrenir.
- Dinlenen çocuğun güven duygusu gelişir, benlik saygısı artar.

2 – Çocuğun duygularını ifade etmesine yardım edin. Çocuğun hissetiği kötü duyguları uzaklaştırmaya çalışmak terine onun hissettiklerini sözcüklere dökün. Bebeği kaybolmuş bir çocuğa; “ Üzülme ben sana yenisini alıcam. yerine “ Bebeğin kaybolduğu için çok üzgünsün, onu özlüyorsun, onunla oynamayı isterdin.” Gibi çocuğun duygualarını yansıtan cümleler kurmak onu anladığınız mesajını verir. Çocuk hissettiklerini sözel olarak duyduğu zaman rahatlar ve sakinleşir.

3 – Çocuğa durumlarla ilgili sürekli mantıklı açıklama yapmak yerine onu anlamaya çalışın. Çocuklar, basit dille anlatılmış mantıklı açıklamalarınızı anlarlar ve çoğunlukla onlardan istediğiniz davranışları sergilerler. Ancak hepimizin zaafları olduğu gibi çocuklarında bir takım zaafları vardır. Örneğin küçük yaşlarda isteklerine gem vurmayı bilmezler ve bunu öğrenirken acı çekerler. İstekleri gerçekleşene kadar ısrar eder. Bu istek aşırı hale gelir ve ebeveynide çileden çıkararak kriz yaşanmasına neden olur. Çocuğun istekleri söz konusu olunca, yaptığınız mantıklı açıklamaları dikkate almayabilirler.
Tutturma krizlerini onu anladığınızı göstererek atlatabilirsiniz.

Etkisiz Yöntem

Çocuk : Ben çikolata istiyorum.
Anne : Evde çikolata kalmadı.
Çocuk : Ben çikolata istiyoruuum.
Anne : Evde çikolata kalmadığını söyledim, yarın alırım, şimdi yok. Olsa vermez miyim?
Çocuk : Ben çikolata isteriiiiiim…

Etkili Yöntem

Çocuk : Ben çikolata istiyorum.
Anne : Hay Allah evde çikolata kalmadı. Keşke senin için biraz kalmış olsaydı.
Çocuk : Ben çikolata istiyorum.
Anne : Gel seninle çikolata arama oyunu oynayalım. Belki bulabiliriz.
Çocuk : Tamam. Dolapları arayalım.
Anne : Çikolatamız kalmamış.
Çocuk : Ben meyva suyu içerim o zaman.

4 – Çocuklara istendik davranışları kazandırmaya çalışmak için emir vermek, ahlak dersi vermek, tehdit etmek, öğüt vermek gibi davranışlardan kaçının. Hepimiz gibi çocuklarda suçlandığı, sorgulandığı zaman yapıcı olmaz ve olumlu düşünmezler. Bunun yerine çocuk dinlenerek, evet, hmm gibi cümlelerle onaylanarak kendi düşüncelerini keşfetmeye yönlendirilmelidir.

Sağlıklı İletişim İçin Bunları Kendinize Yasaklayın.

- Yemeğini yemezsen parka gidemezsin ( Tehdit etme).
- Dişlerini fırçala, dişlerin çürümesin ( Öğüt verme).
- Arkadaşlarınla oynarken oyuncaklarını kırmamamn gerekirdi. Oyuncakların senin sorumluluğunda ( Ahlak dersi, vaaz verme ).
- Odanı topla ( Emir verme ).
- Beni çok yoruyorsun ( Suçlama ).
- Hep huysuzsun ( Eleştirme).

8- Sen mesajı yerine ben mesajları verin.Çocuklar anne babalarının gerçek duygularını anlayabildikleri zaman onlara yardımcı olmaya çalışırlar. Ne hissettiğinizi kırıcı olmadan açıklamak kriz yaşanmasını engeller. Sen mesajları başına sen konularak kurulan cümlelerdir. Genelde suçlayıcı, yargılayıcı özellik taşırlar.İletişimi engeller ve karşı taraf savunma ihtiyacı duyduğu için karşılıklı kızgınlık yaratır. Bunun yerine iletişimde insanın kendi duygularını ifade etmesi anlamına gelen ben mesajları kullanılmalıdır.

Sen mesajlarına örnekler ;
Çok konuşuyorsun.
Oyuncaklarını hiç toplamıyorsun.
Sürekli peşinde gezmemi istiyorsun.
Ben mesajlarına örnekler ;
Başım ağrıyor ve ses çıkması ağrımı artırıyor.
Oyuncakların etrafta dağınık durması hoşuma gitmiyor.
İşim çok olduğu zaman seninle oynamaya daha az vakit ayırabiliyorum.


Elif KOCA