FİLM KRİTİKLERİ:izlediğimiz filmleri yakın plana alıyoruz.


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

FİLM KRİTİKLERİ:izlediğimiz filmleri yakın plana alıyoruz.

  • #1
    Meltem YANIKOĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    16,374
    @Meltem YANIKOĞLU



    FİLM KRİTİKLERİ:izlediğimiz filmleri yakın plana alıyoruz.





    arkadaşlar madem bu kadar sinemasever bir arada. o zaman bu başlıkta izlediğimiz filmlerin kritiklerini yapalım hep birlikte.

    ***ÖNEMLİ UYARI: bu başlıkta kritiği yapılacak filmleri izlememiş olanlar ve izlemeyi düşünenler lütfen önce filmi izlesin. burada filmin ayrıntılı analizi yapılacağı için okuduktan sonra izlemek tadını kaçırır.


    ilk filmimiz THE BUCKET LİST-ŞİMDİ YADA ASLA



    Dolar milyarderi huysuz işadamı Edward Cole (Jack Nicholson) ile kendi hâlinde yuvarlanıp giden yoksul otomobil tamircisi Carter Chambers (Morgan Freeman), birbirinden her açıdan çok uzaklarda yaşayan, apayrı dünyalara sahip iki adamdır. Kahramanlarımızın yolları, zorunlu olarak bir hastane odasını paylaşmaları nedeniyle kesişir ve kısa süre sonra da iki ortak noktaları olduğunu keşfederler: Hayatlarının geriye kalan kısmını içlerinde ömür boyu ukte olarak kalan şeyleri yaparak geçirme arzusu ve bir an önce kendileriyle barışma ihtiyacı… Birlikte uzun bir otomobil yolculuğuna çıkan iki ihtiyar bu süreçte sıkı birer dosta dönüşecek; hayatı dolu dolu, hoşgörü ve mizahla yaşamayı öğreneceklerdir. Ta ki kader onları sonsuza kadar ayırana kadar…

  • #2
    Rabia PEKKAN (rpekkan) - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Mart.2009
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    15,760
    @Rabia PEKKAN (rpekkan)







    “Öldüğünde gözleri kapalı, gönlü ardına kadar açıktı”
    Bu filmden bahsedilince aklıma ilk gelen bu oluyor..Hani olur ya,tekrar tekrar okumak,tekrar tekrar izlemek..Bunları hissettiren bir film..Eğer bir izlenecekler listeniz varsa ve siz bu listeyi önemsiyorsanız,buyrun size kesinlikle bulunması gereken bir film..

    Filmin konusu hakkında konuşmak gerekirse:
    Hayatta hiç bir ortak noktası olmayan 2 insanın,ölmek üzere yattıkları hastanede,aynı kaderi paylaştıkları o hastane odasında,hayatlarının geri kalanında tek bir ortak noktadan yola çıkarak,bir çoğumuzun "çılgınlık" olarak nitelendirebileceği fakat aslında gayet normal olayları anlatan bir film..
    Filmin konusu birçoğumuz için sıradan olabilir..Fakat bu konunun kurgulanması,anlatım biçimi ve tabii ki usta oyuncuların mükemmel rolleri ile tamamen sıradanlıktan çıkmış..
    İnsanı saran ve izledikten sonra bir süre oturup düşünmemizi gerektiren bir film ki bence bu kesinlikle olmalı..Eminim her izleyen kendinden bir şeyler bulacaktır filmde.Çünkü hepimizin hayattayken yapmak isteyip yapamadığımız bir çok şey oluyor..Hem bunları hem de hayatın asıl değerini anlamamız için bir fırsat bu film..

    Ben çok etkilendim gerçekten bu filmden..Anlamlı..İzlendiğine asla pişman etmiyor..
    En azından bi göz atın konusuna,şöyle bir kaç dakikasına bakın,gerisi kendiliğinden gelir zaten

    Bu arada Meltem Hocam süper bir başlık olmuş..Hepimiz için önemlidir film izleyenlerin önerileri,yorumları.Bu nedenle eminim çok faydalı olacak bu bölümTekrar teşekkürler canım

    Film için de:
    İyi seyirler...

