TARİHÇEsi

Windsurf’ün geçmişi tahmin edilenin tersine oldukça yeni olup, 1965 yılında Newman ve Naomi Darby çifti tarafından icat edilmiş ve yine aynı çift tarafından geliştirilmiştir. İcadın temelinde yelkenin sörf tahtasına sabitlenmesi yatıyor. Tabi o yıllarda bu, sörf tahtasını değil, daha çok bir kapıyı andırıyordu. Newman, ilk yaptığı örneklerde dönüş için kürek tarzı ekipmanlar denedi. Daha sonra ise manevra için yelkeni uygun gördü. Derken 1965’lerde kapı üzerine yerleştirilmiş yelken, yavaş yavaş denizlerde görülmeye başlandı. Sörf tahtasına dönüşme aşamasında, önce fin (yüzgeç) sonra da üçgen form bulunup, bu sayede sivrilen burun ile hız ve manevra kabiliyeti geliştirildi. 1970’ler boyunca, sörfün yapısında pek bir değişiklik olmadı.

Ancak 70 sonlarında, Avrupa’nın board ve malzeme üretimini eline alması ile pek çok çeşit üretildi. Profesyoneller ve amatörler için ayrı malzemelerin üretilmesi spora olan ilgiyi arttırıp, bu sayede windsurf endüstrisinin doğmasına yol açtı. Bu tarihten sonra durdurulamaz bir çıkış yakalayan windsurf, önce bir dünya kupası yarışına ardından da olimpik statüye sahip oldu. Hatta şu an, boyutuna göre en hızlı yelkenli ünvanını (speedsailing record) da taşımakta. Hızı mı? 70 km’yi rahatlıkla geçebilmekte.

MALZEME:

BOARD
Kullanılış şekillerine göre birçok tipte board olmasına rağmen ana hatları ile 3 grup board mevcut. Genelde son teknoloji boardlarda kullanılan malzeme; karbon ve kevlar (mümkün olan en hafif ve en dayanıklı iki bileşken!)

Wave: Wavesurf de dalga da işin içine girdiği için boardun çok rahat kontrol edilebilir ve hafif olması lazım. Arkası öne göre daha incedir bu da dönüşleri rahatlatır.

Freestyle: Şekli itibari ile freestyle hareketler yapmaya çok daha elverişli olan bu tip boardlar, kısa dönüşleri çok rahatlaştırır ve hafifliği ile sıçramaları kolay yapabilmenizi sağlar.

Race: Yumuşak ve stabil bir planing pozisyonu vardır. Yüksek hızlarda bile kontrolü çok rahat olan bu board adından da anlaşılacağı gibi hıza dayalı yarışlarda kullanılır.

YELKEN
Windsurf’ün en önemli parçalarından birisi. Kullanılış amacına göre 3’e ayrılıyor:
Wave: 2,9- 6,1 m2 arasında olan wave yelkenler dalgada kolay kontrol edilebilmesi açısından küçük ve hafif olması en önemli özelliğidir.

Freestyle: Yapılan hareketlerde kullanıcıya, hafif olma özelliği ile çok büyük yardım sağlar.

Race: Yelken boyutları 12m2’ye kadar çıkıyor. Ağılık olarak da 6.5 kilograma kadar mevcut ancak kapladığı alan diğer tiplere göre daha büyük olduğu için rüzgardan çok daha fazla faydalanıyor ve bu da tabii ki hız demek.

BUMBA
Windsurf’ün direksiyonu diyebiliriz. Elle yapılan kontrolün tamamı bumba kullanılarak yapılır.

MAST
Yelkeni ayakta tutan direğin teknik adıdır.

POWER JOINT
Mast ile Boardu birleştiren parçadır.

FIN
Boardun kıç kısmında yer alan hem dengeyi sağlayan hem de ayaklardan gelen basınç ile board’a yön veren parça. Köpekbalığı yüzgecine benzer.

AYAKLIK
Yüksek hızlarda ileri seviye surfçülerin kullandığı bu ekipman sayesinde ani rüzgarlarda surfçünün board üzerinde durmasını kolaylaştırırken aynı zamanda boarda basınç uygulamaya yarar.

TRAPEZ
Yelken hakimiyeti arttıkça surfçü yelkenin ağırlığını kolları yerine trapez sayesinde vücudu ile taşır. Biri belden diğeri kalçadan geçen olmak üzere iki tipi mevcuttur.

TRAPEZ İPİ
Bumba'nın üzerine monte edilerek yelken ile trapezinin buluşmasını sağlayan iptir.

NEREDE YAPILIR?
TÜRKİYE

Alaçatı
Türkiye’nin 1 numaralı sörf merkezi. Dünyada da ilk 5 arasında gösteriliyor. Özellikle İstanbul ve İzmir bölgesindeki sörfçülerin en gözde mekanı. Yeni başlayanlara şiddetle tavsiye edilmesinin sebebi, kıyıdan itibaren ilk 700 metrenin sığ olması.

Bu da düşünce sörfe yeniden çıkışı kolaylaştıran bir özellik. Tabii Alaçatı’da sadece yeni başlayanları değil, Bora Kozanoğlu gibi Türkiye’nin en iyi windsurfçülerinin şovlarını da seyredebilirsiniz. Okul ve malzeme yönünden oldukça zengin olan Alaçatı’da, sezon Mayıs - Ekim arası dense de sıkı sörfçüler tüm yıl boyunca rüzgardan faydalanıyor.
Alaçatı Sörf Paradise:


Akyarlar Feneri
Bodrum'un 2 sörf merkezinden biri; Akyarlar Feneri... Fransız sörf hocası Jean Michel Lebaud ve Jale Lebaud'nun işlettiği Fener Windsurf Merkezi bölgenin en tanınmış sörf okullarından biri. Ege'nin ünlü yaz rüzgarı meltemden bol bol nasibini alıyor. Açık deniz olması ve oldukça dalgalı olması başlangıç seviyesindekileri zorlayabilir. Özellikle profesyonel sörfçülerin tercih ettikleri bir mekan.


Bitez Koyu
Bodrum’un hemen yanıbaşındaki koy olan Bitez de sörf merkezlerinin başında geliyor. Hem ulaşım kolaylığı hem de yılın her dönemi istenen sörf malzemelerini kiralayan tesislerin bulunması Bitez'in en büyük avantajları arasında. Kıyının kumlu ve sığ olması başlangıç seviyesindekilerin işini kolaylaştırıyor. Öğleden sonra hızlanan rüzgar ise tüm dünyadan sörfçüleri Bitez’e çeken sebeplerden.

Nielsen Su Sporları Merkezi
Sunsail Surf Merkezi


Mimarsinan
Büyükçekmece gölü, haftasonu uzaklara gidemeyen sörfçüler için ideal. Tabii kendi malzemesi olanlara. Çünkü kiralama yapan bir okul henüz yok. Eğer kendi malzemeniz varsa, malzemelerinizi Mimarsinan Belediyesi’nin göl kenarına inşa ettirdiği depoda ücretsiz saklayabilirsiniz.
Mimarsinan Belediyesi

Gümüşdere Plajı
İstanbul’a yakın mekanlardan biri; Gümüşdere Plajı. Dalgalarda sörf yapmaktan hoşlananlar burada büyük keyif alabilirler. Gümüşdere sahilinde Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği'nin Burc Beach isimli plajı var. Bu plajda Windsurf’ün yanısıra kiteboard ve katamaran da yapılabiliyor.


DÜNYA

Margerita, VENEZUELLA:
Düz ve sığ bir su, bütün yıl esen rüzgar, tropik bir deniz, yeni başlayanlar ve uzmanlar için çok uygun bölgeler. İşte bir windsurf cenneti; Karayipler. Sadece biraz kalabalık. ama Latin Amerika’da kalabalık sorun değil, eğlence anlamına geliyor.

Tarifa, İSPANYA: Atlantik Okyanusu ile Akdeniz’in buluştuğu bir yerde. O yüzden burada sörf yapmak pek acemilere göre değil. Rüzgar çok değişken. Amatörler burada sabah sörfe çıkmalı, öğleden sonra rüzgar çıldırabiliyor. O zaman da ustaların saatleri başlıyor.

Hurghada, MISIR: Çöl kumlarının arasında sörf yapmak. Bu hayal Mısır’da gerçeğe dönüşüyor. Bütün yıl rüzgar ve su sıcaklığı çok uygun. Pek çok eğitim veren yer bulabilirsiniz. Tarihi zenginlikleri de cabası.

Alaçatı, TÜRKİYE: Bir görün deriz... Biraz yukarı bakmak yeterli.

Maui, HAWAII: Rüzgar size yetmiyorsa Maui tam size göre. Sörfü birde dev dalgalar arasında deneyin. Hawaii'nin ismi bile yetiyor insana.

FAYDALI BİLGİLER:
 Denize çıkmadan önce ekipmanını iyice kontrol et yoksa çekme ipi olmayan bir yelken ile karaya dönmen zorlaşır.

 Fini olmayan bir board, seni üzerinden atmaya çalışan bir board’dur.

 Waterstart öğrenmenin en kolay yolu arkanızdan bir köpekbalığının yaklaşmasıdır.

 Yelkenini karada taşırken sakın direğini rüzgara dönme yoksa kendini yelkenin içinde bulabilirsin. Dikkat etmeye karada başla.

 Windsurf ekipmanına iyi bakmayan sahibin sonu, kendisini kurtarma teknesinin içinde bulmaktır.

 Yeni başlıyorsanız, doğru ekipman ve doğru eğitmen önemli. Seviyenizin daha çabuk ilerlemesini sağlar. Tabi ki her spor gibi windsurf’te de başarı için sabır gerek.

 Teknik, kuvvet ve taktiği birleştiren bir spor dalı. Özellikle ön kola dikkat. Spor sırasında çok zorlamayın ama normal zamanda da fazla boşlamayın. Windsurf yapanların birden fazla beceriyi aynı anda uygulamaları gerekmekte.

 Windsurf yaparken kesinlikle zamanın nasıl aktığını anlamazsınız. O yüzden güneş yanıklarına dikkat!

 Mümkün olduğunca yalnız başına yapma. Kalabalık yerler güvenlidir. Mümkünse bir sörf okulunun gözetiminde yap.

 Denize çıkmadan malzemeleri kontrol et, gevşek bağlamalar, kopuk ipler olabilir.

 Susamadan bol su iç.

 Gerekli kıyafetleri muhakkak giy, suda ve karada...

 Ders almaktan çekinme. Hızlı ilerlersin.

 Trapez kullanmak güç harcamanı azaltacağı için en kısa zamanda trapeze geç.

 Sınırlarını bil, hayatını tehlikeye sokacak hareketlerden sakın.

alıntı...