Okulöncesinde yabancı dil...

Bir kaç yıl öncesine kadar daha Türkçeyi düzgün konuşamayan okulöncesi çocuklarının yabancı dil öğrenmeye başlamasına karşıydım. Fakat farkettim ki bir çoğumuz üniversite bitirmesine rağmen hala yabancı dili çat pat konuşuyoruz. Yabancı dil öğretmenlerinin de genel olarak, yabancı dile çook ufak yaşlarda başlanmasını savunmaları artık yavaş yavaş bu husustaki fikirlerimin değişmesine sebep oldu. Onca yıl ingilizce dersi almama rağmen belki çok sık öğretmen değiştirdiğimizden belki iyi bir eğitim almadığımızdan ya da farklı sebeplerden ama ingilizcem çok zayıf... 5-6 yaş gurubu öğrencilerime şimdiden ingilizce kelimeler öğretmeye başladım. Bazı meyve, eşya isimleri, sayı sayma, kendini tanıtma, evet, hayır, teşekkür etme gibi. Bu yaşta yabancı dile başlamanın artık daha kalıcı olacağı kanısındayım, sizin de bu konudaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum, ayrıca yabacı dil öğretiminde kullandığınız farklı teknikler varsa faydalanmak isterim.

benimde fikrim sizinle yanıydı baştakiyle. ama okulöncesindeki ingilizce mevzuatına alınmalı. mesela ufaktan kelimeler veriyorum hemen öğrenip kullanıyorlar. birde çocuklar çiçek olun desen biraz geç yapıyor. ama everybody flower dediğinde hemen yapıyorlar.
bende öğretimde farklı tekniklerden yararlanmak isterim. bazı özel anaokullarında ingilizce için öğretmenler ayrı gidiyor bizde mesela kursa gidip yada çocuklara daha yararlı olabiliriz.

evet bende çocuklara bikaç kelime ingilizce öğrettim çocuklar zehir gibi hemen kapıylar sayı,renkleri,ingilizce şarkılar vs.bu yaş çocukları hemen ne veriyosan alıyo bende ingilizce öğretme taraftarıyım

Okul öncesine yabancı bir dil öğrenmenin oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum.Öncelikle bildiğiniz gibi çocuklar bu dönemde verilen herşeye açıklar.Öğrenme kapasiteleri çok yüksek ve hızlı. Elbette gramer öğretiminden bahsetmiyorum zaten bu mümkün de değil. Fakat gün boyu Türkçe dinleyen çocuklar için yabancı bir dili duymak ve öğrenmek çok keyifli.Öncelikle ama, yabancı bir kültürün varlığını çocuklara anlatmak, öğretmeninin söylediklerini anlamaya çalışmak çocuklar için bulmaca çözmek gibi.Çocuklarda farkındalık yaratmak çok önemli bildiğiniz gibi.

Ancak okul öncesinde yabancı dil öğretmenin bazı incelikleri var. ben okul öncesi öğretmeniyim fakat devlette çalışmaya başlamadan önce özel bir anaokulunda ingilizce dersleri de veriyordum.

Eğer sınıfınızda yabancı dil öğretmeyi düşünüyorsanız dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var.Eğer farklı bir öğretmen geliyor ise de aynı şeyler geçerli.

ben Yabancı dil dersinde Türkçe konuşulmaması gerektiğini düşünüyorum.Hiç Türkçe konuşmadan nasıl olacak dediğinizi duyar gibiyim fakat inanın birkaç hafta çocuklar zorlansalarda zamanla kullandığınız mimiklerden ve jestlerden ne söylemek istediğinizi anlamaya başlıyorlar, dediğim gibi bu onlar için bulmaca çözmeye benziyor.

benim 3- 6 yaş grubu öğrencilerim vardı ve her yaş grubunda da aynı şekilde davranıyordum.Ders başlangıcında ve bitişinde bazı rutinleriniz olmalı.Belli şarkılar ile derse başlayı bitirmek, her geldiğinizde nasıl olduklarını sormak vs gibi.Zamanla inanın tek kelime Türkçe konuşmadan harika anlaşabiliyorsunuz.Küçük yaşlarda ilk zamanlar biraz Türkçe kullanılabilir ama dediğim gibi zamanla hiç gerek kalmıyor.