  • #3
    Meltem YANIKOĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    16,374
    @Meltem YANIKOĞLU







    birbirini hiç tanımayan iki insanın aynı hastane odasında karşılaşmaları ile başlıyor hikkaye. ikisi de hayatlarının son bir kaç ayını yaşadıklarını öğreniyorlar. çok zengin olan Edward Cole'un hayatta parasından başka hiçbirşeyi yok... Carter ise fakir bir araba tamircisi... üniversiteye devam ederken ve çok parlak bir geleceği olabilecekken, sevgilisinin hamile kalmasıyla çalışmak için okulu bırakmak ve bulduğu ilk işe girmek zorunda kalır. evlenir, çocukları olur. yıllar sonra hastane odasında felsefe hocasının verdiği ödevi hatırlar. "the bucket list" (öbür dünya listesi diyorlar filmde veya şimdi yada asla listesi). hasta yatağında eline kalem kağıt alıp bu listeyi yaparken, Edward bu listeyi görür ve listedekileri yapmak konusunda Carter'ı ikna eder. listelerinde neler yoktur ki; uçaktan paraşütle atlamak (çok komik bir sahneydi. "ben hayatım boyunca uçaktan korktum, şimdi senin aklına uyup birde atlamaya kalkıyorum" diyordu Carter. Edward atlıyor ama açılması gereken yerde paraşütü açmamakta direniyordu çok komikti), Taj Mahal' i ziyaret ettiler birlikte, çok şık bir restorana gittiler, orda Edward Carter'a şöyle diyordu en romantik sesiyle; "buraya pek çok kez geldim, ama ilk kez bir erkekle birlikte geliyorum" dövme yaptırdılar, yarış arabaları ile yarıştılar. yol boyunca yeni maddeler eklediler listelerine.
    filmin ana fikri "hayatın tadını çıkar" veya "hayatta yapmadığımız şeyler için pişman olabiliriz" yada "hayallerini gerçekleştirmek için gecikme" olabilir.
    oyunculuklar harika. Jack Nicholson deli, çatlak, ukala bir karakteri çok iyi canlandırmış Morgan Freeman' a yorum yapmaya bile gerek yok. film duygusallığı yanında, ikilinin arasındaki diyaloglar sayesinde çok da eğlenceli. çok insanı sarsan, çok hayatın içinden bir film.

  • #4
    Meltem YANIKOĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    16,374
    @Meltem YANIKOĞLU







    Alıntı rpekkan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    Bu arada Meltem Hocam süper bir başlık olmuş..Hepimiz için önemlidir film izleyenlerin önerileri,yorumları.Bu nedenle eminim çok faydalı olacak bu bölümTekrar teşekkürler canım
    rica ederim canım. ben film izlemeden önce önerileri dikkate alırım. afişe kanarak gittiğimiz birçok film boş çıkabiliyor. filmi izledikten sonra da izleyenlerle birlikte kritiğini yapmayı çok severim. bu yüzden iyi olur diye düşündüm. umarım film severler katılır bize.

    “Öldüğünde gözleri kapalı, gönlü ardına kadar açıktı”

    evet filmin sonundaki vurucu söz...

  • #5
    Arz
    Arz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Mart.2009
    Nereden
    harikalar diyarı...
    Mesajlar
    7,853
    @Arz







    THE BUCKET LİST / ŞİMDİ YADA ASLA filmi hakkındaki analizim(4 uzun mesajdan oluşuyor)

    Film bir kere şahaneydi,çok çok beğendim.filme tekrar bi baktım hızlıca biraz göz attım.film hala aklımda ama bazı sahneleri tekrar izlemek hoştu doğrusu.

    zaten Rabia ve Meltem konusu hakkında ayrıntılı olarak anlatmışlar...
    analizler için teşekkürler kızlar ama bu kadar uzun yazmayın oku oku bitmiyor yahu şaka şaka alınmayınama ben utandım şimdi çok çok uzun yazdım ben

    Top bende mi sıram gelmiş

    Ben bu filmdeki sahnelere değinmek istiyorum…

    Bir kere oyunculuklar müthişti.jack nicholson ve morgan freeman.belki de hayatlarının en güzel filmlerinden birisini yapmışlardır.biliyorsunuz ikisi de 70 i devirmiş üstadlar.

