"Allah'ım, beni bana unuttur ve kendimden bahsetmeyi de bana kerih göster..."
Yazdırılabilir Görünüm
"Allah'ım, beni bana unuttur ve kendimden bahsetmeyi de bana kerih göster..."
“Şu insanlar, şu dünyada var oldukça her şeye akıl erdirecekler, kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna, batışına, ölüme, kalıma, her şeye akıl sır erdirecekler. Karanlığa ışığa, her şeye, her şeye akıl erdirecekler, tek insanoğluna güçleri yetmeyecek. Onun sırrına ulaşamayacaklar.” ( Ağrı Dağı Efsanesi - Yaşar Kemal )
Ama ya yanlış türde bir sevgiye düşerseniz? Ya kazara o kişiye aşık olmak dünyanın en iğrenç şeyi olduğu için hayatta kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye düşerseniz?
Ölesiye derine gömmek zorunda olduğunuz için neredeyse kalbinizi bir kara deliğe dönüştüren bir sevgiye? Daha derine ittiğiniz ama ne kadar çabalasanız da, boğulup gitmesi için umut etseniz de bir türlü başınızdan gitmeyen bir sevdaya?
Yok olup gideceğine, daha da büyüyen, zamanla kocaman olup bütün varlığınızı kaplayan ve sonunda sizin ta kendiniz olan, size dönüşen..
Gördüğünüz ya da düşündüğünüz her şey,sizi o sevmemeniz gereken insana geri götürüyorsa?
( Carol Rifka Brunt - Tell the Wolves I’m Home )
Baz, şimdi, bağırsa mı diye düşünüyor. Bir faydası olur mu? Sesini kim duyacak? Sesi duyulsa bile kim yardım edebilir onlara? Kendi macerasından, eski tecrübelerinden biliyor ki kimse, artık hiç kimse gelip yardım edemez onlara.
Mehmed Uzun / Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık
düşlemek : bir şeyi olmuş gibi bellekte tasarlamak canlandırmak hayal etmek
düşman : kendisine kızdırmış bir kimseye karşı kötülük yapmak için elverişli durumu kollayan birisi.
düşmek: bir yerde duran şeyin dengesini yitirerek kendi ağırlığı etkisiyle yukarıdan aşağı inivermesi
TÜRKÇE KONUŞAN SÖZLÜK
@ Umursamaz_006 :D
oooooooooofffff Allahımmm :D
tmm dur ben yazıyorum ...
konyak ilk kez bu kadar övgü alıyordu. madam defarge öncekilerin daha iyi olduğunu biliyordu içkinin fazla pohpohlandığını söyleyerek örgüsünü eline aldı. ziyaretçi birkaç dakika kadının parmaklarını izledikten sonra fırsattan istifade etrafına baktı...
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ ... CHARLES DİCKENS
Ali Bey, zengin bir ailenin tek evladı, yirmi bir yaşlarında zeki, çalışkan ve yakışıklı bir delikanlıdır. Babası oğlunun eğitimine çok önem vermiştir.Babası oğlunu, oğlu da babasını çok sevmektedir.Ama babasını kaybettikten sonra hayatında büyük değişiklikler oldu.
namık kemal intibah :D
Bir gün gazetenin sahibi ölür. Yerine oğlu Vehbi Efendi geçer. Ahmet Cemil’in kızkardeşi ile evlenir. Sonuç hiç de iç açıcı değildir. Kaba ve bencil bir adam olan Vehbi Efendi sık sık karısını döver. Bir keresinde karnına tekme atar. Kadın hastalanır ve çocuğunu düşürür. Ahmet Cemil dayanamaz, kızkardeşini evine getirir. Ona özenle bakar, fakat kadıncağız çok hırpalandığından bir süre sonra ölür. Vehbi Efendi de Ahmet Cemil’i gazeteden kovar
HALİT ZİYA - MAİ VE SİYAH
Okumak için geldiği St. Petersburg şehrinde kirasını ödeyemez. Yakınlarda bulunan hiç kimsenin sevmediği tefeci kadına giderek saatini satar. Karşılığında aldığı para ile de meyhaneye gider. Bir taraftan içerken diğer taraftan meyhanedeki insanların hayatları içini daha da karartır. Fakirler ile zenginler arasında acımasız ayrıma bir anlam veremez.
SUÇ VE CEZA DOSTOYEVSKİ
HİKMET ANIL ÖZTEKİN - ELİF GİBİ SEVMEK
Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin...
Alırız abdestimizi
Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde
Özleriz adam gibi...