Gözlük Alırken: Gözlük Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?


Numaralı Gözlük Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Numaralı gözlüklerin önemi televizyon, bilgisayar ve mobil telefonların hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girmeye başlamasıyla artmaya başlamıştır. Ayrıca bu yelpazede güneş gözlükleri, sporcu gözlükleri, koruyucu gözlükler,3D gibi seyir gözlükleri vardır ve gelecekte bunlara eklenecek gözlük çeşitleri de olacaktır.

Güneş gözlükleri, sadece bir ihtiyaç değil değişen modanın olmazsa olmaz unsurlarından biridir. Gözlükler yüzümüzde taşıdığımız tek ve en önemli aksesuardır. Yüz yüze insan ilişkilerinde öncelikle göz göze gelinir. Eğer yüzde gözlük varsa önce gözlüğe ve ardındaki göze bakılır. Kullanıcısı nasıl gözlükten dışarı bakarsa başkaları da önce gözlüğüne sonra ona bakar. Bütün bunları hatırlatmanın nedeni, gözlüğün yalnızca fonksiyonlarının değil görüntüsünün de ne kadar önemli olduğunu vurgulamak.

Gözlük alırken sırayla, iyi bir göz muayenesinden sonra alınan doğru bir gözlük reçetesine, iyi seçilmiş bir gözlük çerçevesine, beklentilerinize cevap verecek bir çift gözlük camına ve bütün bunları yapacak iyi bir gözlükçüye ihtiyacınız olacak. Aşağıdaki yazıda size bu konuda yardımcı olabilecek bazı bilgiler yer almaktadır.

İyi Gözük Reçetesi

Göz muayenesi aceleye getirilmeden yapılmalı eğer önceden kullanılan bir gözlük varsa göz hekimi henüz kullanılmakta olan bu gözlüğün diyoptrilerini de bilmelidir. Çünkü eski diyoptrilerden çok farklı bir sonuç çıkarsa hekim bu değişikliğin nedenlerini araştıracaktır. Nadiren de olsa diyabet, katarakt ve hormonal bazı hastalıklarla ilişkili olarak diyoptrilerde beklenmeyen değişiklikler olabilir.

İyi Gözlük

Göz hekimleri tarafında verilen numaralı gözlük reçeteleri uzak, yakın, daimi kullanım amaçlıdır. Dolayısıyla alınacak gözlük bu amaçlara uygun olmalı ve bu amaç için kullanılmalıdır.

Yakın Gözlüğü

Eğer verilen gözlük “Yakın Gözlüğü” ise sadece yakın mesafeleri görmek, okuma vs için kullanılır. Sık sık takıp, çıkarılır. Alınacak gözlük çerçevesinin gün boyu defalarca ve kolayca takıp çıkarılmaya uygun sağlamlıkta olması gerekir. Keza kişi gözlüğü evde veya ofiste bırakmayacak cebinde taşıyacaksa zarif bir kılıfa sığacak kadar yassı, bombesiz ve küçük olmalıdır. Yakın görme için özel olarak tasarlanan yarım gözlüklerin yaylı saplı ve titanyum olanları sürekli takıp çıkarmaya uygun sağlamlıktadır.

Yakın görme için seçilen gözlükler fazla ağır olmamalıdır. Genellikle okurken veya yakın mesafeye bakarken başımızı öne eğeriz. Eğer gözlük olması gerekenden daha ağır olursa, başın aldığı bu pozisyonda gözlük aşağı kayarak iyice burnun ucuna gelir ve düşme eğilimi gösterir.

Yakın görme için her ne kadar yarım gözlük çerçevesi önerilse de bazı insanlar bunları tercih etmeyebilir. Oysa onları önermenin bir gerekçesi de biraz düşük takılarak,(çıkarılmadan) üstten uzağa çıplak gözle bakabilme imkanı vermesidir. Bu avantajına rağmen tam çerçeve alınacaksa bunun da fazla büyük ve ağır olmaması ve uzağa bakarken kesinlikle çıkarılması gerekir. Zira yakın görme diyoptrileri genellikle 40 cm mesafe için verilir. Yakın diyoptrileri ile uzağa bakılırsa görüş bulanıklaşır ve göz uyum zorluğu çektiği için çabuk yorulur. Tam çerçevede ısrarlı kişiler için Bilgisayar Gözlük Camları ( business ) önerilir. Bu gözlük camları 30 cm den 150 cm ye kadar bir görüş alanı sağlar ve uzağa bakarken çıkarılmasa bile rahatsız etmezler.

Uzak Gözlüğü

Uzak görme için verilen gözlük reçetelerinde esas alınan uzaklık 20 feet, yani 6 metre civarıdır. Genellikle yakın görme sorunu olmayanlar için “Daimi Gözlük” ve “Uzak Gözlüğü” aynı gözlüktür. Ancak 40 yaşında başlayan, yakın mesafeye uyum yapamama sorunu (presbiopia) dolayısıyla ayrıca bir yakın gözlüğü gerekliliği doğar. Kişi isterse bu iki gözlüğü ayrı ayrı kullanır veya son yıllarda geliştirilen Varifokal Gözlük Camları ile bütün mesafeleri görebileceği tek bir gözlük seçeneğinden de yararlanabilir.