    Rabia nın da bahsettiği gibi konusu çok klişe,bilindik.fakat senaryo güzel yazılmış.diyaloglar çok hoş.bazı yerlerde çok güldüm bazı yerlerde gözümden yaş aktı

    Ama bu da bir yetenektir sıradan bir konudan böylesine güzel bir film ortaya çıkarmak…

    filmin konusunu tekrar yazmam gereksiz olur sanırım sizler güzel anlatmışsınız ..Ayrıca tekrar belirtmekte fayda var.bu filmi izleyenler,bu kritikleri okusun lütfen…filmi izlemediyseniz bulun bir izleyin öyle okuyun analizleri

    Film,bir adamın dağa tırmanışıyla başlıyor.(ki sonuyla ilintili olan bir sahneydi)

    Sonra bir mahkeme sahnesi vardı,Edward hastanesi olan zengin,çılgın ve yalnız bir adam..
    Edward ın ‘’Kopi luwak’’ kahvesiyle ilk orda tanışıyoruz

    Ben mahkeme sahnesine takıldım.şimdi kendi hastanesi olan bir adamın sıradan bir vatandaşın yanında ne işi var.gider en lüks odada tek başına kalamaz mı? Dersiniz değil mi eğer mahkeme sahnesi olmasaydı.bence sırf bunu açıklamak için,işte kamoyu önünde hep savunmuş Edward,kaplıca değil orası hastane,fix değişmez kural bir odada iki kişi kalmalıymış..ama bunu söylerken tabi nerden bilsin hastalanıp hasta odasına düşeceğini…

    Asistanı hastane odasında diyordu işte siz savundunuz bunu falan diye Edward ın cevabı da ilginçti daha önce hiç hastalanmamış ki..ee bende yesem o kadar enfes şeyleri benden hastalanmazdım

    Bu mahkeme sahnesinin senaryoya dahil edilmesinin amacı budur bence..

    Edward ameliyatta yeni çıkmış doktor gelmiş nasılsın diye soruyor.edward ın cevabı da gereksiz soru diyor.edward ı çok sevdim ben ta ilk dakikalardan hemen .cevabı yapıştırıveriyor

    Hem edward hem Carter ölümcül hastalığa yakalanmışlar.işte Deneysel bir tedavi uygulayacaklarmış ikisine..

    Şu sahnede hoştu,Edward Carter a,Sen hep çilli miydin diyor
    Carter da kendimi bildm bileli

    Edward ve Carter a Hastalığın yaşattıklarını da acıydı.ardı ardına titremeleri sanırım kriz geçiriyorlardı…bunlar üzücüydü..

    Sonra Carter, torununun gönderdiği shelby 350 olan anahtarlığı alıyor,oğlu getirmiş.
    diyor ya oğlu,dedesi gibi tamirci olacakmış diye Carter da umarım fikrini değiştirtmişsindir diyor oğlu da yapmaya çalıştım
    Konu Arz tarafından (13.Ağustos.2009 Saat 14:16 ) değiştirilmiştir. Sebep: imla hatası
    En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .

  • #6
    Arz
    Arz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Mart.2009
    Nereden
    harikalar diyarı...
    Mesajlar
    7,853
    @Arz








    Devam....
    5 aşama sahnesi vardı bi.

