Filistinli kardeşim, Nurlu ile Gül kokulu Peygamberin kokusunu taşıyan Mescidi aksa'm, işgal altındasınız her zaman sizi düşünürüm yüreğime, hançer saplanır siyonist zalimlerin size reva gördüğü insanlığın çaresiz bir avuç insanlıktan nasibini almamış olanların yaptığı, zulmü için.

Tüm kâinat içinde yaşayanlar sanki uykuda, bir siz ayık birde size zulmü reva gören zalim İsrail siyonist edepsizi uyanık!

Yol bulunmaz bu zulmü sona erdirmek için her neden ise! Şehriniz mübarek Mescidi aksa çevresi mezarlık vadisi etrafınızda hep ölüm kokusu.

Gözlerinize bakmak istesem inanın bakamam, çünkü ihtiyacınız olan sımsıcak bir kardeşlik duygusu ile size yapılan zulme çare olamak var iken yüreğimi karanlık zamanın, kuytu karanlık köşesine hapis ettim.

Hangi zemheri kış ayının zulmüdür bu, sizler ne yana dönseniz zulüm karşınızda size yapılana reva görülene çare olmayan bizler, kısık sesimizle sokaklarda cılız adımlarımızla bir iki kelime ile bağırmaktan öteye gitmeyen, size koşar gibi yürüyen adımlarımız yolun başında iken "U" dönüşü ile dönen bizler sizlerin gözlerinde akan her damla yaş için bu gözyaşlarınız yüreğimize vurulan bir hançer gibi saplanmıyor, eğer saplansaydı yüreğimize o hançer gözyaşlarınız şimdi, İsrail ve siyonist iş birlikçiler uçurumların dibinde zifiri karanlık mağaralar içinde saklanıyor olurdu.

Bu zamanda kahpelik, kalleşlik çok moda oldu, İsrail edepsizi ve yandaşlarınca, yüreğinde kahpelik izi olan kahpelik yapar.

Beklediniz biz Müslüman olanları gelemedik ellerimiz kelepçeli, ayaklarımız kırık, yollarımız kapalı. Umutlarınızın temelini yıktık, kefen giydirdik size utanmadan. Ayrılığın resmini çizdik İsrail edepsizi kıçı ile güldü bize, hala kardeş olduğumuzu unuttuk af edin bizi Filistinli kardeşim, Af et bizi gül kokulu peygamberin kokusunu taşıyan Mescidi Aksa'm.

Yine, akşam oldu güneş batıyor tıpkı bizler gibi ama tek fark güneş yarın yine doğacak bizler karanlıkta kalmaya mahkûm kalacağız, ölüm sizlerin başına karlar gibi yağmıyor bizim başımıza, kapkara karlar gibi yağıyor.

Bağışlayın yola çıkamadık size ulaşamadık af edin bizleri, bizler umudunu prangalı dünya malına bağlamış ona köle olmuş, yaşlı gözlerle daha fazla mal ver diye dünya'ya yalvaran gözyaşı döken insanlarız.

Yüce Allah(c.c.)
Hucurat süresinin 10. ayetinde “Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah’tan sakının ki size acısın.”diyor, ama duyan yok ki bu sözleri.

Muhakkak ki biz Müslüman müminler ancak kardeştirler. Bu kardeşlik sadece biz müminler için geçerlidir, ama bunu bilen müminler şimdi nerede bilen yok! Kâfirlerin veya yahudilerin, hıristiyanların, ateistlerin arasında kardeşlik yoktur sadece zulüm için birleşme vardır. Bu müessese sadece müminlerin arasında geçerlidir, ama hani nerede birlik kardeşlik oda yoktur, bağışlayın af edin bizi halimiz budur.

Mehmet Aluç
__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...