MEB,"Danıştayın Kadrosuz Usta Öğretici Kararını" 15.04.09tarihli yazısı ile delmiştir

Milli Eğitim Bakanlığının Valiliklere gönderdiği 15.04.2004 tarihli Kadrosuz Usta Öğretici konulu yazı mahkeme kararını deler niteliktedir.

Söz konusu yazıda: "Yüksek Öğrenim Mezunu Olmayan Usta Öğreticilerin Yönetici Nezaretinde Anasınıflarda Görevlerine Devam Etmesi" ibaresi hukukun çiğnenmesi anlamına gelir.

Bu durumda konunun muhatabı olan arkadaşların(okul öncesi öğretmenliği mezunu) danıştay nezninde acele dava açmalarını öneririm. Özellikle Ankarada ikamet eden ve KPSS sınavına hazırlanan kızlarımızın nasıl dava açabileceklerine dair usul ve yöntem hakkında Eğitimsen Genel Merkezi Hukuk Bürosundan yardım alabilirler. Tel: 0312 4390114

Tüm yazdıklarım teyitlidir. Unutmayalım ki "Hak Verilmez, Hak alınır."

Değilse yıllarca KPSS'lere girer, kadro ümidiyle daha çok kandırılırsınız.

Açılacak davalar sonucunda en geç haziran ayında yürütmenin durdurulması ve iptali kararı çıkacak, böylelikle eylülde rekor Okul Öncesi Öğretmenliği alımının önü açılabilecektir. Mağdur öğretmen adaylarına ve onların ailelerine önemle duyurulur.

Gönderen : Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği Mezunu Öğretmen Adayları

Alıcı : Sayın T.C Milli Eğitim Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU ve

Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürümüz Remzi İNANLI’ya iletilmek üzere

- OKUL ÖNCESİ EĞİTİM YAŞAMIN TEMELİDİR ÖZENİ İSE ŞARTTIR -

Nasıl ki bir kader mahkumu özgürlüğe kavuşacağı günü yıllarca bekliyorsa, bizlerde kadrolu öğretmen olarak atanıp, okullarda minik öğrencilerimizle buluşacağımız günü aynı özlem, umut ve heyecanla bekliyoruz.

2004 senesinden beri Kadrosuz Usta Öğretici Görevlendirilmesinin yasal mevzuata aykırı, eğitim ilkeleriyle çelişen yönleriyle, biz fakülte mezunları açısından olumsuzluklarını Milli Eğitim Bakanlığındaki Muhataplarına bir çok kez yazmış, konuyu çeşitli iletişim araçlarıyla da anlatmışken aylarca hep üzülmeye devam ettik. Ta ki Danıştay İkinci Dairesinin içimizdeki umutları yeşertmesine kadar. ( Esas No: 2009/377 )

Karar içeriğinde: “öğretmen olmayan kişilere öğretmenlik görev ve sorumluluğu verilemeyeceği gibi öğretmen olarak görevlendirilme koşullarını taşımayan kişilerin bağımsız sınıflarda öğretmenlik görevi yapması da yasal olarak mümkün değildir. Usta öğreticilerin, öğretmen görev ve sorumluluğu içinde bağımsız sınıf verilerek değil, ancak bir öğretmen yanında ve onun gözetiminde sınıflarda görevlendirilebilecekleri açıktır” denilmiştir. Bu ifadeyi Milli Eğitim Temel Kanunu ve Talim Terbiye Kurulu Uygulamaları ekseninde değerlendirdiğimizde: Kadrosuz Usta Öğreticiler görev yapacağı sınıfa atanmış sadece bir okul öncesi öğretmeni yanında ve onunla birlikte çalışabilirler.

Açıklanan nedenlerle: Danıştay İkinci Dairesinin Kadrosuz Usta Öğreticilerle ilgili 16.02.2009 - Esas: 2009/377 Kararına istinaden, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün İl Valiliklerine 15.4.2009 tarihinde göndermiş olduğu 1145 sayılı Kadrosuz Usta Öğreticiler konulu genel yazısında belirtili: “kadrosuz usta öğretici olarak görev yapan ve yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin, yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmelerine” ifadesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle yurdun çeşitli İllerinde davalar açmış bulunmaktayız.

İleride ekmeğini yiyeceğimiz, yarınlarımızın teminatı T.C Milli Eğitim Bakanlığına karşı böyle davaların açılması bizi de mutlu etmemiştir. Fakat mevzuata aykırı işlem tesis edildiği sürece Yüce Yaratanın kullarına tanıdığı haktan ve T.C Anayasasın da vatandaşlarına verdiği demokratik hak arama hürriyetinden güç alınarak bu şekilde davalar açılmaya devam edilecektir.

Deniliyor ki: “Yüksek öğrenim mezunu olmayan Kadrosuz Usta Öğreticilerin birçoğu taşrada istihdam ediliyor. Biz ücra yerdeki köy – kasaba okullarındaki anasınıf öğretmen açığını ancak böyle kapatabiliyoruz.” Şimdi o idareye sormak gerek, 21. yüzyılda kalkınmış ülkemizde hangi köy - kasabamızda yol, su, elektirik, telefon yok? Hepsinde var. Hatta bir dizüstü bilgisayar ile Ağrı Dağının zirvesinde bile 3G teknolojisi ile mobil internete bağlanılabilinir. Bu beldelere en uzak havalimanın da araçla ortalama 2(iki) saat olduğu hesaplandığında tüm Türkiye 1(bir) saatte avuçlarımızın içinde. Üstelik şuan doğu ve güneydoğunun sayısız köy - kasabalarında yüksekokul mezunu doktor, hemşire, subay, astsubay ve sınıf öğretmenlerimiz canla başla çalıştığı düşünüldüğünde; biz Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği Mezunları olarak, bayrağımızın dalgalandığı her okulda, Şehit Kanlarının aktığı her toprakta seve seve görev almaya hazırız. Yeter ki bizlere bu imkan sunulsun. Bu imkanın da yetkili idarece bizlere verileceğinden yana ümidimiz tamdır.

2009-2010 Eğitim Öğrenim Sezonunda 30(otuz) ilde okul öncesi eğitiminin zorunlu olacağı kesinleştiğinden, 100 binden fazla okul öncesi öğrencisini ve usta öğreticilik görevlendirilmesinden dolayı atanamayan 30 bin dolayında okul öncesi öğretmen adayını da göz önünde bulundurarak; Sayın Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU Hanımefendi ile Genel Müdürümüz Remzi İNANLI Beyefendiden işsizlik ve kadro problemlerimize kalıcı çözümler üretmelerini talep ve arz etmekteyiz. Mayıs 2009

Ad Soyad

İmza

Sevgili Arkadaşlar bu metni okul öncesi mezunları ile paylaşın. Herkes MEB’e özellikle mektup ve faks ile yollasın.

Nimet ÇUBUKÇU Faks: 0312 419 57 72 Adres: T.C Milli Eğitim Bakanlığı - Bakanlıklar / ANKARA

Remzi İNANLI Faks: 0312 418 05 59 Adr: T.C MEB Okul Öncesi Genel MD. Merkez Bina 2. Kat A-Blok Bakanlıklar / ANKARA

nimet.cubukcu(et)meb.gov.tr ve ooegm(et)meb.gov.tr mail adresleri olup tüm okul öncecileri hak aramaya davet ediyoruz.

ser_tuu;38505

Gönderen : Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği Mezunu Öğretmen Adayları

Alıcı : Sayın T.C Milli Eğitim Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU ve

Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürümüz Remzi İNANLI’ya iletilmek üzere

-mailleri ilgili yerlere gönderdim. umarım olumlu katkıda bulunmuşuzdur, teşekkürler hocam

tşk.ler..dilerim işe yarar :)

Ben mezun degilim ama yinede gönderdim :)

teşekkürler

HOCAM MAİL OLARAKMI GÖNDERİYORSUNUZ????MAİL OLARAK BENDE ATABİLRİM.

mail de olabilir sonunda mail adresleri de yazıyor..fax,mektup vs..önemli olan bi şekilde ulaştırmış olmak..

