-
Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...
Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili...
Cezmi Ersöz/Saçlarının Kardeş Kokusu
-
Düşünsene, ben seninle düşlerimi, heyecanlarımı, çocukluğumu, acılarımı aldattım...
Seni unuturum diye yaşamaya başladığım her aşkı, ben yine seninle aldattım...
Sen beni içine almadığından beri yıllardır ben seninle kendimi aldattım...
Bir tek seni sevdiğim doğruydu... Ve bu doğru yüzünden hayatım yalana battı...
Sen beni dışladığından beri beni sevenlere bir hayalet hediye ettin...
Tepeden tırnağa aşka, tepeden tırnağa özleme batmış bir hayalet...
Bu hayaletin içinde beni değil seni gördüler hep. Çoğu bu hayalete dayanamayıp çekip gitti...
Kimisi senin beni beklettiğin kapıda, beni bekledi. Seni beklemekten yorulur, onunla birlikte çekip giderim diye buralardan...
Ve ben en çok onların sevgisine inandım. En çok onlara derinden üzüldüm. Ve hep merak ettim, karşılıksız ve onca yıl bir hayaleti nasıl böylesine sevebildiler diye... Dünyanın iyi bir yer olduğuna ve yaşamak için çok sebep bulunduğuna bu insanların bir hayalete duydukları o akılalmaz, o sonsuz sevgileri yüzünden bir kez daha inandım...
Seni unutmak için başladığı her aşkı yine seninle aldatan bir hayalete...
Seninle kendini, bütün hayatını, düşlerini, çocukluğunu, yaşadığı bütün acıları aldatan bir hayalete...
Bir tek sana duyduğu sevgisi doğru olan, bu yüzden bütün hayatı büyük bir yalan olan hayalete...
Cezmi Ersöz/Hayallerini Yak Evi Isıt (Hayalet)
-
Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur..
Başlı başına bir dünyadır aşk..
Ya tam ortasındasındır, merkezinde,
Ya da dışındasındır, hasretinde..
Elif Şafak - Aşk
-
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum.. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak gibi değildi bu.. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi..
Şeker Portakalı - J.M. de Vasconcelos
-
Şiddetle başlayan hazlar,şiddetle son bulurlar,
Ölümleri olur zaferleri,
Öpüşürken yok olan ateş ve barut gibi
Romeo ve Juliet,Perde II, Sahne VI
-
Hasretim;her tümseğin,her çatının ardında..KeLimeLerin üstünde,cümLeLerin aLtında...
Necip FazıL Kısakürek...ÇİLE
-
İşte uçan sandalyeler dönmeye başlıyor, işte hızlanıyor ve yüreğimi havalandırıyor, işte açılıyor, açılıyor. Sonuna kadar, en sonuna kadar. Hani beş yaşındaki bebeye sorarsın, anneni ne kadar seviyorsun diye, diye bebe kollarını açar, açar, buuu kadar diye.
Bu kadar. Yavaşlayacak, duracak. Binenler inecek. Bu defa başkaları binecek.
Sanki çırak olmuşum, sanki şadırvan, sanki ev almışım, sanki felsefe.
Bir kere de ben vursam.
Devirsem şu tavşanı.
Diye diye çıkıp gideceğiz, şu Lunaparktan.
Mustafa Kutlu / Bu Böyledir
-
insanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir.
karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür.
yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür.
yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır.
uzağın payına karanlık düşer.
zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.
aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki âşık olunan hep uzaktadır.
aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka gözbebeğim diye hitap edilir.
(elif şafak- mahrem)
-
#
@4280816 [k]
#
"düşüncelerini kontrol ettiğinde zihnini kontrol edebilirsin. zihnini kontrol ettiğinde yaşamını kontrol edersin. tüm yaşamını kontrol etme aşamasına ulaştığında da kaderinin efendisi olursun"
robin s. sharma
ferrarisini satan bilge
-
çocukluğun arka bahçesi vişne ekşisi tadındadır. hatırlamak, bayramlık elbiselerde leke bırakır. oysa herşeyi unutmak kabildir. iyidir unutmak, göz temizliğidir. insan unuttunca ve unuttukça, bir kedi gibi kendi kabahatinin üstünü örtebilir. yeter ki hafıza üşüsün.
....
geçmiş bugün ve gelecek... hepsini peşpeşe dizip, dümdüz bir çizgi çiziyoruz. bu yüzden geçmişin geçip gittiğine, geleceğin henüz gelmediğine inanıyoruz. ve en kötüsü, zamanın önceden çizdiğimiz bu dömdüz çizgide yürütmeye mecbur tutuyoruz. ama belki de o burnunun ucunu göremeyecek kadar sarhoştur.
elif şafak-mahrem