İmkan varsa bazı kitapları takip etmek faydalı oluyor. ben Oxford ve Macmillan yayınlarını tavsiye ederim.özellikle belli serileri gayet başarılı.Merak edenlere daha detaylı bilgiler verebilirim bu konuda.Tabi sadece kitaplar yeterli değil, oyunlar vs ile de dersi zenginleştirmeniz gerekiyor.

Özetle, okul öncesinde yabancı dil çocuklarda farkındalık yaratmak, kelime öğretimi ve yabancı bir kültürü tanımak adına oldukça faydalıdır. Ayrıca eğlencelidir de ;)

Sevgiler..

İngilizceyi ön plana çıkarmanın mantığını hiç bir zaman anlamadım anlamakda istemiyorum.İngilizceye başlayacağımıza daha vermemiz gereken o kadar çok kavram varki :)

Alıntı:

---

*musitan* Nickli Üyeden Alıntı

İngilizceyi ön plana çıkarmanın mantığını hiç bir zaman anlamadım anlamakda istemiyorum.İngilizceye başlayacağımıza daha vermemiz gereken o kadar çok kavram varki :)

---

Şahsen benim yabancı dili ön plana çıkarmak gibi bir gayretim yok hocam. Çağımız bilgi ve iletişim çağı. Benim gayretim çocuklarımızı çağın gerisinde bırakmamak. Gerektiğinde internet başında yabancı sitelerde istediğiniz her konu hakkındaki bilgilerden anında haberdar olmak. Dünyada olup bitenleri herhangi bir yabancı televizyon kanalından takip edip anlayabilmek. Kısacası ülkemiz dışında neler olup bitiyor, neler gelişiyor, neler değişiyor, çok basit bir bilgisayar programını bile kullanırken yabancı dil gerekli oluyor...daha bir çok sebep sayabilirim. Tabiki küçücük çocuklar biraz önce saydıklarımı yapamazlar fakat yabancı dil öğreniminin çok zayıf olduğu ülkemizde öğrencilerimiz gelecek yıllarda derslerinde görecekleri yabancı dili anlamak için yoğun çaba sarf edecek, saatlerini feda edecekler, bu da beraberinde ağır bir ders yükü olacak. Bizim niyetimiz çocukların gelecekteki ders yükünü biraz hafifletebilmek...yoksa yabancı dil öğrenmeyi ayrıcalıklı bir marifet gibi görmüyoruz.

Gititiğim staj yerinde çocuklara çok güzel ingilizce eğitim veriliyordu,ama doğru düzgün bir kavramı öğrendiklerini bilmem.Çocuklar ''Dar''kelimesi ne demek bileniniz varmı dediğimde kimseden çıt çıkmazken çiçek böcek isimlerinin ingilizcelerini sorduğumda rahatlıkla cevap veriyorlardı.Bumudur eğitim anlayışları?!..Bana göre çocuk ilk önce öğreneceğini öğrenmeli sonra ne öğrenecekse öğrenmeli..

Alıntı:

---

pembe panter Nickli Üyeden Alıntı

Şahsen benim yabancı dili ön plana çıkarmak gibi bir gayretim yok hocam. Çağımız bilgi ve iletişim çağı. Benim gayretim çocuklarımızı çağın gerisinde bırakmamak. Gerektiğinde internet başında yabancı sitelerde istediğiniz her konu hakkındaki bilgilerden anında haberdar olmak. Dünyada olup bitenleri herhangi bir yabancı televizyon kanalından takip edip anlayabilmek. Kısacası ülkemiz dışında neler olup bitiyor, neler gelişiyor, neler değişiyor, çok basit bir bilgisayar programını bile kullanırken yabancı dil gerekli oluyor...daha bir çok sebep sayabilirim. Tabiki küçücük çocuklar biraz önce saydıklarımı yapamazlar fakat yabancı dil öğreniminin çok zayıf olduğu ülkemizde öğrencilerimiz gelecek yıllarda derslerinde görecekleri yabancı dili anlamak için yoğun çaba sarf edecek, saatlerini feda edecekler, bu da beraberinde ağır bir ders yükü olacak. Bizim niyetimiz çocukların gelecekteki ders yükünü biraz hafifletebilmek...yoksa yabancı dil öğrenmeyi ayrıcalıklı bir marifet gibi görmüyoruz.