    İnkar,öfke pazarlık depresyon,kabullenme ve intihar, kısmı da ilginçti.birbirlerine hangi aşamada olduklarını soruyorlardı.edward intihari düşündüğü hale inkar aşamasındaymış hala…

    Akşam ise Carter listeye yeni yazmaya başlamışken doktoru Edward a 6 ayının ya da en fazla 1 yılının kaldığını söylüyor.Edward ın cevabı şu oluyor.önümden çekil diyor.o sırada tv izliyordu..kabullenmek istemedi önce..gerçekten şok edici olamlı.biri geçiyor karşına senin şu kadar ömrün kaldı.neyse

    Doktor gittikten sonra Edward,yan tarafa dönüp ellerini başını altına koyuyor ya ordaki bakış etkileyiciydi.orda gözlerim doldu benim.gerçekle yüzleşmişti Edward…

    Carter da en fazla 1 yılının kaldığını duyunca listesini buruşturuyor.atıyor.belki de iyileşip hastaneden çıktıktan sonra onları yapmayı planlıyordu ben önce öyle düşündüm fakat Edward onunla gelmesi için ikna ederken öylesine meşgul olmak için yazdığını söylüyor .mecazen yazmış…

    Edward ın eline geçince liste,listeye bakıyor şöyle bi ona göre sönükmüş liste 
    Dünyanın en güzel kızını öp bu önce bilindik şeyi düşündürüyor.ama sonra….sonrasını yazıcam yazımın sonunda merak etmeyin (neyse Carter bunu okuduğunda bir kahkaha atıyor)

    Edward ın ikna çabaları da güzeldi,epey yordu Carter onu..kim olsa hayır demez ama(bana sorsaydı Edward iki dedirtmezdim yani.tabi o durumlara Allah düşürmesin de.(amin) Carter kolay ikna olmadı.Anında he demesini beklemiyorduk tabi de

    Karısı ile konuşması.etkileyiciydi Carter,çocukları.kimseye muhtaç olmasınlar diye 45 yıl çalıştım dedi.orda bence karısı da kendince haklıydı ama öleceğini kabullenmek kolay olmasa gerek. Ama hasta olan Carter,saygı duyması gerekti.adamın zaten nefes alacağı zamanlar kısıtlı paşa gönlü ne istiyorsa onu yapmasına izin ver be kadın,Carter tamirci.tam tamına 45 yılın nasıl geçtiğini bile anlamamış.hızlı geçti diyor,işte oğulları neymiş mühendis,avukat falan..yani çok iyi meslekleri var.
    Ama garibim kendine hiç vakit ayıramamış.varsa yoksa ailesi ve işi olmuş sanırım ev ile iş arasında mekik dokumuş yıllarca..
    O zaman şöyle desek yanlış olmaz.edward ile karşılaştığı için çok şanslı Carter.aslında edward ondan çok çok daha şanslı ya Carter gibi birini tanıdı.neyse de birbirini buldular ya,gerçi bu hastane odası olmasaydı da başka bir yerde ve zamanda olsaydı belki bu kadar iyi anlaşamazlardı ve birbirlerini sevemezleri diyorum ben..

    Hehe başlayalım artık listeye

    Carter paraşütle atlamadan önce pek huysuzluk yaptı kendine kızdı,edward a kızdı
    Paraşütle atladılar ya o sahneler çok hoştu.
    geronimoooooo
    Carter hadi çek şu ipi artık diyor adama.,
    edward ise adamı dinlemiyor çek şu ipi diyor çok komikti o sahneler

    Orda edward diyor ya ‘’işte yaşamak budur ‘’çok çok güzeldi o söz.binlerce metre yüksekliktesin.hayali bile harika.ama ben denemeye cesaret edebilir miyim bilemiyorum..
    Keşke her yaptığımız şeyde işte yaşamak budur diyebilsek.bu lafı söylettirecek şeyler yapmamız dileğiyle…

    Sonra Edward dövme yaptırıyor.carter dövme yaptırmaya yanaşmadı..
    Woww en şahane sahneye geldik sıra,araba yarışı
    Pistte shelby 350 ile yarıştılar ya(umarım doğru görmüşümdür) o sahneler şahaneydi.ordaki atışmaları hoştu
    Ha ha ha Carter kazandı ama
    Konu Arz tarafından (13.Ağustos.2009 Saat 14:18 ) değiştirilmiştir. Sebep: yazımhatası
    En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .

  • #7
    Arz
    Arz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Mart.2009
    Nereden
    harikalar diyarı...
    Mesajlar
    7,853
    @Arz







    ee yine devam
    Yarıştan sonra Senin ne kadar paran var diyor ya Carter uçaktaydı sanırım.edward da diyor sana hiç söylemediler mi bunu sormanın kabalık olduğunu Carter ın yanıtı güzeldi.bu soruyu soracak kadar parası olan tanıdığım olmadı ki diyor eee edward ınki de laf yani.kendisiyle madden aynı kefede mi Carter.

    Uçaktaki sahne/uçağın penceresindeki manzara harikaydı..o derin sessizlik…

    Meltem’in de bahsettiği o lüks restoran 30 yıldır geliyormuş edward ilk kez bir erkekle geldim diyor ya o diyalog da hoştu

    Yemekte Carter edward ın kızı olduğunu öğreniyor ve listeye ekliyor kızıyla tekrar görüşmesini.edward siliyor listeden..asabileşti burada edward.
    Sonra bozulduğunu zannetti ondan kalkıyor herhalde dedi içinden edward(aslında demedi de ben öyle yorumladım arkadaşlarlavoboya gitti üstü başıkan oldu Carter ın.burda sinyal veriyor bence Carter ın önce öleceği…

    Bir de Carter hastane odasında da izler dururdu Jeopardy adlı yarışmayı.taa Fransa da bile izledi o yarışmayı.

    Devam edersek Mısır dalar,.ezan sesiydi değil mi.tam piramitlerin ordayken….

    O sahnede çok güzeldi.manzara şahaneydi..
    Bir taşla iki kuş vurdular.2 maddeyi sildiler listeden.muhteşem manzara ve piramitleri görmek

    Tac mahal i de ziyaret ettiler..

    Himayalar a gittiler.ordaki bir diyalog,muhtemelen şurdaki duran yaşlı kadından daha önce öleceğiz diyor edward,Carter da moralimi yükselttin diyor
    ben bunların hazır cevaplıklarına bayılıyorum

    Carter soruyor edward ın asitanına,havalar ne zaman düzelirmiş.önümüzdeki bahar diyor asistanda.fırtına varmış ya o anda yani himayaların manzarasını seyredemediler kanlı canlı.tırmannadılar bile..

    Sonra edward ın kızının evine geliyorlar..orda bir tartışıyorlar(.seni inatçı edward seni..ne vardı arkadaşını dinleseydin o zaman jeton geç düştü ama sonra anladın gittin)

    Peki o kadar yüksek sesle tartışıyorlar da kızı duymuyor mu telefonla konuşsa da..bence duyması,dışarı çıkması gerekti..Bu sahnede yüzler asıldı. aman be ne güzel gidiyordu işte..)
    Benim kapımın önünde bağıra bağıra konuşsalar çıkar bakarım yani

    Sonra Carter eve dönüyor, yemek yiyor ma aile.vs vs vs daha sonra yere yığılıyor Carter

    Edward hastaneye geliyor.karısı mektubu veriyor.sonra Carter edward a şu edward ın bayıldığı kopi luwak ın neden yapıldığını anlatan kağıdı okutturuyor.
    Gözünden yaş gelene kadar güldü Carter,bende koptum orda

    Sonra listeden Gözünden yaş gelene kadar gül maddesini siliyor.listeyi tamamlamasını istiyor edward dan.benden bu kadar demesi hüzünlüydü
    Edward mektubu okuyor arabada..

    Kızının evine gidiyor.ve toruınuyla karşılaşıyor..
    Dünyanın en güzel kızını öpüyor(filmin vurucu taraflarındandı)

    Sonra Carter ın cenaze töreninde edward,Carter hakkında anlamı ve bir o kadar da duygu yüklü bir konuşma yapıyor ve listeden tanımadığın birine karşılıksız yardım et maddesini siliyor..
    Konu Arz tarafından (13.Ağustos.2009 Saat 17:28 ) değiştirilmiştir.
    En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .

  • #8
    Arz
    Arz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Mart.2009
    Nereden
    harikalar diyarı...
    Mesajlar
    7,853
    @Arz








    (ooo bu Arz da yememiş içmemiş,noktasına,viirgülüne yorum yapmış)analizi okuyan kişinin yorumu olur herhaldeson mesaj..

    Ordaki bir söz etkileyiciydi çok hoşuma gitti.

    Onun ömrünün son ayları benim hayatımın en iyi aylarıydı diyor ve ekliyor.
    Bu adam Beni tanımaya değer bulduğu için çok gururluyum’’

    Bende bazı zaman sevdiğim insanlarla nasıl tanıştığımı düşünürüm,yad ederim geçmişi,yukarıda denildiği gibi beni tanımaya değer bulduğu için ve bazen de ilk adım ondan gelmiştir mesela.ona teşekkür ederim,ama bunu paylaşmam.bende kalır…bu lafı tuttum yani.

    Neyse filme dönersek

    Sonra asistanı himayalar a tırmanıyor ve Carter ın küllerinin yanında yerini alıyor edward da..
    Yan yana duruyorlar.atışmaya başlamasınlar yine.

    Muhteşem bir manzarayı seyret maddesini de siliyor asistan abimiz.

    Edward öldüğüne 81 yaşındaydı diyor dış ses Carter,
    .carter edward dan daha önce ölüyor.ama şimdi edward Carter öldükten sonra daha ne kadar yaşadı ben bunu merak ettim,dağa çıkamadılar baharı beklemeleri gerekmiş.sonra edward mayısta ölmüş..asistan edward ı Carter ın yanına koyuyor ya
    Yani Carter öldükten sonra mayıs ayı gelmiş ve Carter ı oraya koymuşlar.
    carter oraya konulduktan ne kadar zaman sonra edward oraya konulmuş ki

    birde acaba bu macera sırasında hangi aydadılar.?

    Demem o ki edward 1 seneden daha fazla yaşadı bence...daha da fazlası olabilir.ama 81 yaşında ölmüş.bana deseniz edward 70 yaşında duruyordu.

    Merak etmemin sebebi de acaba edward Carter hayatına girdikten sonraki zamanları gibi mi devam etmiş ki.öyle yapmıştır bence..

    Filmin ilk dakikaları ile son dakikaları paraleldi.arada bu hikayeyi anlattılar..

    Arkadaşlar bu filmi izledikten sonra 1-2 gün aklımdan çıkmadı ve filmin anafikrini yani şu liste işi olsun,dilediğin hayatı sürmek olsun daha birçok soru akla getiriyor bu film.

    Yani film yoluyla da fikirlerimi yazsam mesajlar dolusu olacak neyse bu kadar kafi.burda filmin kritiğini yapıyoruz..

    Hiç unutamadığım filmler arasında yerini aldı bu film..

    Evet bahsettiğiniz söz

    “Öldüğünde gözleri kapalı, gönlü ardına kadar açıktı” sözü filmin vurucu sözlerindendi…bende tuttum bu sözü

    Filmi izleyen arkadaşımlarından analizimde yazdığım sorulara açıklık getirmelerini rica edicem.. sorular hakkındaki sizin görüşleriniz neler

    Evet teşekkür faslını sona bırakayım dedim

    Bende bir konu açılmasını bekliyormuşum bakınbenimde aklıma gelmişti ama niye açmadıysam neyse sonunda bir konumuz var ya biraz geç kaldım yazmakta ama beni bilenler bilir detaylı yazmayı severim.ondan sakin kafayla yazmak istedim.aceleye getirmeyeyim dedim

    Önce konuyu açan Meltemciğime çok teşekkürler.(konu başlığını nasıl buldunuz.ben beğendim şahsensağol canım)