Uzak ve Daimi kullanılacak gözlük çerçevesini seçerken yakın gözlüğüne kıyasla daha fazla şeye dikkat etmek gerekecektir. Çünkü bu gözlükler gün boyu kullanılacağından ve bazen bu süre 16 saati bulacağı için çok hafif, çok rahat, çok sağlam ve kişinin yüzü ile uyumlu olmalıdır.

Çok hafif ve rahat olmalıdır çünkü gözlüğün yarattığı rahatsızlıkların çoğu ağırlığından kaynaklanır. Kulak arkasını acıtması, burun üzerinden kayması veya kızarıklığa neden olması vs gibi. Keza şakalarda sıkma varsa o bölgede hem çukurlaşmalara hem saç dökülmelerine neden olabilir. Bolluk varsa gözlük ikide birde aşağı kayar. Sap uzunluğu ne gereğinden uzun ne gereğinden kısa olmamalıdır.Kısa ise kulak arkasını sıkarak acıtır. Uzun olursa fazla bükmek gerekeceğinden saplar gözlük gövdesinden çok dışarı taşar ve kılıfa girmesini zorlaştırır.

Çok sağlam olmalıdır çünkü gün boyunca takıp çıkarılırken, temizlenirken, ufak tefek kazalarda kırılmamalıdır. Cilde temas eden yerleri özellikle sapları cildin ter asidine dayanıklı olmalıdır. Bütün bu özellikleri bünyesinde barındıran gözlükler Titanyum Gözlüklerdir. Klasik plastik gözlük materyali olan cellulose acetate gözlükler, ter asidi ile kolayca beyazlanır ve sertleşir. Klasik metal gözlük materyali olan Monel alaşımı, üzerindeki altın veya paladyum kaplama sıyrılır sıyrılmaz açığa çıkan ve alaşım içinde bulunan demir, bakır, nikel gibi mineraller kolayca oksitlenerek korozyona uğrar ve pütürlü bir hal alarak cildi tahriş ederler. Alaşımda bulunan Nikel hem alerjik hem kanserojendir.

Son yıllarda ağırlıkla numaralı gözlük çerçevesi üreten bazı Danimarka, Almanya, Japonya firmaları Titanyum Gözlük çerçevelerini bazen birinci bazen de tek tercihe dönüştürmüşlerdir. Daimi kullanılan gözlüklerde hafifliği, rahatlığı, sağlamanın yolu Titanyum metalinden geçmektedir.

Numaralı gözlük seçiminde moda markalarından ziyade malzemenin Titanyum olmasına, hafif, rahat, sağlam ve kişinin yüzüyle uyumlu olmasına dikkat etmelidir. Numaralı gözlüklerde modaya fazla rağbet edilmemelidir. Çünkü moda unsurları olarak kullanılan süsler, sinyeler, taşlar,kalın saplar genellikle gözlüğü ağırlaştırarak konforunu azaltırlar. Büyük bir olasılıkla o gün geçerli olan moda kısa bir süre sonra değişecektir. Oysa Türkiye’de bir numaralı gözlüğün kullanılma süresi ortalama 4-5 yıldır. 8-10 Yıl aynı gözlüğü kullanan insanlar vardır. Bu örneklere bakıp, uzun süre kullanılan bu tür şahsi eşyalar ile insanlar arasında duygusal bir bağ oluştuğu bile düşünülebilir.



Marka Gözlük

Güneş gözlüklerinde modaya uygunluk, tasarım, sinye, logo, marka belirleyici özelliklerdir.
Numaralı gözlüklerde de tüketiciler bazen markanın ve modelin cazibesine kapılıp hafifliği, rahatlığı, sağlamlığı yeteri kadar önemsemezler. Piyasada en çok gördükleri, en çok ismini duydukları moda markalarının çok önerilmeyen plastik ve metal alaşımı olan (Monel) numaralı gözlük çerçevelerini tercih ederler.
Oysa moda markaları gözlüğün rahatlığını, hafifliğini fazla önemsemezler. Onlar için önemli olan kendi markalarını göstermek, o günkü modanın abartılarını kullanarak dikkat çekmektir.
Moda Markalarının çoğu kaliteli üretim yapan prensip sahibi firmalardan ziyade en çok komisyon ödeyen, markanın reklamına cömertçe para harcayan fason üreticileri tercih ederler.

Dünya’daki üç büyük fason üreticisi de İtalya’dadır ve bunlar eskiden üretimlerini İtalya’daki fabrikalarında gerçekleştirirken son yıllarda maliyetlerini daha ucuza getirmek ve daha fazla kar etmek için modellerin çoğunu Çin’de yaptırmaya başlamışlardır. Bilinen moda markalarının neredeyse tamamının isim hakları genellikle 5 er yıllık sözleşmelerle bu 3 firma arasında paylaşılır.