---

hocam okul öncesinin gelecekteki ders yükünü hafifletmek gibi bir amacı yoktur olmamalıdır da...'beşiktaşkım' arkadaşımın örneğini benim anlatmak istediğimi özetliyor.İngilizce konusunda çocuklarım isterlerse ömür boyu ger ikalsınlar yeterki kendi dillerinin önemini anlayıp sahip çıksınlar.2. kademe öğrencilerinde bile bu bilinci görmezken okul öncesinde hello let s go gibi kelimelere karşıyım...

Alıntı:

---

*musitan* Nickli Üyeden Alıntı

hocam okul öncesinin gelecekteki ders yükünü hafifletmek gibi bir amacı yoktur olmamalıdır da...'beşiktaşkım' arkadaşımın örneğini benim anlatmak istediğimi özetliyor.İngilizce konusunda çocuklarım isterlerse ömür boyu ger ikalsınlar yeterki kendi dillerinin önemini anlayıp sahip çıksınlar.2. kademe öğrencilerinde bile bu bilinci görmezken okul öncesinde hello let s go gibi kelimelere karşıyım...

---

Okulöncesinin amacı tabiki öncelikli amaç kazanımlar ve kavramlar. Bunun tersini zaten düşünmek ve uygulamak da yanlış. 5 yaşında anasınıfına başlayıp da altı yaşına geldiğinde sınıfta artık o öğrenciye kazandıracak çok az kavram kaldığını gördüğünüzde artı olarak yapabileceğiniz bir şeyler kalıyor geriye. Yabancı dil işte burda devreye giriyor hocam. Yabancı dili öncelikli amaç edinen bir öğretmen zaten kavramlar üzerinde pek durmayacaktır. Sizin de önceki yazınızda belirttiğiniz gibi önemli olan bu eğitimi öncelikli bir sıraya almamak.
Yabancı dile Mart ayında başladım. Öğrencilerim zehir gibi. Benim sınıfımda öncelikli dil Türkçedir. Benim öğrencilerimin benimle ya da bir birleri ile konuşurken al, ver, gel gibi kelimeler kullanmaları yasaktır. Alır mısın, verir misin, gelir misin...
Anasınıfı eğitimi bana göre başlı başına çocukların gelecekteki ders yükünü azaltan bir eğitim sistemidir. Zira anasınıfına hiç gitmemiş bir öğrenci ile anasınıfına bir yıl devam etmiş bir öğrencinin gelecekteki eğitim yaşantıları bir birinden oldukça farklı. Bu benim nacizane görüşüm.

Ben de bu kadar küçük çocuklara yabancı dil öğretilmesine karşıyım. Bunu onaylayan arkadaşlara Oktay Sinanoğlunun BYE BYE TÜRKÇE'SİNİ tavsiye ediyorum. ayrıca bızım amacımız cocukların yükünü azaltmak değil ilköğretime hazırlamaktır. 1.sınıfta ıngılızce dersı var mı? ben yabancı dıli öğretimini onaylamıyorum.ben hazırlık okumuş biriyim anadolu lısesınde okudum. şu anda birçok seyı unuttum. dil böyle ıkı uc derste tamam ogrettım onlara katkı sagladım denılecek bır sey degıl. iyi bir okuldaysanız velileri tatmin etmek için bunu yapabılırsınız.

Bizim amacımız zaten yabancı bir dili çocuklara tam anlamı ile "öğretmek" değil, olamaz da."Bir iki ders verdim, onlara yabancı dili öğrettim" mantığını da gerçekten etik düşünen hiçbir öğretmenin de düşüneceğini ve kabul edeceğini sanmıyroum.Yazımı dikkatle okuduysanız şayet amacımızın çocuklarda "farkındalık yaratmak" ve yabancı bir dilin varlığını tanıtmak olduğunu görmüşsünüzdür.Ayrıca tüm araştırmalar okul öncesinde alınan tüm bilgilerin daha sağlam temelli olduğunu göstermektedir.Tabi ki amacımız çocuklara gramer öğretmek ve çift dillilik sorunu (bilingualizm) yaratmak değildir.Elbette ana dilinin kalıplarını yeni öğrenmeye başlayan bir çocuğun aklını gramer ile karıştırmak doğru değildir.Okul öncesi dönemde verilen yabancı dil eğitimi çocukların ilerde bu eğitime devam ettikleri takdirde kulak aşinalıklarını arttıracak, telafuzlarının doğru olmasını sağlayacaktır.Çocuklara jest ve mimiklerle anlatım yapmak onlara bulmaca çözmek gibi zevkli gelecektir ki bu da farkındalıklarını arttırarak bilişsel gelişimlerini destekleyecektir.Velilere hoş gözükmek gibi basit ve yüzeysel bir amaçla asla yapılmayacak bu eğitim işte bu sebeplerle çocuklar için olumludur.Yabancı dil eğitimi okul öncesinden sonra da devam ederse kalıcı olma yolunda adımlar atılır.Edilmezse elbette unutulur.Hangi yaşta olursak olalım yabancı dil pratik yapılmadığı ve kullanılmadığı sürece unutulacaktır.Bu sadece okul öncesi için geçerli değildir.Okul öncesinde yabancı dil öğretiminin esas amacını kavradığınızda bunun sadece bir görüntüden ibaret olmadığını anlayacağınızı düşüyorum.Fikirlerinize saygı duymakla birlikte konuyu daha derin düşünmenizi tavsiye ederim.Sevgiler...

