Keşke beni aldatmak yerine terk edip gitseydin ansızın...
Sana tavsiyem, sonu gelmişse bir ilişkinin noktalamaktan çekinme. En azından daha büyük umutların olur o zaman.
Çünkü her cümle noktadan sonra büyük harfle başlar...
Kasıtlı :D
Yazdırılabilir Görünüm
Keşke beni aldatmak yerine terk edip gitseydin ansızın...
Sana tavsiyem, sonu gelmişse bir ilişkinin noktalamaktan çekinme. En azından daha büyük umutların olur o zaman.
Çünkü her cümle noktadan sonra büyük harfle başlar...
Kasıtlı :D
çok hoş:047::D
yüzündeki o billür akşam kahvaltısı
sürgülerken özümü
ne kadarını sustuk
konuştuklarımızın?....
yılmaz ERDOĞAN; kayıp kentin yakışıklısı
Bireyin uygun bir eğitim ortamına yerleştirilmesinde aşağıdaki
esaslardan hangisi göz önünde bulundurulmaz?
a) Özel eğitime ihtiyacı olan birey, normal akranlarının yanına
yerleştirilir.
b) Yerleştirme yapılırken öğrencinin yetersizlik düzeyi ve türüyle
genel gelişim özellikleri göz önünde bulundurulur.
c) Bireyin yerleşeceği okulun fiziki ve personel durumu göz
önünde bulundurulur.
d) İkamet adresine en yakın okula bireyin kaydı yapılır.
e) Birey, ailenin isteğiyle eğitim hayatından muaf tutulabilir.
O, haklıyı haksızdan ayıran, her şeyi hikmetle, bir gaye için ve faydalı bir şekilde yaratan "Hakem"dir...
zulmün okları ile yaralanmış yürekleri, korkak ve alçak gözlerin dondurucu rüzgarlarından uzak tutmak gerekir...
MEHMED UZUN
kader kuyusu
"Allah'ım, beni bana unuttur ve kendimden bahsetmeyi de bana kerih göster..."
“Şu insanlar, şu dünyada var oldukça her şeye akıl erdirecekler, kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna, batışına, ölüme, kalıma, her şeye akıl sır erdirecekler. Karanlığa ışığa, her şeye, her şeye akıl erdirecekler, tek insanoğluna güçleri yetmeyecek. Onun sırrına ulaşamayacaklar.” ( Ağrı Dağı Efsanesi - Yaşar Kemal )
Ama ya yanlış türde bir sevgiye düşerseniz? Ya kazara o kişiye aşık olmak dünyanın en iğrenç şeyi olduğu için hayatta kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye düşerseniz?
Ölesiye derine gömmek zorunda olduğunuz için neredeyse kalbinizi bir kara deliğe dönüştüren bir sevgiye? Daha derine ittiğiniz ama ne kadar çabalasanız da, boğulup gitmesi için umut etseniz de bir türlü başınızdan gitmeyen bir sevdaya?
Yok olup gideceğine, daha da büyüyen, zamanla kocaman olup bütün varlığınızı kaplayan ve sonunda sizin ta kendiniz olan, size dönüşen..
Gördüğünüz ya da düşündüğünüz her şey,sizi o sevmemeniz gereken insana geri götürüyorsa?
( Carol Rifka Brunt - Tell the Wolves I’m Home )
Baz, şimdi, bağırsa mı diye düşünüyor. Bir faydası olur mu? Sesini kim duyacak? Sesi duyulsa bile kim yardım edebilir onlara? Kendi macerasından, eski tecrübelerinden biliyor ki kimse, artık hiç kimse gelip yardım edemez onlara.
Mehmed Uzun / Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık
düşlemek : bir şeyi olmuş gibi bellekte tasarlamak canlandırmak hayal etmek
düşman : kendisine kızdırmış bir kimseye karşı kötülük yapmak için elverişli durumu kollayan birisi.
düşmek: bir yerde duran şeyin dengesini yitirerek kendi ağırlığı etkisiyle yukarıdan aşağı inivermesi
TÜRKÇE KONUŞAN SÖZLÜK
@ Umursamaz_006 :D
oooooooooofffff Allahımmm :D
tmm dur ben yazıyorum ...
konyak ilk kez bu kadar övgü alıyordu. madam defarge öncekilerin daha iyi olduğunu biliyordu içkinin fazla pohpohlandığını söyleyerek örgüsünü eline aldı. ziyaretçi birkaç dakika kadının parmaklarını izledikten sonra fırsattan istifade etrafına baktı...