Lisans mezunu arkadaşların dikkatine..dava açıyoruz :)


Usulsüz hiç bir atama yok arkadaşlar.Atamalarda önce lisans mezunları sonra önlisans mezunları aöf öğrencileri ve lise mezunları sırayla görevlendiriliyor.NEYİ TARTIŞIYORSUNUZ ANLAMADIM.Lisans mezunu arkadaşlarım madem çalışmak istiyorsunuz başvuru yapın öncelik sizin hakkınız elinizden alınmış değil.LÜTFEN BENCİLLİK YAPIP ÇOCUKLARIN HAKKINI YEMEYİN EĞİTİMİNİ YARIM BIRAKMAYIN...MADEM BU BÖLÜMÜ BİTİRDİNİZ ÇOCUK VE EĞİTİMİN DEĞERİNİ AYRICA SIRALAMAYI BİLİYORSUNUZDUR EMİNİM...

gülay arkadaşım..biz bişey tartışmıyoruz ama yine de açıklıım merak ediyorsanız..evt. dava açıyoruz..açtık..amacımız eğitim fakültesi bitirdikten sonra okullarda Öğretmen ünvanını alabilmek..Biz Kadrosuz Usta Öğretici Olarak anılmak istemiyoruz..Siz memnunsanız devam edin..ona birşey dediğimiz de yok..elbette sizleri görevlendirmeye devam ederlerse görev isteyeceksiniz en doğal hakkınız..sınıflarınızdaki eğitiminizi de sorgulamak bize düşmez bu iş için görevlendirilmiş müfettişlerimiz ve okul müdürleriniz zaten var.

Lise mezunu arkadaşlar işin doğrudan içinde olmadıkları için önünüze mi geçiyoruz diye isyan ediyorlar..kendilerince haklılar tabii,onların yaptığı bişey yok..yanlışlık MEB den kaynaklanıyor..Bu kadar insanı da birbirine düşürüyorlar..Kadrosuz usta öğretici görevlendireceği okullarla, sözleşmeli ya da kadrolu öğretmen atayacağı okulların kontenjanlarını bir tutmuyor..sınava girip barajı aştığınız zaman tercih sayfanızda açılan yerlerin dışında bir okul yazamıyorsunuz..sonra bir bakıyorsunuz ki evinizin çok yakınındaki bir okulda açık var ama Öğretmen olarak değil Usta Öğretici olarak başvurabilirsiniz..Peki soruyorum? böyle bir uygulama ortadan kalktığında Usta Öğretici görevlendire-me-yecek olan MEB sınav sonrası daha çok kontenjan açmak zorunda kalmayacak mı? o kadar öğrenciyi kime emanet edecek? Bir de 30 ilimizde zorunlu eğitime geçilmişken..

Kontenjan açmaktan kaçtığı için itiraz davası açmış olabilir, biz de armut toplamıyoruz..biz de davamızı açtık..Meb bu davayı açıkta bir tane bile lisans mezunu kalmayacak şekilde atama yapmadan da kazanamaz..17.000 lisans mezununun atamasını yapar hala açık kalan sınıflar olursa uygulamasına devam etmesinde sakınca görülmeyebilir.

MEB in neye itiraz ettiğini çok merak ediyorum.. yaptığı yanlış uygulamalara mı?

Liseli arkadaşlar kadrosuz usta öğreticilik görevini atama olarak algılıyorlar sanırım.Bunda atama diye bir şey yok.Sadece MEB, öğretmenlerin işini,görevini ya da yetkisini daha ucuza kapatmak için lise mezunu insanlardan faydalanıyor.Talep olunca da bugüne kadar kimsenin sesi çıkmıyordu.Ama artık yeterli düzeyde lisans mezunu arkadaş var.Biz sadece devletin bize verdiği ünvanla hakkımızı arıyoruz.Çünkü ortada yanlış giden şeyler var.Bunu görmemek için kör olmak gerek.Meslek lisesi mezunlar tüm sektörlerde ara eleman olarak çalıştırılıyor.Sadece okul öncesi eğitimde ve öğretmen varken, öğretmenin yerine lise mezunu çalıştırılıyor.Bizim amacımız sadece iş sahibi olmak değil.Biz mesleğimizi yapmak istiyoruz.Ayrıca lise mezunları da bizim mesleğimizi sahiplenmesinler.Sağlık sektöründe olduğu gibi lisans eğitimlerini tamamlasınlar.Daha biz hakkımızı almamışken,siz hangi haktan bahsediyorsunuz? Size çalışmaya başlamadan önce verilen vaat mı var?Ya da herhangi bir yasa? Öğretmen atamaları sadece KPSS sınavına göre yapılıyor malesef.Bütün bölümlerde sözleşmeli,ücretli sıkıntısı var.Ama bizim bölümde kadrosuz usta öğreticilik diye acayip bir şey daha var.MEB'in önümüzdeki yıl daha adil ve tutarlı bir yol izleyeceğini umuyorum.Zaten mevcut sistem en fazla 1 yıl daha işler. SER_TUU arkadaşım, teşekkürler ne yapılacaksa yapmaya çalışıyoruz.