Alıntı:

---

smnr_smnr Nickli Üyeden Alıntı

Ben de bu kadar küçük çocuklara yabancı dil öğretilmesine karşıyım. Bunu onaylayan arkadaşlara Oktay Sinanoğlunun BYE BYE TÜRKÇE'SİNİ tavsiye ediyorum. ayrıca bızım amacımız cocukların yükünü azaltmak değil ilköğretime hazırlamaktır..

---

Sonuna kadar katılıyorum.Bu konuda ısrarlı bir şekilde yazabilirim.Meb'na bağlı hiç bir okulda amaç ders yükünü hafifletmek değil tekrar söylüyorum.

''Yabancı dile Mart ayında başladım. Öğrencilerim zehir gibi. Benim sınıfımda öncelikli dil Türkçedir. Benim öğrencilerimin benimle ya da bir birleri ile konuşurken al, ver, gel gibi kelimeler kullanmaları yasaktır. Alır mısın, verir misin, gelir misin...
Anasınıfı eğitimi bana göre başlı başına çocukların gelecekteki ders yükünü azaltan bir eğitim sistemidir. Zira anasınıfına hiç gitmemiş bir öğrenci ile anasınıfına bir yıl devam etmiş bir öğrencinin gelecekteki eğitim yaşantıları bir birinden oldukça farklı. Bu benim nacizane görüşüm.'''''


Bana göre sana göre size göre bize göre değişken bir amaç kapsamımız yoktur.Devlet okulunda bir sınıfta 5 yaşında okuluna başlayıp 6 yaşında yine devam eden öğrenci sayısı sınırlıdır.Dğer öğrenciler?
Ayrıca yıllık plana uymayan bir eğitim ne kadar doğrudur?
Anasınfına giden ile gitmeyenin tabiki farkı olacak ama bufark düşünme becerisi yaratacılık gibi konularda olmalıdır.Merak ediyorum yaratıcılık eğitimine ait bütün etkinlikleri ne çabuk bitirip de farkındalık yaratmak için ingilizceye geçmeye vakit bulabildiniz.
Amacım eleştiri değil gerçekten oktay sinanoğlunu okumanızı tavsiye ediyorum hocam biraz olsun bu konuda düşünmeye itiyor insanı..
Buda benim görüşüm hocam :)

"Yaratıcılık eğitimine ait bütün etkinlikleri ne çabuk bitirmişsiniz" demişsiniz, önceki yazımı okusaydınız, anasınıfında çalışmaya başlamadan önce, yani kendi sınıfım olmadan önce yabancı dil dersi verdiğimi söylemiştim.Şu an kendi sınıfım var ve bu sınıfta yabancı dil dersi vermiyorum.Sanırım yanlış anladınız.Asıl konumuza gelince, olaya çok farklı açılardan yaklaştığımız belli olduğundan daha fazla bunu tartışmak istemiyorum.Herkes düşüncesinde hürdür, saygılar...

izgilizce etkinlikleri plana nasıl ekliyorsunuz,hangi etkinlik adı altında ya da ayrı bir etkinlik planı falan mı hazırlıyorsunuz?beni bilgilendirirseniz sevinirim

yaratıcılık ve farkındalık yaratmak sadece dil öğretmekle mı oluyor. en basıtı 23 nısan ulusal egemenlık ve cocuk bayramını daha yenı kutladık sureklı anlattıgmız sey bu degıl mıydı dunyada mılyonlarca cocuk var ve herkesın farklı yüzü farklı kültürü farklı dili var. sizi bilmiyorum ama ben bunları anlattım bır suru cocuk resmı ındırdım, dıllerıyle ılgılı sarkılar ındırdım. bence asıl farkındalık budur.
şuna katılıyorum ogrendıklerını asla unutmuyorlar ama bu da demek degıl kı yabancı dıl ogretelım.