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ ... CHARLES DİCKENS
Ali Bey, zengin bir ailenin tek evladı, yirmi bir yaşlarında zeki, çalışkan ve yakışıklı bir delikanlıdır. Babası oğlunun eğitimine çok önem vermiştir.Babası oğlunu, oğlu da babasını çok sevmektedir.Ama babasını kaybettikten sonra hayatında büyük değişiklikler oldu.
namık kemal intibah :D
Bir gün gazetenin sahibi ölür. Yerine oğlu Vehbi Efendi geçer. Ahmet Cemil’in kızkardeşi ile evlenir. Sonuç hiç de iç açıcı değildir. Kaba ve bencil bir adam olan Vehbi Efendi sık sık karısını döver. Bir keresinde karnına tekme atar. Kadın hastalanır ve çocuğunu düşürür. Ahmet Cemil dayanamaz, kızkardeşini evine getirir. Ona özenle bakar, fakat kadıncağız çok hırpalandığından bir süre sonra ölür. Vehbi Efendi de Ahmet Cemil’i gazeteden kovar
HALİT ZİYA - MAİ VE SİYAH
Okumak için geldiği St. Petersburg şehrinde kirasını ödeyemez. Yakınlarda bulunan hiç kimsenin sevmediği tefeci kadına giderek saatini satar. Karşılığında aldığı para ile de meyhaneye gider. Bir taraftan içerken diğer taraftan meyhanedeki insanların hayatları içini daha da karartır. Fakirler ile zenginler arasında acımasız ayrıma bir anlam veremez.
SUÇ VE CEZA DOSTOYEVSKİ
HİKMET ANIL ÖZTEKİN - ELİF GİBİ SEVMEK
Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin...
Alırız abdestimizi
Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde
Özleriz adam gibi...
AHMET BATMAN - SOĞUK KAHVE (BA YIL DIMMMM )
''Aslında her yazı bir cümledir ve sen kendi cümleni mutlaka cebine koy'' DİYORUM BAŞKADA BİŞEY DEEMİYORUMM
canan tan eroinle dans
Kurbanlardan biri eski tanıdığı olan emekli dedektiften yardım istiyor fakat pek bir yere varamadan adam ölüyor. Bunun üzerine dedektif hem emekliliğin verdiği sıkıntıdan kurtulmak hem de ölen arkadaşına yeterince yardım edemediği için olayı daha derinlemesine araştırıyor. Cinayetler tek tek işlenirken hepsinde aklında sayı tutma gizemi oluyor ve dahası cinayetler de sürekli aynı mesaj veriliyor. İçki şişesi ve boğazların parçalanması.
BÖĞÜRTLEN KIŞI - SARAH JİO
1933 yılında Amerika’nın Seattle şehrinde olağanın dışında olarak Mayıs ayında kar yağar. Üç yaşındaki oğlu ile huzurlu bir hayat süren Vera’nın en büyük acısı gün içinde oğlunu bırakarak işe gitmektir. Yine her sabah olduğu gibi oğlunu öperek işe gider. Fakat eve geri döndüğünde oğlu ortada yoktur. En sevdiği oyuncak ayısı da karların içindedir. Hayatını oğluna adayan kadın için bir anlamda hayat sona ermiştir.
Karşında o kadar çok maskeli insan var ki onları tanımak için yoruluyorsun. Şayet dikkat edersen güzel olan bir şey var; o senin hakkını aldıkça, sen onun sevaplarından kazanıyorsun. O halde kaybettim diye üzülme, biraz daha derin bakarsan, aslında kazandığını fark edeceksin!..
Allah de ötesini bırak ... UĞUR KOŞAR
"Biliyorum, imkânsız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat.
"Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!.." Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını.
"Yüreğim seni çok sevdi
o yürek talan
o yürek yangın yeri
o yürek seni istiyor
bir tek seni..."
Aslı ile Muratın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü.
Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kadar gerçek..
YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ CANAN TAN (BAYILDIMMM)
Kocan Kadar Konuş Şebnem Burcuoğlu
Efsun’un hayatında sevgilileri olmuştur. Ya evlenilemeyecek kadar kapa yada kendi deyimi ile hanzo yada kendisin aldatmış kişilerdir. Koca arayışına girince de hem komik hem de depresif olaylar geliyor başına. Tabi burada çevresindeki herkesin mükemmel bir sevgili yada evlilik uzmanı olmasının etkisi büyük. Herkes her şeyi en iyi bildiği için başlıyor tavsiyeler vermeye. Tabi olan Efsun’a oluyor.
Aklından Bir Sayı Tut John Verdon
Kurbanlardan biri eski tanıdığı olan emekli dedektiften yardım istiyor fakat pek bir yere varamadan adam ölüyor. Bunun üzerine dedektif hem emekliliğin verdiği sıkıntıdan kurtulmak hem de ölen arkadaşına yeterince yardım edemediği için olayı daha derinlemesine araştırıyor. Cinayetler tek tek işlenirken hepsinde aklında sayı tutma gizemi oluyor ve dahası cinayetler de sürekli aynı mesaj veriliyor. İçki şişesi ve boğazların parçalanması.