arkadaşım sıralama diye birşey yok maalesef sadece torpil var. lise mezunları merkezin en güzel okullarında çalışırken biz en kötü yerlere gönderiliyoruz.

okul adı vermek istemiyorum ama ikna olmayacak kişiler olursa özeline okul ve sahış adlarını yazabilirim..araştırsınlar,hiç abartmıyorum..ilk dönem kadrosuz usta öğretici olarak çalıştığım okula benden sonra lise mezunu hem de kız meslek lisesi bile değil..bir arkadaşı görevlendirdiler..

sene başında zümre toplantısında iki bayanla tanışmıştım..20 küsür senedir çalışıyorlar ve yanılmıyorsam birinin emekliliği geçmiş bile olabilir tayin için bizim okulu istiyordu ancak tayinlerde açık gösterilmediği için (yani o okula kadrosuz usta öğretici görevlendirmesi yapıldığı için) yıllarca emek vermiş kadrolu öğretmen bile geçemiyordu..

sertuu arkadaşım emekliliği gelmiş öğretmende ne kadrosu için uğraşıyor anlamıyorum ki şimdi diğer branşlar olsa tamam emekliliği gelmiş öğretmenin tecrubesinden faydalanılır.ama okul öncesi eğitim öğretmeni genç olmalı bence çünkü zaten yorucu bir meslek birde ailelerinin yükü bizim burda vardı bir okulda bir anasınıfı öğretmeni çocuklara akşama kadar çizgi film izlettirip oturtuyormuş veli çocuğu almaya gittiği zaman nerdeyse çocuğu uyur halde elinden tutup çekiştirerek eve götürmeye çalıştığından bahsetmişti.kimseye saygısızlık gibi bir niyetim yok kimseye cevap hakkı doğmasın ama öğretmenlerimiz 50 yaşına geldikten sonra ya idareci olsunlar yada emekliye ayrılsınlar okul öncesi eğitimin cıvıl cıvıl çocuklarına yazık olmasın ben 26 yaşındayım öyle zaman oluyorki ben bile çocukların hareketlerine yetişemiyorum koşuyorlar atlıyorlar üzerime çıkıyorlar yapışıp öpüyorlar bu meslek birazda tahammül meselesi belli bir yaştan sonra insanın kendinden daha gençlere bile tahammülü kalmıyor.yanlış anlaşılmasın benim düşüncem genç öğretmenlre fırsat verilmesi ben artık kadrosuz çalışmaktan bıktım buyıl artık canım burnum da diyilecek şekilde bir duruma geldim artık kadrolu çalışmak istiyorum lanet kpss sınavı çığ gibi büyüyüp omuzlarıma çöküyor neden genç insanların kadrolu çalışmalarına fırsat verilmiyor.emekliliği dolan öğretmenim emekli olsa bize daha fazla fırsatlar doğar.herkese saygılar.

bluecars hocam o ayrı bir tartışma konusu..benim bahsettiğim kadro almak için uğraşmıyordu..zaten kadrolu..anlatmaya çalıştığım tayin için çabaladığı okulun ne kadar gözde bir okul olduğuydu..evt zor şartlarda çalışmak için görevlendirilen arkadaşlarımız var biliyoruz..ama görüldüğü gibi lise mezunları da mezkezde çalışabiliyor..hem de merkezin en çok talep edilen okullarında..

bende gerekli yerlere faksımı gönderdim hayırlısı artık.

karedelen öğretmenim tşk.ler

Alıntı:

---

nazlikorkmaz Nickli Üyeden Alıntı

Liseli arkadaşlar kadrosuz usta öğreticilik görevini atama olarak algılıyorlar sanırım.Bunda atama diye bir şey yok.Sadece MEB, öğretmenlerin işini,görevini ya da yetkisini daha ucuza kapatmak için lise mezunu insanlardan faydalanıyor.Talep olunca da bugüne kadar kimsenin sesi çıkmıyordu.Ama artık yeterli düzeyde lisans mezunu arkadaş var.Biz sadece devletin bize verdiği ünvanla hakkımızı arıyoruz.Çünkü ortada yanlış giden şeyler var.Bunu görmemek için kör olmak gerek.Meslek lisesi mezunlar tüm sektörlerde ara eleman olarak çalıştırılıyor.Sadece okul öncesi eğitimde ve öğretmen varken, öğretmenin yerine lise mezunu çalıştırılıyor.Bizim amacımız sadece iş sahibi olmak değil.Biz mesleğimizi yapmak istiyoruz.Ayrıca lise mezunları da bizim mesleğimizi sahiplenmesinler.Sağlık sektöründe olduğu gibi lisans eğitimlerini tamamlasınlar.Daha biz hakkımızı almamışken,siz hangi haktan bahsediyorsunuz? Size çalışmaya başlamadan önce verilen vaat mı var?Ya da herhangi bir yasa? Öğretmen atamaları sadece KPSS sınavına göre yapılıyor malesef.Bütün bölümlerde sözleşmeli,ücretli sıkıntısı var.Ama bizim bölümde kadrosuz usta öğreticilik diye acayip bir şey daha var.MEB'in önümüzdeki yıl daha adil ve tutarlı bir yol izleyeceğini umuyorum.Zaten mevcut sistem en fazla 1 yıl daha işler. SER_TUU arkadaşım, teşekkürler ne yapılacaksa yapmaya çalışıyoruz.

---

Sevgili arkadaşım devlet sana bu ünvanı veriyorsa hakkınıda versin. Usta öğreticiler olmayınca sen kadrolumu olacaksın ?? her yıl her branşta olduğu gibi okul öncesi öğretmenliğinde de atama yapılıyor biraz dişinizi sıkıp çalışmalısınız bence o ara elaman olarak tabir ettiğiniz kişiler değil sizin öğretemen ! olamamnıza sebep. ben lise mezunu değilim fakat yaptığınız hiç hoş değil. ben gelecek yılda usta öğreticilerin görevlerine devam edeceğine inanıyorum. tıpkı 25 nisanda görevlerine son verilecek söylentisinin havada kaldığı gibi bunlarda öyle olacak:)

ARKADAŞIM DİŞ SIKMAKLA OLMUYOR KPSSYE TEMEL LAZIM BİZ MESLEKİ EĞİTİM ALDIK.GEÇEN SINAVDA KIRKTANE BOŞ BIRAKMIŞTIM MATEMATİK YOK NEYAPAYIM KURSADA GİTTİM KİTAPTANDA ÇALIŞTIM AMA OLMUYOR.NEDEN BEN MESLEKİ EĞİTİM GÖRÜP 8-9YILIMI VERMİŞ ÖĞRETMENLİK YAPIP TECRUBE SAHİBİ OLMUŞKEN BU SAÇMA SAPAN SINAVA GİRMEK ZORUNDA KALAYIM.MEB REFERANSIM DEĞİLMİ YILLARCA MEBDE ÇALIŞMADIMMI ? MÜFETTİŞLERDEDEN OLUMLU NOT ALMADIMMI ? NEDEN BEN STRESE GİRMEK ZORUNDA OLAYIM ?? ÜSTELİK KADROLU DİYE KENDİNİ BİLMEZ BİR SÜRÜ İNSANLA UĞRAŞIYORUZ.KADROLU ÖĞRETMENLERİN KAPRİSLERİNİ ÇEKMEK ZORUNDAMIYIZ?? GELMİŞ İMAM HATİP MEZUNU YADA SAYISAL MEZUNU OKUL ÖNCESİ OKUMUŞ MATEMATİĞİ VAR DİYE KPSS Yİ KAZANMIŞ AMA ÖĞRETMENLİKTEN HABERİ YOK BEN NEDEN BUTÜR İNSANLARIN KAPRİSLERİNİ ÇEKMEK ZORUNDA KALAYIM Kİ YERİNE GÖRE ONLARDAN DAHA ÇOK ÇALIŞIYORUM .AMA KADROSUZ OLDUĞUM İÇİN İLK KAPIYA KONULACAK BENİM NİYE KENDİ MENFAATİNE TERS DÜŞTÜĞÜM İÇİN KADROLU KAPRİS YAPTIĞI İÇİN KADROLU OLDUĞU İÇİN HEP ONLAR HAKLI NEDEN ????

yazdıklarınız öğretmenlik mesleğinin davranışlarına yakışmayan türden.üzüldüm..

MALESEF SAYIN HOCAM ÖĞRETMENLİĞİ HAKKIYLA YAPMAK VAR BİRDE KENDİ ŞAHSİ MESELELERİNİ MESLEĞE KARIŞTIRMAK VAR BEN BUNA KIZIYORUM.MESLEĞE YAKIŞMAMAK KONUSUNA KATILIYORUM.

TARTIŞMA YARATICAK CÜMLELER YAZMAYALIM ARKADAŞLAR...
BİLGİLERİNİZE...

Alıntı:

---

nazlikorkmaz Nickli Üyeden Alıntı

Liseli arkadaşlar kadrosuz usta öğreticilik görevini atama olarak algılıyorlar sanırım.Bunda atama diye bir şey yok.Sadece MEB, öğretmenlerin işini,görevini ya da yetkisini daha ucuza kapatmak için lise mezunu insanlardan faydalanıyor.Talep olunca da bugüne kadar kimsenin sesi çıkmıyordu.Ama artık yeterli düzeyde lisans mezunu arkadaş var.Biz sadece devletin bize verdiği ünvanla hakkımızı arıyoruz.Çünkü ortada yanlış giden şeyler var.Bunu görmemek için kör olmak gerek.Meslek lisesi mezunlar tüm sektörlerde ara eleman olarak çalıştırılıyor.Sadece okul öncesi eğitimde ve öğretmen varken, öğretmenin yerine lise mezunu çalıştırılıyor.Bizim amacımız sadece iş sahibi olmak değil.Biz mesleğimizi yapmak istiyoruz.Ayrıca lise mezunları da bizim mesleğimizi sahiplenmesinler.Sağlık sektöründe olduğu gibi lisans eğitimlerini tamamlasınlar.Daha biz hakkımızı almamışken,siz hangi haktan bahsediyorsunuz? Size çalışmaya başlamadan önce verilen vaat mı var?Ya da herhangi bir yasa? Öğretmen atamaları sadece KPSS sınavına göre yapılıyor malesef.Bütün bölümlerde sözleşmeli,ücretli sıkıntısı var.Ama bizim bölümde kadrosuz usta öğreticilik diye acayip bir şey daha var.MEB'in önümüzdeki yıl daha adil ve tutarlı bir yol izleyeceğini umuyorum.Zaten mevcut sistem en fazla 1 yıl daha işler. SER_TUU arkadaşım, teşekkürler ne yapılacaksa yapmaya çalışıyoruz.

---

''Daha biz hakkımızı almamışken,siz hangi haktan bahsediyorsunuz? Size çalışmaya başlamadan önce verilen vaat mı var''

Bu cümleler bence tartışmaya çağıran cümlelerdir,yazılalı 2 hafta olmuş,bence daha önce uyarı yapılmalıydı tartışma olmaması için.Bu açıklamanın ardından bir tartışma ortamı olmaması imkansızdır...

konu tartışma boyutuna girdiği için kapatılmıştır..

arkadaşlar lütfen eğitimciye yakışmayan ifadeler kullanmayalım. bu tür konular ne zaman açılsa herkes birbirine verip veriştiriyor. lütfen artık...
konu önemli bir konu olduğu için tekrar açılmıştır. lütfen mesajlarınızdaki üslüplarınıza dikkat edin.