yaratıcılık ve farkındalık yaratmanın sadece yabancı dille olduğunu iddia ettiğimi hiç sanmıyorum.Neden koşullanmış şekilde yanlış anlıyorsunuz? ben sadece okul öncesinde yabancı dil eğitiminin faydalarından bahsettim.Siz de bunu farklı yöntemlerle yapmışsınızdır.Ben de bahsettiğiniz teknikleri sürekli kullanıyorum sınıfımda.Yabancı bir dilin de bunlara yaradığını anlatmak istedim.

"cnngnc" hocam siz de sanırım konunun tamamını okumadınız.Ben ingilizce etkinliklerini plana eklemiyorum.Sınıfımda yabancı dil dersi de vermiyorum.Anasınıfı öğretmeni olarak göreve başlamadan önce özel ders olarak ingilizce dersi verdiğimden bahsetmiştim...

Herneyse konu gereksiz yere fazla uzadı,

saygılar

Günde genellikle 5 dakika ve en fazla da 10 dakika olan yabancı dilin bu kadar büyük bir tartışmaya dönüşeceğini düşünmemiştim. Konuya daha fazla devam etmek istemiyorum ama son olarak bana ingilizcede neyi en çok hatırladığımı sorarsanız İlk ingilizce dersi gördüğümüz yıllarda öğretmenimizin kartonlardaki bazı resimlerle öğrettiği ingilizce kelimeleri ve telaffuzlarını çivi gibi kafama kazıdığımı söyleyebilirim. Abi ve ablalarından yarım yamalak ve genellikle yanlış ingilizce kelimeler öğrenen ve hatta bir birlerine öğretmeye çalışan öğrencilerime de en azından doğrusunu öğrettiğim için vijdanım rahat.

Hocam ben de sizin sorunuz üzerine bu konu ile ilgili düşüncelerimi, bilgilerimi ve deneyimleri paylaşmak istemiştim.Farklı düşünen insanlar olabilir herkesin fikrine "saygı" duymak gerekir.Sadece fikirlerimizi belirtirken karşımızdaki insanın söylemek istediklerini doğru anlamak ve kullandığımız ifadeleri doğru seçmek gerektiğini düşünüyorum.Umarım size faydalı birşeyler yazabilmişimdir.Saygılar..

grace hocam baştan sona okudum zaten ancak ben bu sorumu sizin yazdıklarnıza yönelik değil genel olarak tüm hocalarıma sormuştum,çünkü nasıl yapacağımı bilmiyorum,amacım tartışmaya farklı bir yön vermek değildi,lütfen üstünüze alınmayın

Erken yaşta İngilizce eğitimleri çok önemli, özellikle yapılan araştırmalar bu alanda eğitim gören çocukların zihinlerinin daha hızlı geliştiğini göstermiştir.

Bu alanda eğitimlerini yoğunlaştırarak 2008'de İzmir'de bir ilki gerçekleştiren Barış Akpınar, 'BARIŞ AKPINAR Early English' olarak eğitimlerini Neşe Erberk Joyfull House Bornova'da sürdürüyor.

....................

Bu konuyu açalı 4 yıl olmuş ve ben fikir değişikliğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Biz bazı anasınıfı öğretmenleri, mesleğimizin ilk yıllarında çok iştahlı oluyoruz ve sınıfta çocuklara vermemiz gerekenden fazlasını ya da lüzumsuz şeyleri vermeye çalışıyoruz. Okulöncesi eğitimin çocukların ilerdeki ders yükünü azaltan bir eğitim olduğundan bahsetmişim. Zira anasınıfında alınan iyi bir eğitimin farkı ilkokulda kendini belli ediyor fakat asıl ders yükünün çocukları yarış atı gibi zamansız bilgiyle donatmak olduğunu gözden kaçırmışım. Güzel bir eğitimle ileride derslerinde daha başarılı olabilecekleri bir altyapı hazırlamaya çalışıyoruz fakat Okulöncesi eğitimin amacı tabiki de çocukların ilerdeki ders yükünü azaltmak değil. Şu an mesleğimin sekizinci yılındayım ve 5-6 yaş gurubu öğrencileri için yabancı dil eğitiminin çok erken ve gereksiz olduğunu düşünüyorum. Önceki yıllardaki aceleciliğimden ve hırsımdan sonra şimdi biraz daha sakinim ve durup düşünüyorum. Eğitim etkinliklerimizden zaman kalırsa ingilizce gibi gereksiz gördüğüm kelimeleri vermek yerine bir kaç dakikalık bir zaman bile olsa çocuklara bol bol oyun oynatıyorum. Sohbet ediyorum, kendilerini ifade etmelerine olanak sağlıyorum.

Bende bu sene vermeye başladım hatta okul öncesi bile bence dil gelişimi için geç bir çocuk 3 yaşında bile yabancı dili çok güzel konuşabilir Türkçe 'nin doğru ve güzel konuşulması için kitap okuma alışkanlığı lazım yoksa çok farklı bir sonuç ortaya çıkarmış oluruz bugün kendini kanıtlamış bilge insanlarımız 2-3 yabancı dili biliyorlar ki müfredatımızı ötelemeden ,okula gidiş saatinde oyun yoluyla vermeye çalışıyorum. Ve şuna gerçekten inanıyorum günde bir sadece 20 ya da 30 dk çocuklara verilse en geç iki senede kaparlar Bir günde 24 saat var ve 5 saat okul ile çocuğun yorulduğu düşüncesini çıkarıyoruz çocuklarımızın her anı değerli ve özel olmalı ki çağımızın gerçek bilge mucit temiz yetişkinleri olsunlar :) Saygılar

Öğretmenim son yıllarda yapılan araştırmalar yabancı dil eğitiminin belli bir yaştan sonra verilmesinin daha doğru olduğunu vurguluyor. Ben de bu görüşe katılıyorum. Henüz kendi dilinin kurallarını cümle yapısını ve kelime hazinesini tam olarak kavrayamamış bir çocuğa yabancı bir dil eğitimini vermek ne kadar doğru olabilir? Şimdi diyeceksiniz ki ; biz yabancı dil eğitimi vermiyoruz, bunlar basit şeylerin öğretimi ya da İngilizce'yi sevdirmek adına yapılan şeyler, ama onlar da bir eğitimin temelini oluşturduğundan, ustalık ve eğitim gerektiren konular bence. Belki konunun başlarında belirtilen "yabancı dile" ya da "İngilizce" ye ilgi uyandırma, farkındalık yaratma adına bir şeyler yapılabilir ama bunun öğrenme ya da öğretme çabasına dönüşmemesi gerektiğine inanıyorum. Şu anda 2. sınıfta verilen İngilizce derslerinin müfredatını ve ders kitaplarını incelerseniz, (2. sınıfa giden kızımdan biliyorum) onların bile öğretme kaygısından çok temel oluşturma, İngilizce'ye ilgiyi artırma ve ileriki yaşlarda oluşabilecek, "yabancı dili öğrenmek çok zor" kaygısını yok etmeye yönelik, oyun içerikli bir program olduğunu fark edeceksiniz.
Ben de sınıfa girdiğimde bazen "goodmorning clasroom" derim ama sadece farklı bir giriş olsun, beni ya da yapmak istediklerimi fark etsinler diye. Ben çocuklara meyve sebze ayrımını anlatmaya çalışırken; meyvelerin isimlerini İngilizce öğretmeye kalkmam; yürümeye çalışan çocuğa takla atmayı öğretmem gibi olur.

İlgi çekici olsun diye basit ingilizce şarkılara da yer veriyoruz (father finger, ya da animal sounds gibi) fakat bunun bile sakıncaları olabilir.yanlış telaffuz önümüze çıkan en zorlu engel mesela. Yani en basit şeylerden bile bahsetsek (basit kavramlar, şarkılar gibi) eğitim gerektiren konulardır.

Derseniz ki; devlet okullarında müfredat düzenlenerek 2. sınıftan değil de ana sınıfından itibaren İngilizce dersi verilsin, buna katılırım. Böylece branş öğretmenleri (yani konunun uzmanları) bu eğitimi vermiş olur. Ama bunun için de yabancı dil öğretmenliğine bu konuya uygun dersler koyulmalı. Stajlarında okul öncesi kurumlara da yer verilmeli.
Ya da okul öncesi öğretmenliğine "İngilizce eğitimi" dersi koyulsun, sonra biz de verebiliriz, belki buna da katılırım. Ama bu şimdilik bizim harcımız değil diye düşünüyorum. Konuya ait tüm cevapları okuduysanız, pembe panter öğretmenimizin de fikirlerinin yıllar içinde değiştiğini göreceksiniz. Zaten kendisi de bunu açık yüreklilikle ifade etmiş. Ben de aynı fikirdeyim. Önceleri hevesle yapmaya çalıştığımız bir şeydi ama her şeyin yeri ve zamanı ve ustası vardır öğretmenim. Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.

Konuyu kesinlikle dil milliyetçiliği ya da yabancı dil düşmanlığı açısından değerlendirmiyorum. Sadece ve sadece eğitim açısından fikirlerimi söylüyorum. Yine de güzel Türkçe'mizin bir atasözüne uyarlama yaparak "Yarım hoca dinden; yarım doktor candan; yarım İngilizce öğretmeni de yabancı dilden eder diyerek konuyu bağlıyorum. :011:
bu da sadece yüzünüzde bir gülümseme uyansın diyedir. sürç-ü lisan ettim ise affola..

goncafiliz öğretmenim son noktayı koymuşsun. Harikasın.

pembe panter öğretmenim, yıllar geçtikçe görüşümüz, deneyimlerimiz değişiyor.:)

Meslek hayatımın en son noktasını çok iyi bir kurumsal özel anaokulunda yaptım. Burada da her özel okulda olduğu gibi İngilizce eğitim var.

Size okul öncesinde bir başka yabancı dilin öğretilip öğretilmemesi konusundaki düşüncelerimi anlatmayacağım, sadece bir anımı paylaşacağım.

Sınıf öğretmenlerinin rahatsızlığı nedeni ile bir gün üç yaş grubunun dersine girmek zorunda kaldım. Başımızı tanıyacaklardı. Renkli göz çıktıları aldım. Masalara kare kestiğim renkli fon kartonları bıraktım. Tek tek ne renk fon kartonları istediklerini sordum. Bana Türkçe değil ingilizce yanıt verdiler. Sıra yüzü tamamlayıp gözlere geldiğinde ben yine Türkçe olarak hangi renk göz istediklerini sordum. Bana yine İngilizce yanıt verdiler.

Benim o gün kü deneyimim şuydu: Çocuk anadilini öğrenmeden bir başka dil öğrenmemeli. Çünkü gerçekten renklerin Türkçe karşılıklarını bilmiyorlardı.

Ben de artık ingilizce eğitimi hakkındaki görüşümü tamamen değiştirmiş bulunuyorum. OKULÖNCESİNDE SADECE ANADİL EĞİTİMİ!

Emel öğretmenim çok güzel şeyler yazmış ama ben şu kısımda takıldım..:004::004::009::009::009:

Alıntı:

---

EMEL ÖZDEMİR Nickli Üyeden Alıntı

goncafiliz öğretmenim son noktayı koymuşsun. Harikasın.

---

arkadaşlar bu konuda biraz gerçekçi olalım lütfen türkiyemin bilmem hangi dağının arkasındaki köyde daha Türkçe dahi konuşmasını bilmeyen Türkçeyi Kürtçeye katık edip kendini ifade etmeye çalışan ve sürekli bir anlaşılma çabası içinde olan nice çocuklarımız var ben eğitim konusundaki oyumu çocuklara hem kendi dilleri ile birlikte kaynaştırıcı, akıcı ,düzgün anlaşılması tabi bir Türkçe eğitimi vermekten yana kullanıyorum (bir ülkenin en büyük zenginliği dilidir.) ...:)

Herkese Merhabalar
Biz ekibimizle okul öncesi öğrencileri için bir eğitim seti hazırlıyoruz.Bunun için ciddi bir kaynak ayırdık. Okul öncesinde derse giren veya girmekte olan öğretmen arkadaşlarımızın tecrübelerine ihtiyaç duyduk.(Her türlü önerinin bizim için önemi büyüktür.) Aşağıdaki soruları bizim için yanıtlarsanız bizi çok mutlu etmiş olursunuz.
Öncelikle:

1- İngilizce kaynak kitap seçerken nelere dikkat ediyorsunuz ?
2- Fiyatı ne kadar olmalı ?
3- Piyasadaki ürünler ihtiyacınızı ne oranda karşılıyor ?

Gösterdiğiniz ilgiye şimdiden teşekkür eder her şeyin gönlünüzce olmasını dileriz.