Yatağına sığmadı
Yarınsız yarınların sancısında
Gözleri çakmak çakmak yanarken
Bir köşede bekleyen sancılı yarın
Bir yanda sönmeye yüz tutmuş hayalleri
Titrek yanan mum söndü debelenerek ince ince
Düşleri çırılçıplak
Yarınsız ’lığın rahminde gebe
Sancılı doğumun içinde debeleniyor yarınlar
Normal doğum için hazırlanılmayan doğum odası
Elinde neşter ile sezaryen için bekleyen doktor
Müdahale etmenin sevincinde
Paramparça etmenin telaşında
Yarına uzanmayan ellerin uçlarında kan damlarken
Usulca bir sızı sızıyor dışarıdan tüm yüreklere
Debelenip duruyor görmeyen gözlerin önünde
Sessizce giriyor bedenden yüreğe
Başlıyor vaveyla isyanlar
Görmeyen acıyı hissedince anlıyor
Anladığı anlamsız kalırken sızısı ona armağan kalıyor
Ve yürekler yine param parça edilmek için
Ellerde neşter gözlere takılmış feveran bakışlar
Bir kadın yine ağlıyor
Yıkılan yarının çatısı altında
Mehmet Aluç