Senden Önce Ben Jojo Moyes
geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.
Ardında Bıraktığın Kadın Jojo Moyes
Ressam olan kocası savaş nedeni ile gitmek zorunda kalmıştır ve Sophie küçük bir otel işleterek ailesine bakmaya çalışır. Savaşın ilerlemesi ile Sophie otelinde Alman askerlerini ağırlamak zorunda kalır. Bu nedenle Sophie tüm huzurunu yitirir ve güvenliği için bazı şeylere boyun eğmek zorunda kalır. Sophie’nin kocası geride Sophie’nin mükemmel bir tablosunu bırakmıştır ve Alman komutanın bu tabloyu görmesi ile Sophie’nin hayatı tamamen değişecekti
Vatikan’ın geçmişten beri savaş içinde olduğu Illuminati tarikatı favori 4 Papa adayını kaçırmıştır ve dahası CERN’den tüm Vatikan’ı yok edebilecek bir deney çalmıştır. Illuminati her saat başı bir Papa adayı öldüreceğini ve gece yarısı da tüm Vatikan’ı yok edeceğini açıklar
Melekler ve Şeytanlar Dan Brown
Kardeşimin Hikayesi Zülfü Livaneli
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur.
USTAM VE BEN
İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktad
BIRAKTIĞIMIZ NOKTADA :D
Sevgilimden Son Mektup Jojo Moyes
1960 yıllarında Jennifer Stirling ve Laurence Stirling’in güzel bir evlilikleri vardı. Çok zengindiler ve konfor içinde yaşadılar. Ama Laurence, Jennifer’ı sürekli başkalarının yanında azarlardı, onu rezil ederdi. Jennifer bu durumdan çok rahatsızdı
KUMARBAZ DOSTOYEVSKİ
General’in evinde özel öğretmen olan Alexis Ivanovitch, sevgilisini borçtan kurtarmak için girdiği kumarhanede, kazanmak ya da kaybetmekten daha önemli bir şeyi, içindeki kumarbaz ruhu fark eder
EKMEĞİMİ KAZANIRKEN M.GORKİ
henüz bir çocukken dış dünyayı tanımaya ve hayata çok zor şartlarda tutunmaya çalışan insanların mücadelelerine tanık olma zamanındadır.Edvardın , ninesinin koruyuculuğu ile dış dünyanın acımasızlığı arasında gidip geldiği bu yıllarda, hayatının ikinci bir sığınağı da uzak akrabalarından bir mimarın yanı olmasıydı.
EKMEĞİMİ KAZANIRKEN M.GORKİ
henüz bir çocukken dış dünyayı tanımaya ve hayata çok zor şartlarda tutunmaya çalışan insanların mücadelelerine tanık olma zamanındadır.Edvardın , ninesinin koruyuculuğu ile dış dünyanın acımasızlığı arasında gidip geldiği bu yıllarda, hayatının ikinci bir sığınağı da uzak akrabalarından bir mimarın yanı olmasıydı.
kırmızı ve siyah
Hastalıklı gibi görünen psikolojisi, belki de toplumsal yarılmışlıklara bir isyandır. Hayatı, yanından ayırmadığı iki bavuluna sıkıştırmış, ömrünün son yıllarını küçük bir İtalyan kentinde konsolosluk görevinden aldığı üç beş kuruşla sürdürmek zorunda kalmış Henri Beyle (Stendhal), aynen Julien Sorel gibi ödünsüz, aşkı, ömür boyu aşkı aramış, kendini kabul ettirmek istemiş ve hep yalnız kalmış, istediği, düşündüğü gibi değil, yaşayabildiği gibi yaşamıştı.
kırmızı ve siyah
Hastalıklı gibi görünen psikolojisi, belki de toplumsal yarılmışlıklara bir isyandır. Hayatı, yanından ayırmadığı iki bavuluna sıkıştırmış, ömrünün son yıllarını küçük bir İtalyan kentinde konsolosluk görevinden aldığı üç beş kuruşla sürdürmek zorunda kalmış Henri Beyle (Stendhal), aynen Julien Sorel gibi ödünsüz, aşkı, ömür boyu aşkı aramış, kendini kabul ettirmek istemiş ve hep yalnız kalmış, istediği, düşündüğü gibi değil, yaşayabildiği gibi yaşamıştı.
MADAM BOVARY ( SÜPERR)
Pasif, silik, Emma’nın isteklerini karşılamaktan uzak biri olan Charles ise karısının hırsı nedeniyle felakete sürükleniyordu.