Bir hikaye yazalım..

Forum üyeleri olarak hep beraber güzel bir hikaye yazmaya ne dersiniz? Herkes metne bir iki cümle eklesin, olayı kendi istediği doğrultuda yönlendirsin..
Dikkat edilecek bir kaç konu var, saçmalamamaya özen gösterelim yani şöyle örnekleyeyim, Tuna umarsızca ardına dönüp giden Ada'ya öylece bakakaldı, içindeki acının bir tarifi yoktu.. Sigarasını yaktı, derince bir nefes çekti, bıraktı.. Duman da tıpkı Ada gibiydi... yavaş yavaş dağıldı ve gözden kayboldu.. 5 dk sonra uzaydan bir gök taşı kafasına düştü geberdi gitti vs. :) Lütfen tutarlı olalım, eğlenceli bir etkinlik olacağına inanıyorum.. Önceki yazılan son metni kendi mesajımıza kopyalayıp öyle devam ettirelim, ve olası karışıklıkları engellemek adına şuna dikkat etmek gerekir, gönderimizi tamamlayınca foruma eklemeden önce sayfayı bi yenileyelim belki sizden başkası son metni devam ettirmiş ve göndermiş olabilir.

İlk cümleler benden olsun.

Gizemli bir kadındı, dudaklarının arasında külü uzamış sigarası, simsiyah kirpikleri, ve özellikle parlayan gözyaşları çok uzaktan farkediliyordu. O yaşlar, bir tuval gibi olan yüzüne, yavaşça, boynuna kadar uzayan grimsi hatlar çiziyordu. Böyle kadınlar her zaman barın en tenha yerlerinde olurlardı. Tek başlarına, kafalarını hiç kaldırmadan, ya önlerindeki içkiye gözlerini dikerlerdi ya da ara ara çevreyi amaçsız ve umutsuzca gözleyip tekrar kadehlerine yönelirlerdi...

Gizemli bir kadındı, dudaklarının arasında külü uzamış sigarası, simsiyah kirpikleri, ve özellikle parlayan gözyaşları çok uzaktan farkediliyordu. O yaşlar, bir tuval gibi olan yüzüne, yavaşça, boynuna kadar uzayan grimsi hatlar çiziyordu. Böyle kadınlar her zaman barın en tenha yerlerinde olurlardı. Tek başlarına, kafalarını hiç kaldırmadan, ya önlerindeki içkiye gözlerini dikerlerdi ya da ara ara çevreyi amaçsız ve umutsuzca gözleyip tekrar kadehlerine yönelirlerdi...

... dudakların arasından o an çıkabilecek tek bir söz vardı - bir içki daha lütfen - ve.. gece kararmaya devam ediyordu saatler ilerlemeye,yeni bir günün sarhoşluğuna hazır kadın sandalyesinin ucundan tutunup kalkmaya çalışıyor biraz tutunarak güçlüklede olsa bunu başarabiliyordu..
Barın kapısından adımını atan kadın dışarıdaki boğaz manzarasını görünce gözlerindeki o şaşkınlık o parlaklık görülmeye değerdi. derin bir nefes alıp elindeki yarı sönmüş sigarasını atıp boğaza doğru yürüdü.
biraz zorlukla boğaz kenarına yürümeye çalışan kadın kendisine en yakın bulduğu bir masaya oturdu.. ve kısık bir sesle - 1 kahve lütfen - diyerek kendini boğaz manzarasının akışına bıraktı.. çok geçmeden kahvesinden 1 yudum alan kadın yine derin bir nefes alarak kendini nefesindeki boşluktan alıp yeni bi hayalle yeni umutlara yol verir. Kahve biter.. kahvenin ve boğaz manzarasının kadına verdiği güç olsa gerek hemen ayağa kalkıp boğaz kenarında yürümeye başlar..
boğaz o gün kendinesine başka bir güzel gelir sanki ilk kez görüyormuş gibi yürürken aldığı haz ona güzel hayaller kurmaya yeni bir hayatın başlangıc hissini vermeye yetecektir....

Güzel olmuş kaleminize sağlık..

Gizemli bir kadındı, dudaklarının arasında külü uzamış sigarası, simsiyah kirpikleri, ve özellikle parlayan gözyaşları çok uzaktan farkediliyordu. O yaşlar, bir tuval gibi olan yüzüne, yavaşça, boynuna kadar uzayan grimsi hatlar çiziyordu. Böyle kadınlar her zaman barın en tenha yerlerinde olurlardı. Tek başlarına, kafalarını hiç kaldırmadan, ya önlerindeki içkiye gözlerini dikerlerdi ya da ara ara çevreyi amaçsız ve umutsuzca gözleyip tekrar kadehlerine yönelirlerdi...
-
Dudakların arasından o an çıkabilecek tek bir söz vardı;
- bir içki daha lütfen! - ve.. gece kararmaya devam ediyordu saatler ilerlemeye.. Yeni bir günün sarhoşluğuna hazır kadın, sandalyesinin ucundan tutunup kalkmaya çalışıyor biraz tutunarak güçlüklede olsa bunu başarabiliyordu..
Barın kapısından dışarı ilk adımını atan kadın dışarıdaki boğaz manzarasını görünce gözlerindeki o şaşkınlık, o parlaklık görülmeye değerdi. derin bir nefes alıp elindeki yarı sönmüş sigarasını attı ve boğaza doğru yürüdü.
Biraz zorlukla boğaz kenarına yürümeye çalışan kadın kendisine en yakın bulduğu bir masaya oturdu.. ve kısık bir sesle - 1 kahve lütfen - diyerek kendini boğaz manzarasının akışına bıraktı.. çok geçmeden kahvesinden 1 yudum alan kadın yine derin bir nefes alarak kendini nefesindeki boşluktan alıp yeni bi hayalle yeni umutlara yol verir. Kahve biter.. kahvenin ve boğaz manzarasının kadına verdiği güç olsa gerek hemen ayağa kalkıp boğaz kenarında yürümeye başladı..
boğaz o gün kendinesine başka bir güzel gelir sanki ilk kez görüyormuş gibi yürürken aldığı haz, ona güzel hayaller kurmaya yeni bir hayatın başlangıc hissini vermeye yetecekti..
-
O an, ilk defa farkediyordu sabahın ilk ışıklarında olta atmış umutla bekleyen balıkçıları... Onları hep görmesine rağmen ilk defa farkediyordu.. Yanlarından sallana sallana geçerken şefkatli bakışlarını yüreğinin derinliğinde hissetmişti.. Mini giyinmişti, üşüyordu, ama pisliğin 15 adım ilerisinde hissediyordu kendisini, bar çıkışının etrafındaki kokuşmuş esrarkeşlerin laf atmalarından kurtulmuştu.. Güvendeydi... Kendine dokunulmasından nefret eden bu kadın, ilk kez birinin omzuna dokunmasını istiyordu, öyle de oldu.. Balıkçılardan biri bir kaç defa seslendikten sonra omzuna dokundu ve -Hanfendi kötü görünüyorsunuz, belli ki üşüyorsunuz bu ceketi alın şu banka oturun üzerinizi örtün, bir çayımızı için kendinize gelirsiniz dedi...