Çocuklarda ‘mola yöntemi’ neden işe yaramaz?

Üniversiteden bir arkadaşım, bir projede üzerine düşen görevi zamanında yapmayınca, ona zamanında iş yapmanın önemini öğretmeye karar verdim.


Eve davet ettim. Geldi, koltuğa oturdu.

“İşini zamanında yapmadın.” dedim.

O da “Evet…” deyip açıklama yapmaya çalışırken ben “Dinlemek istemiyorum” diyerek sözünü kestim.

MOLA YÖNTEMİ

Ona kapının önünü gösterdim ve “Beş dakika orada ayakta durup, hatanı düşüneceksin. Sana mola yöntemini uyguluyorum” dedim.

“Ne! Kapının önü mü?” dedi.

“Tamam! Tamam! Kapının önü olmasın. Odaya git. Beş dakika cezalısın.” dedim.

“Konuşsak?” dedi.

“Hayır. Odaya gidip bekleyeceksin.” dedim.

Aynı mola yöntemini daha önce kız arkadaşıma, kardeşime ve ağabeyime de uygulamaya çalışmıştım.

Hatta bir seferinde seminere gelen bir katılımcıya da uygulamıştım.

Hepsi bu fikrime itiraz etti. Neden itiraz ettiler, bir türlü anlamadım.

GARİP UYGULAMA

Yukarıda anlattıklarım çok garip geldi değil mi? Aslında böyle bir şey olmadı.

Neden mi? Çünkü öyle bir şeyi yetişkinlere uygulamayı hayal bile edemeyiz.

Peki yetişkinlere uygulamadığımız bir yöntemi neden çocuklara uygularız?

Çocuklar bizden güçsüz ve savunmasız olduğu için mi?

Peki, bu yöntem nasıl ortaya çıktı ve gerçekten işe yarar mı?


DAVRANIŞSAL BAKIŞ AÇISI

Yıl 1913.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden John Watson davranışsal psikoloji üzerine bir makale yayınlıyor.

Bu makalede Watson, “Ölçülemeyen hiçbir şey bilim olamaz ve hayatın temel prensibi pekiştireçtir” diyor.


Watson; bu bakış açısıyla ve araştırmalarıyla o kadar ünleniyor ki, davranışsal psikolojinin manifestosunu yazan kişi olarak kabul ediliyor.

Bunun devamında da 36 yaşında Amerika Psikoloji Derneği’nin en genç başkanı oluyor.

Daha sonra davranışsal psikolojinin öğretilerini ebeveynliğe uygulamaya başlıyor.

O dönemin en çok satan ebeveynlik kitabını yazıyor ve kitap 20 yıl en çok satan ebeveynlik kitabı oluyor.

Watson, bu kitapta ne diyor?

DAVRANIŞSAL EKOLE GÖRE ‘EBEVENYLİK’

“A Book About Love” kitabının yazarı Jonah Lehrer, Watson’un kitabını şöyle özetliyor:

Anne sevgisi çocuk için zararlıdır. Çocuğa karşı mesafenizi koruyun.

Anne sevgisi gören çocuk, kendini güvende hissetmez.

Onları asla öpmeyin. Onlara asla sarılmayın. Kucağınıza oturtmayın. Gece yatmadan önce, sadece bir defa alınlarından öpün.

Sevgi göstermek yerine, objektif olun. Onlara işçi gibi davranın. Sabahları sadece tokalaşın.


Çocuk ağlayınca, çocuğa sarılırsanız veya öperseniz, çocuk daha çok ağlar.

Duygularınızı göstermeyin. Çocukları pekiştireçle (ödül ve ceza) yetiştirin.

Aslında annelik ve babalık kaldırılmalı. Bilimsel yöntemi öğrenen uzmanlar çocuk yetiştirmeli.

Watson bu tüm öğretilere dayanarak, bir çocuk yetiştirme yöntemi daha öneriyor?

O yöntem ne?

“Mola Yöntemi.”

Mola yöntemi, böyle bir anlayışın ürünü olarak Watson tarafından icat ediliyor.

Watson, çocukları mola yöntemiyle cezalandırmayı öneriyor.

PİŞMANLIK

Watson, yıllar sonra bu yöntemleri ve anlayışı geliştirdiği için pişman olduğunu söylüyor.

Hatta torunu “Breaking the Silence/ Sessizliği Kırmak” adlı bir kitap yazarak, dedesinin yöntemlerinin aileye nasıl zarar verdiğini anlatıyor.

Ama maalesef bu yöntem günümüze kadar geliyor ve hala kullanılıyor.

DUYGUSAL TERK

Kısacası, mola yöntemi davranışsal ekolün ‘ceza yöntemi’ olarak sunduğu bir yöntemdir.

Mola yöntemi, çocukları ailenin sevgisinden mahrum bırakarak cezalandırır.

Doğal olarak da çocukta hem terkedilme hem de değersizlik duygusu yaratır.

Onun için yetişkinlerde uygulamadığımız bir yöntemi, çocuklarda asla uygulamamalıyız.

Onun yerine sorunları sevgi, diyalog ve empati ile çözmeliyiz.

Böylece çocuk hata veya yanlış yapsa da ailesinin sevgisini kaybetmeyeceğini bilir.

Dr. Özgür Bolat

Yazı Hürriyet Gazetesinden alınmıştır.