bluecars bunca yıllık emeğin görülmeyip yeterliliğin bir sınava bırakıldığı için, sınava aşırı tepkilisin..ben de aynı şeyi sevemediğim derslere karşı hissediyordum..beni yanlış anlama ama bu kişinin hazırlık sürecinde motivasyonunu fazlasıyla düşüren birşey..böylesine tepkiliyken birşeyler öğrenmek insanın içinden gelmiyor..öğrensem ne olacak bir gün işime yarayacak bir daha hiç..mantığıyla olmuyor..yani en büyük engel kendin oluyorsun bir yerde..böyle bir sınav varsa kazanmak zorundayım diye yaklaş duruma..isyan etme boşver şükret..ücretli de olsa çalışabileceğin bir branşın var..kamu olmuyorsa 10 yıla yakın deneyimin var az değil..senin kendine saygın her zaman olsun..boşver emeğini görmeyen ya da karşılığını vermeyen bakanlık seni kaybedeceğine üzülsün..ilk dönem usta öğreticilik yaptım..kendimden o kadar emindim ki daha ilk yılım olmasına rağmen..çalıştığım süre boyunca müdürümle çok tartıştım..istifamı verirken de nedenini sorduğunda Hüseyin ÇELİK'e tepkiliyim dedim..amaan hocam sen de, mantar gibi usta öğretici kaynıyor,sen bıraksan ne olacak dedi..yerime gelen usta öğreticiyle neler yaşadıklarını anlatmama gerek yok..geçen ay karşılaştığımda seneye kadrolu olarak görmek istiyoruz sizi okulumuzda deyince anladım zaten..güldüm..ayrıldığım gün soruyordunuz..ben bırakınca ne olacağını şimdi anlamış gibisiniz dedim..güldü sadece..yani anlatmak istediğim kadrolu, sözleşmeli, ücretli, usta, vekil, stajer farketmiyor aslında..önemli olan önce vicdanen rahat olabilmen..eve gittiğinde evet bugün de elimden geleni max.düzeyde yaptım diyebilmen..yattığında huzur içinde uyuyabilmen..sağır kurbağanın hikayesini mutlaka biliyorsundur..ama sanırım hatırlatmam da fayda var..sınava bu ruh haliyle girmemelisin :)

Kurbağanın Hikayesi


Bir zamanlar bir yerlerde kurbağaların yarışı varmış. Hedef en yüksek kuleye ulaşmakmış. Birçok kişi bu yarışı izlemek ve onlara destek vermek için biraraya toplanmışlar. Ve yarış başlamış. Gerçekte insanlar kurbağaların kulenin en tepesine ulaşmalarının mümkün olabileceğine inanmamışlar ve tüm duyulan sözcükler hep aynı olmuş : "Ne acı !!! Hiçbir zaman yapamayacaklar!" Hiçbir zaman yapamayacaklar!" Bütün kurbağalar pes etmeye başlamış, sadece tırmanmaya devam eden bir tanesi kalmış. Seyirciler şöyle haykırıyormuş: "... Ne acı !!! Hiçbir zaman yapamayacaklar!..." Ve kurbağalar yenilgiyi kabul etmişler sadece devam etmekte ısrarlı olan bir kurbağa kalmış. Sonunda tüm kurbağaların gücü tükenmış ve pes etmişler, sadece yalnız kalan ve inanılmaz mücadele gösteren ve kulenin tepesine ulaşmayı başaran o kurbağanın bu inanılmaz mücadelesini ve nasıl başardığını diğerleri bilmek istemişler. İçlerinden bir tanesi ona doğru yaklaşmış ve yarışı nasıl bitirmeyi başardığını sormuş. Ve ne olmuş biliyormusunuz kurbağanın sağır olduğunu farketmişler. o kurbağa ne seyredenleri, ne seyredenlerin negatif konuşmalarını, hayıflanmalarını hiç bişiyi duymamış. Hiçbir zaman, negatif olmak gibi kötü alışkanlıkları olan insanları dinlemeyin..
çünkü onlar kalbinizin en iyi isteklerini çalarlar.! Her zaman duyduğumuz ya da okuduğumuz kelimelerin gücünü kendinize hatırlatın. İşte bu yüzden her zaman pozitif düşünmelisin.

bir de zavallı eşeğin öyküsü var :)
başlık uygun değil ama tartışma ortamını yumuşatır belki

Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş.

Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte.

Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de
toprak dökülmüştü.

Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen
eşeğin ağırlığını çekemedi ve güm.

Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde.
Ayıptır söylemesi, anırdı yani.

Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.

Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış.

Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden
adamcağız köylüleri yardıma çağırdı.

Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı.

Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.

Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.

Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar.

Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü.

Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi .

Ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı.



Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Ne bazeni, çoğu zaman.

Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.

Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp
silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.

SERTUU ARKADAŞIM İNAN BANA BU VE BUNA BENZER BÜTÜN HİKAYELERİ BİN KERE OKUDUMVE BEN BİŞEYİ KAFAMA TAKARSAM YAPARIM BUNU BİLİYORUM BENİM BURDA ANLATAMADIĞIM BİRÇOK KONU VAR KADROLU ÖĞRETMENDEN YARDIMCIDAN İDAREDEN BİRRRRRRRRRRR SÜRÜ KONU VE SORUN VAR ALLAHÜ TEALAYA HAMDOLSUN İÇİM RAHAT VELİLERİMLE MUTLU BİR ŞEKİLDE EĞİTİM ÖĞRETİM YLINI BİTİRİYORUMBÜTÜN İKİ YÜZLÜ ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA VELİDEN DOSTTA DÜŞMANDA OLMAZ DİYENLERE KARŞILIK VİCDANIM RAHAT VELİLER HAKETMİYOR DEMEDİM ANNELER GÜNÜ PROGRAMIDA YAPTIM YIL SONUDA YAPTIM MEZUNİYET (KEP TÖRENİDE YAPTIM) PİKNİĞEDE GİDECEM.BU İNSANLARIN AMACI ZATEN BU BİZİ YIPRATIP EGOLARINI TATMİN ETMEK BEN ÇOK ŞÜKÜR BURDAYIM VE ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM/YAPACAĞIM.TEŞEKKÜRLER BANA GÜZEL PAYLAŞIMLARDA BULUNDUĞUN İÇİN.

Alıntı:

---

ser_tuu Nickli Üyeden Alıntı

bluecars hocam o ayrı bir tartışma konusu..benim bahsettiğim kadro almak için uğraşmıyordu..zaten kadrolu..anlatmaya çalıştığım tayin için çabaladığı okulun ne kadar gözde bir okul olduğuydu..evt zor şartlarda çalışmak için görevlendirilen arkadaşlarımız var biliyoruz..ama görüldüğü gibi lise mezunları da mezkezde çalışabiliyor..hem de merkezin en çok talep edilen okullarında..

---

KADRO İÇİN UĞRAŞMADIĞINI ANLAMIŞTIM HOCAM BEN ARTIK EMEKLİLİĞİ GELMİŞSE ARTIK UĞRAŞMASIN DEMEK İSTEMİŞTİM.

:) anladım..ee bişey diyemeyiz,ne bilelim belki emekliliği gelmiştir ama eğitim fakültesi bitirmiş işsiz bir evladı vardır..onun yüksek puan aldığını görmeden bırakmak istemiyordur..emekli olunca maaş düşecek malum..kısır döngü olabilir :D

arkadaslar dılekçeyi şimdide göndersek olurmu

Şimdi herkes bir taraftan kendince haklı olduğu şekilde açıklamalar yapmış.

önlisans mezunu arkadaşlara haksız yorumlar yapılyor. Çünkü devam etmek bizlerinde hakkı. örgün eğitim- uzaktan eğitim kavgasına dönüştürmeyin. yapılan bazı yalnış yorumlar var konu genelinde. evet,bizde devam hakkı istiyoruz. konuya şöyle bakılırsa sözleşmeliler veya yeni lisans mezunları da öyle havadan kadro alamazlar. onlarında kpss den çok çalışıp geçerli bi puanı almaları gerekiyor herkesin bildiği gibi. usta öğretici veya ücretliler hiç bi şekilde atanmanızın önünü kapatmazlar. eğitim mezunu olan kişilerin birçok sitede çirkin ithamlarını görünce gerçekten çok üzüldüm. kimseye değil genel olarak bende bişeyler söylemek istedim. neyse herkesin hakkında hayırlısı arkadaşlar.

geç oldumu bilmiyorum ama bende şimdi ilk işim mail göndermke olucak. hakkımızda hayırlısı arkadaşlar ayrıca sizlerden ricam oulöncesi genel müdürlüğü sitesinde e bilgi edinme diye bir link var oradan bu sıkıntımızı mail olarak atabilirsiniz hani şu bugün açıklanan sözleşmelilerin hepsi kadroya alınacak ve sözleşmeli öğretmen uygulaması artık olmuycak konusu anladımki usta öğreticiler olrak biz artık gözardı ediliyoruz ve yıllarca verdiğimiz emekleri hiçe sayıyorlar başvurularımızda durduruldu. sessiz kalmayalım nolur herkes bir mail atsın .. hakkımız yiyorlar