Fason üreticiler geçmişlerinde yenilikçi bir tasarım ve üst düzey bir kalite geliştiremedikleri için markanın bilinirliğinden istifade ederek, reklam ve kampanyalarla ürünlerine Pazar yaratırlar. Bunda da şimdiye kadar başarılı oldukları söylenebilir.

İyi Gözlükçü

Eğer bir gözlüğü gün boyu kullanacaksanız estetik, hafif ve rahat olmasını, aktivitelerinizi kısıtlamamasını, sağlam olmasını, ikide bir gevşememesini, kısaca size sorun çıkarmamasını istersiniz. Bütün bu beklentilerinizi yerine getirecek bir gözlük var. Bu isteklerinizi karşılayacak doğru gözlükçüyü seçerken biraz titizlenin yeter.

Herhangi bir ürün veya hizmet almak istediğimizde öncelikle iyi, güvenilir, yetkin, işinde uzman bir kişi, bir işyeri, bir kurum seçmemiz gerekir. Bu doğru seçim bizi doğru ürüne, doğru hizmete götürecektir. Eğer hizmet ve ürün alırken geçmişte yaşadığımız sorunları hatırlayacak olursak çoğunlukla bu seçimin iyi yapılmadığını görürüz. Yaptığımız yanlışta, kimi zaman acele ile verilmiş, ani bir karar, kimi zaman yanlış bir tavsiye veya ucuza mal etme düşüncesi rol oynamıştır.

Gözlükçüğün çok bilinçli yapıldığı Almanya, İsviçre, Fransa ve İskandinav ülkelerinde fason gözlükler fazla ilgi görmezler. Oradaki bağımsız gözlükçüler iyice bir filtreden geçirmeden kendilerine ve müşterilerine sorun yaratacak ürün satın almazlar. Israrla moda marka arayan ve aradığı markanın kendine prestij sağladığını düşünen tüketicilerin bol olduğu ülkelerde fason gözlüklerin satılma şansları daha fazladır.

Numaralı fason gözlüklerde kabak genellikle aldığı gözlükten rahat edemeyen nihai kullanıcının ve ikide bir gelip şikayetçi olduğu gözlükçünün başına patlar. Sonuçta ya gözlük değiştirilir ya da kullanmaktan vazgeçilir. Böyle yaşanmış birçok olay olduğu için bu konuya özellikle dikkat çekilmiştir.

İşlerini severek yapan gözlükçüler hala vardır. Onların tek amacı ticaret yaparak para kazanmak değildir. Onlar mesleğin doğrularını öne çıkarıp, yanlışlarını elemeye gayret ederler. Bütün beklentileri müşteri memnuniyetidir. Verdikleri servisle insanları mutlu etmek isterler. Üstüne titredikleri bu ilkelerin açacakları yeni işyerlerinde uygulanmayacağından çekinerek genellikle şubeleşmeye gitmezler. İsterler ki bir müşteri bile şikayetçi olmasın ve işyerine duyulan güven hep devam etsin. Avrupa’da böyle gözlükçülere Indepentdent optican ( bağımsız gözlükçü) denir.

Çok Şubeli Gözlükçü

Sayıları son yıllarda gereğinden fazla artan alışveriş merkezleriyle birlikte çok şubeli optik mağazaları artmaya başlamış ve bazılarının şube sayıları 40 a yaklaşmıştır.
Diğer ülkelerdeki ve ülkemizdeki bu optik zincirlerinin iki amacı vardır. Çok kazanmak ve daha çok mağaza açmak.
Bunu da kalite geliştirerek, yenilik yaratarak değil, büyük miktar malı ucuza alarak, elemanları düşük ücretle çalıştırarak, uzak doğuda kendi adına ucuz üretimler yaptırıp 10-20 katına satarak ve daha birçok benzeri ticari yöntemler kullanarak karlılıklarını maksimize ederler. Gıda sektörünün fast food restoranları, optik sektörünün zincir mağazalarına denk gelir. Her ikisinde de konsept aynı, mekan aynı, servis aynı, ürün aynı, şablonlar aynıdır.

Zincir mağazalar genellikle karlılığı yüksek fason ürünleri tercih ederler. Özgün ürünler üreten, yenilikçi firmalar onların beklentilerini karşılamaz. Çünkü onlar üreticileri veya tedarikçileri bunaltacak kadar çok taleple gelirler. Büyük iskontolar isterler, çabuk isterler, çok miktarda isterler, ödemede uzun vade isterler vs.

Bağımsız gözlükçülerin bilinçli tüketicinin sağduyusuna güvenmekten başka bir seçeneği yokken, çevredeki birkaç gözlükçünün kazancına göz diken zincir mağazalar, reklam kampanyaları ile geçici şok indirimlerle, maddi güçlerini kullanarak tüketiciyi kendilerine yönlendirmeye çalışırlar.

Göz boyamanın bu kadarına kim direnebilir ki?


.alıntıdır.