Biz Sağduyularına Güvenen Ailesiyiz

Biz Sağduyularına Güvenen Ailesiyiz


Hangi nedenle olursa olsun (buna şaka da dahil) çocuğunuza “Seni artık sevmiyorum” demeyin. Çocuklar sizin sevginizin üreyen, artan bir duygu olduğunu bilmeliler, yolunda gitmeyen yaşantılar nedeniyle sevginin
yitirileceğini ya da azalacağını düşünmek çocuk da ciddi bir kaygı nedenidir. Çocuk sevgiyi yitirmemek için koşullu sevgi ilişkilerine yönelir. “Eğer... olursa; olduğu için, keşke… olsaydı, ya o ya o” gibi pazarlığa dayalı sevgiler çocukta güvensizlik yaratır. Oysa ki koşulsuz sevgi çocukta otokontrolü geliştirir.

Diyet yapmanız gerekiyorsa bunu çocuğunuzun yanında abartılı bir şekilde dile getirmeyin. Bu, çocuğunuzun beslenme alışkanlığını olumsuz etkiler.
Çocuğunuzla müzik aletleri satan bir dükkana gidin. Müzik aletlerinin sesi, şekli, kullanışları hakkında bilgi alın. Mümkün olduğu taktir de bazılarını kullanmasını sağlayın.

Çocuğunuz sizden bir şey istediğinde, o anda bunu yapabilecek durumda değilseniz ya da çocuğunuzun istediğini hiçbir şekilde yerine getiremeyecekseniz bunu “biraz sonra, daha sonra, gibi çocuğa soyut gelecek bir zamana ertelemeyin, kesin ve yalın bir dille düşüncenizi ifade edin. Çocuğunuz kendisini parka götürmenizi ve hatta bunu hemen gerçekleştirmenizi istiyor, “hadi baba hadi parka gidelim.’ diyor. “Şu anda meşgulüm, gazete okuyorum, seni parka götüremem. İşim bitinceye kadar beklemelisin”, ya da “bugün parka gitmemiz mümkün değil, çünkü misafirimiz gelecek ve onlar için hazırlık yapmalıyız vb”, kararlılığınız ve açık ifadeleriniz çocuğa güven vereceği gibi neden sonuç ilişkilerini anlamasını kolaylaştırır ve isteklerini kontrol etmeyi de öğretir.

Yetişkinler yapamayacaklarını düşündükleri şeyleri, karşısındakini memnun etmek için yapabilirler ya da yapmaya çaba sarf edebilirler. Ancak küçük çocuklar, kendilerinden yapamayacakları şeyler istendiğinde karşıdakinin ne düşüneceğiyle
ilgilenmezler ve yapamadığı şey için kaygılanırlar. Kendilerini yetersiz hissedip, özgüvenlerini kaybedebilirler. Bu nedenle çocuğunuzu çok iyi tanıyın ve onu yapamayacağı işlerle ilgili sorumlu tutmayın.
İki aile arabanızla birlikte bir yere giderken öndeki arabayı takip etme işini çocuğunuza verin. “Murat amcaların arabasını takip edeceğiz, birbirimizi kaybetmemeliyiz.” Zaman zaman takip mesafesini açın ve çocuğunuzun dikkatini kontrol edin.

Sokakta çöp arabalarını ya da çöp toplayanları gördüğünüz de çöp hakkında çocuğunuzla konuşun. Çöpün ne olduğunu, çöplerin nereye götürüldüğünü ve daha sonra çöplere ne yapıldığını, çöpleri toplayanlar, çöp arabaları vb. hakkında neler düşündüğüııü sorun ve anlayabileceği dilde merakını giderin.

Çocuğa sadece kendisinin sevildiğini bilmek yetmez, sevgi dolu bir ailesi olduğunu da hissetmek ister. Annesinin, babasını, babasının da annesini, arkadaşlarınızı sevdiğinizi görmek ve hissetmek ister. Sevdiklerinize sevginizi Çocuğunuzun yanında ifade etmekten çekinmeyin.

Çevremizdeki insanları onaylamak, onları onere etmek, motive etmek kadar kendinizi de onaylamayı, memnun etmeyi ihmal etmeyin. Kendinizi sevin ve beğenin. Kendi hakkınızdaki olumlu algınız, insanların sizi algısını doğrudan etkiler. Üstelik çocuğunuz kendisiyle barışık, kendine güvenen bir ebeveyne sahip olmakla da gurur duyar.

Evinize misafir geldiğinde çocuğunuza odasından çıkmamasını değil, tam tersi misafirlere nasıl davranması gerektiğini öğretin. Misafirlik özellikle Türk örf ve adetleri içinde sosyal değerleri güçlendiren çok önemli bir etkileşim fırsatıdır. Çocuklarınızı bu fırsattan mahrum etmeyin. Size servisinizde yardımcı olmak çocuğunuza hem zevk hem de gurur verecektir.
Kurabiye yaparken kurabiyelere farklı şekiller vermesi için yardımcı olun. Kurabiyeler piştiğinde şekilleri farklı fakat tatları aynı olan kurabiyeler hakkında konuşun. Kurabiye hamurunun aynı hamur olduğuna dikkat çekin.

Eksikliklerinden, hatalarından dolayı hiç kimseyle alay etmeyin. İnsanları farklılıkları ile kabul edin ve onaylayın. Sizin insanlarla ilişkileriniz, tutumlarınız, çocuğunuzun değerler sisteminin oluşmasındaki en belirleyici modeldir Çocuğunuz kendisi, aileniz dışındaki kişilerle olan ilişkilerinizi gözlemler, ya anlayışlı, paylaşımcı, dürüst ve sevgi dolu bir yolda gelişimini sürdürür ya da bencil, şikayetçi, uyumsuz ve karamsar bir yolda gelişemeden körelir. Çocuğunuza, diğer insanlara sunduğunuz sevgi dolu davranışınızla örnek olun.

Nineler, dedeler, torunlarını “canımın canı” diye severler. Aile büyüklerinin torunlarına, çocuklarından daha fazla zaafları olduğunu kanıtlayan çok sayıda örnek vardır. Aile büyükleriyle aynı evde yaşamıyorsanız, yani sadece belli zamanlarda birarada oluyorsanız, bırakın nine ve dedeliklerini diledikleri gibi yapsınlar. Onları incitmeyin. Çünkü onlar torunlarına zarar vermek istemezler. Olsa olsa torunlarını biraz şımartırlar o kadar. Her çocuk bazen şımarmayı hakeder. Çocuğunuza “nine ve dede kuralları” ile “anne baba kurallarının” farklı yerlerde ve farklı zamanlarda geçerli olacağını öğretirseniz çocuklar her ortama uyum sağlarlar. Önemli olan çocukların bu farklılığı anlayabilmesidir.

.ALINTIDIR.