    Sonra Rabiacığıma teşekkür ederim.bu filmi bana önerdiği için.
    Bu kıyağını unutmayacağım canım hay Allah ben nasıl bu filmi görmediysem 2007 de vizyona girmiş.film derinden etkiledi beni.hemen empati kurdum ben olsam napardım diye.aslında biz senle film hakkında azıcık konuşmuştuk ama bu konunun bu filmle başlaması çok hoş oldu.
    bu filmi seçtiğin için tekrar teşekkürlerMeltem.bana hangi film deseydin bu filmi diyecektim bende.
    sen Nasıl diye sorunca oo dedim güzel başlayacağız güzel gidecek bu konu

    benden bu kadar ..ben çok keyif aldım yazarken umarım keyifle okumuşsunuzdur bu 4 uzun mesajı. (benden bu kadar deyince de carter gibi konuştum.yok canım ben bu konunun daimi üyelerinden olucam

    kritikte yazım ya da imla hatalarım olduysa affola

    bu sonraki film analizimde görüşmek üzere
    Konu Arz tarafından (13.Ağustos.2009 Saat 17:30 ) değiştirilmiştir.
    En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .

  • #9
    Meltem YANIKOĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    16,374
    @Meltem YANIKOĞLU







    Arzucuğum maşallah yine noktaya da virgüle de yorum yapmışsın canım teşekkür ediyorum bu güzel sahneleri tekrar gözümde canlandırdığın için. malesef sorduğun sorular havada kalmış, filmde o noktalara açıklık getirilmemiş çünkü. şimdi acaba biz de birer bucket list yapsak mı diye düşünüyorum, ne dersiniz?

  • #10
    Arz
    Arz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Mart.2009
    Nereden
    harikalar diyarı...
    Mesajlar
    7,853
    @Arz







    Alıntı meltemyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Arzucuğum maşallah yine noktaya da virgüle de yorum yapmışsın canım teşekkür ediyorum bu güzel sahneleri tekrar gözümde canlandırdığın için. malesef sorduğun sorular havada kalmış, filmde o noktalara açıklık getirilmemiş çünkü. şimdi acaba biz de birer bucket list yapsak mı diye düşünüyorum, ne dersiniz?

    Bugün formumdaydım Meltemcim bu filmi çok sevdim de.yazdıkça yazmışım vallahine demek canım,okuyunca izlemiş gibi oldun değil mi
    film 1,5 saat zaten keşke benim sorulara da açıklık getirip öyle bitirselermiş..
    Çok güzel olur.filme bu şekilde mi devam edelim..ben yine biraz düşünmeye çekileyim benim zaten aklımın bir köşesinde bir liste var gibi ama merak etmeyin film kritiği kadar uzun olmaz bence herkesin bir bucket list i olması gerek bu hayatta.bu arada ''kopi luwak '' kahvesine bayıldım en başta sonra kahvenin hikayesini duyunca
    En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Araç gereç alıyoruz, deneyimli olanlar...
      Konu Sahibi pembe panter Forum ÖĞRETMEN ETKİLEŞİMİ
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 26.Kasım.2012, 11:23
    2. Arkadaşlar okul öncesinde biz kaç saat ek ders alıyoruz ???
      Konu Sahibi dağçiçeği Forum GÜNCEL EĞİTİM HABERLERİ
      Cevap: 12
      Son Mesaj : 04.Haziran.2012, 20:27
    3. Haberi en hızlı nereden alıyoruz?
      Konu Sahibi BURCU-BAŞKAL Forum GÜNCEL HABERLER
      Cevap: 1
      Son Mesaj : 01.Ekim.2011, 11:45
    4. Neden Hemen Kilo Alıyoruz?
      Konu Sahibi Meryem DURMUŞ (ermer) Forum SAĞLIK
      Cevap: 1
      Son Mesaj : 16.Mayıs.2011, 13:58
    5. 5 FİLM VİZYONA GİRİYOR
      Konu Sahibi Meltem YANIKOĞLU Forum SİNEMA-FİLM
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 11.Aralık.2009, 07:02

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş