Gripten Korunma Yöntemleri ve Grip Aşısı

Grip nedir?
Grip influenza virüsünün genelde sonbahar ve kış aylarında neden olduğu sistemik bulgularla seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. Çoğunlukla ateş, baş ağrısı, yorgunluk, eklem ağrıları ve yaygın adale ağrısı ile başlar. Bu şikayetler yaklaşık bir hafta içinde kendiliğinden geçer. Grip enfeksiyonu özellikle risk grubundaki hastalarda daha ağır seyreden, ciddi komplikasyon ve hatta ölümlere yol açan ağır bir klinik tablodur. İnfluenza virüsü insandan insana damlacık yoluyla bulaşmaktadır. Hasta kişi öksürme veya hapşırma yoluyla ortama parçacıkları yaymaktadır. Ayrıca ellere bulaşan burun akıntılarıyla direk temas yoluyla örneğin tokalaşmayla direk bulaşabilmektedir.
Grip ve nezle aynı şey değildir
Nezle ise yeni bazı virüslerin neden olduğu daha çok burun akıntısı, hapşırma, gözlerde ve boğazda yanma hissiyle seyreden, genelde ateşsiz bir üst solunum yolu enfeksiyonudur.
Grip tehlikeli olabilir mi?
Griple ilgili en korkulan şey komplikasyonlarıdır. Yıllık yaklaşık 5 milyon civarı hastalığa ve tahminen 250-500 bin kişinin ölümüne yol açmaktadır. Enfeksiyon çocukluk yaş döneminde daha sık olmakla birlikte, ağır enfeksiyon çoğunlukla 65 yaş üstü erişkinlerde, süt çocuklarında ve yüksek risk sahibi vakalarda görülmektedir. Bunun dışında grip hastalığından sonra görülen en sık komplikasyonlar bakteriyel sekonder enfeksiyonlardır. Özellikle orta kulak iltihabı, sinüzit, ensefalit, zatürre gibi komplikasyonlar görülebilmektedir.
Grip tedavisinde antibiyotik kullanılır mı?
Nezle, grip, soğuk algınlığı gibi durumlara virüsler neden olduğu için antibiyotik gerekmemektedir. Önceden sağlıklı bir çocukta yeni başlayan öksürüğün nedeni çoğunlukla virüslerdir ve doktorunuz önermedikçe antibiyotiğe başlanmamalıdır. Yatak istirahatı ve ortaya çıkan şikayetleri azaltmaya yönelik destekleyici tedaviler yanında doktorunuz gerekli görürse bakteriyel komplikasyonlara (orta kulak iltihabı, sinuzit, zatürree vb.) yönelik uygun tedaviler önerir. Antibiyotiklerin gereksiz yere, yetersiz doz ve sürede kullanımı tüm dünyada antibiyotik direncinin hızla artmasına neden olmaktadır. Antibiyotiklere karşı direnç geliştiği zaman, bakteriler antibiyotiğe rağmen yaşamlarını sürdürürler. Bunun sonucunda dirençli bakteriler ile ciddi enfeksiyon gelişirse hastalık daha ağır seyreder. Tedavisi daha uzun sürer, maliyet artar ve komplikasyon ve ölüm oranı artar.
Grip aşısı ne zaman ve kimlere uygulanmalıdır?
Gripten korunmanın en etkili yolu grip sezonu başlamadan aşılanmaktır. İnfluenza aşıları genellikle 2 tip A ve bir tip B olmak üzere 3 ayrı virüs serotipini içermektedir. Genellikle her yıl 1 bazen ise 2 suş aşının içeriğinde değişmektedir. Günümüzde yaygın olarak inaktif tip virüs aşısı kullanılmaktadır. Grip aşısının kullanıma girdiği yıllarda özellikle risk grubundaki kişilerin yıllık aşılanmasına öncelik verilmiştir. Daha sonra sağlıklı kişilere de uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde grip sezonun en aktif olduğu dönemin Aralık başından Şubat sonuna kadar olduğu bilinmektedir. Bu yüzden ideal olarak aşıyı Eylül, Ekim ayında en geç Kasım ayında uygulamak gerekmektedir. Ancak aşılanmamış bireyler grip sezonu başlasa bile en kısa dönemde aşılanabilmektedir. Grip enfeksiyonu sonrası hastaneye yatış, çeşitli komplikasyonlar ve ölüm açısından yüksek risk altında olan bireylere yıllık düzenli olarak aşı uygulamak gerekmektedir çünkü bu aşılar yaklaşık 1 yıl süreyle koruma sağlamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Bağışıklama Danışma Kurulunun Önerisi ile aşağıdaki vakalara yıllık rutin olarak uygulanması önerilmektedir:
6-59 ay arası tüm çocuklar,
65 yaş üzeri erişkinler,
Bakım evlerinde kalanlar,
Hastane ve/veya bakımevleri çalışanları,
Yüksek riskli hastalarla aynı evi çalışanlar,
Grip döneminde hamile olmayı düşününler,
Uzun süre aspirin tedavisi almak zorunda olanlar.
Ayrıca hastalığı daha ağır geçiren ve çeşitli komplikasyonlara daha sık maruz kalan bazı hasta gruplarına da rutin olarak aşılama önerilmektedir;
Astım gibi solunum sistemi hastalıkları,
Kalp Damar Hastalıkları,
Şeker Hastalığı,
Bazı Kan Hastalıkları,
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar (kemoterapi ve kortizon tedavisi alanlar)
Solunum Sistemi Sekresyonları için Özel Bakım Gereken Hasta Grupları (Nörolojik problemi olanlar, omurga yaralanmaları vb.)
Aşı nasıl uygulanmaktadır?
Ülkemizde mevcut grip aşısı ianktif tipte olup kas içine uygulanmaktadır. Dokuz yaşından küçük çocuklara ilk kez aşılama yapılıyorsa, bir ay arayla iki doz uygulanır. Çocuk 36 aydan küçükse erişkin dozun yarısı ile aşılama uygulanması önerilmektedir. Örneğin 1 yaşındaki bir çocuğa ilk kez grip aşısı uygulanacaksa, Eylül-Kasım ayları arasında 4 hafta arayla yarım doz grip aşısı yapılmalıdır. Yarısı kullanılan aşılar dolapta saklanmayıp atılmalıdır. Aşının içinde bulunan 3 adet influenza suşunun her sene 1 veya 2 tanesi Dünya Sağlık Örgütü Önerisiyle değiştiği için, aşı her sene düzenli olarak yapılmalıdır. Bu aşı 6 ayın altındaki çocuklara önerilmemektedir. Grip aşıları yaklaşık 60 yıldır gayet güvenli ve etkili olarak kullanılmaktadır. Aşı ile koruyuculuk sağlıklı kişilerde %80′lere varmaktadır; yaş ilerledikçe koruyuculuk %50-60′lara inmekle birlikte hastalığın hafif geçirilmesi sağlanmaktadır. Aşı embriyonlu yumurta kesesinden elde edilmektedir; bu nedenle daha önceden yumurta alerjisi olanlarda kullanılmamalıdır. Hastaneye yatan ve yatma ihtimali olan ateşli bireylere de iyileştikten sonra aşı önerilir. Aşılamadan sonra aşı yerinde kızarıklık, ısı artışı, hafif ateş ve kırıklık hissi olabilir. Bu şikayetler hafif derecede olup 1-2 gün içinde düzelmektedir.


.alıntıdır.