-
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
Yavuz Bülent Bakiler 23 Nisan 1936 yılında Sivas’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas'ta yaptı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'den mezun oldu. Mezun olduktan sonra bir süreliğine Ankara Radyosu'nda çalıştı. Daha sonra Kültür Bakanlığı müsteşar yardımcısı olarak görevlendirildi. Gazetecilik, yöneticilik, avukatlık ve Sivas milletvekilliği yaptı. Hisar dergisi şairleri arasında yer aldı.
Geleneksel şiirimizin öz ve şekil özelliklerini kendi şiir potasında eriterek kişiliğine kavuştu. Şiirlerinde, Anadolu'ya, Anadolu insanına eğilmiş, onların sorunlarını yapıcı bir tavırla dile getirmiştir. Sade ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardır. Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştır. Bu tarafı ile, Arif Nihat Asya'nın milli havası, mistik şiirine yakın görünmektedir.
ŞİİR KİTAPLARI:
Yalnızlık (1962), Duvak (1971), Seninle (1986) Üsküp’ten Kosova’ya (gezi notları)
-
CEBECİ İSTASYONU VE SEN
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
Bir saçak altında kararsız, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Bir başka türlüydü bu insanlar
Sen bir başka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
Beni bırakma diyordun
Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
Bir yalnızlık duyuyorduk
Ağlıyordun, ağlıyordun...
Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik
Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yağmur yağıyor inceden ince
İçimizdeki binbir düşünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.
Yüreğimin atışından deli gönlümce
Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
Türküler söylüyordum
Ağlıyordun, ağlıyordun...
Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
Paramparça düşmüş gönül ufkuma
İki yıldız gibi gözlerin
Gel Ey ciğerime saplanan hançer
Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
Gel artık
Ne olursun
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
-
sözün doğrusu programını çok izlemiştim. türkçesi çok iyi.
-
Evet ben de izlerdim o programı..
Gerçekten de Yavuz Bülent Bakiler Türkçeyi hakkıyla kullanıyor...Her zaman, hatta özellikle, günümüzde bilgilerinden faydalanmamız gereken bir kişi..
-
yıllar once Yavuz Bülent Bakilerin konferansına gitmiştim.konusması o kadar akıcı kı ne duraklama ne gereksız kelımene şey ne ııı.şiir gıbı konusuyordu.Sözün Doğrusu bir ve iki kitaplarını okudum.keşke onun kadar hassas olabılsek.