TOPLUMA HİZMET UYGULAMASI ÖRNEK RAPOR İSTEYENN İÇERİİ


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

TOPLUMA HİZMET UYGULAMASI ÖRNEK RAPOR İSTEYENN İÇERİİ

  • #1
    es-es-42 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.Nisan.2010
    Nereden
    konya
    Mesajlar
    51
    @es-es-42



    TOPLUMA HİZMET UYGULAMASI ÖRNEK RAPOR İSTEYENN İÇERİİ





    TOPLUMSAL HİZMET UYGULAMALARI DERSİ ARAŞTIRMA RAPORU


    Adı Soyadı :Gülnur DERİCİ
    Rehber Öğretmen erya KANYILMAZ
    Etkinlik Adı :Kitap Toplama
    Etkinlik Tarihi :19 mart-23 Mart 12
    Etkinlik Türü :Gurup etkinliği

    GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİĞİN TOPLUMSAL YARARI
    Kitap Nedir?
    Bir ya da birkaç konuya dair eli yazılmış ya da matbaada basılmış sahifelerden ibaret yaprakların, bir arada birleştirilmesi ile meydana getirilen, okumaya mahsus ciltli ya da ciltsiz eser.

    Kitap, bugünkü şeklini alıncaya kadar çeşitli şekiller ve safhalar geçirmiştir.
    Yazının icadıyla başlayan tarih devirlerinde insanlar yazıyı levha halindeki çamur tabakaları veya balmumu sürülmüş levhalar üzerine yazar veya ucu ince demir kalemlerle tahtaya veya taşa oyarlardı.
    Asurlular, Sümerler, Hititler çamur levhalar üzerine çizgi halinde yazılan yazdıkları levhaları fırında pişirmek suretiyle sertleştirerek saklarlardı (Bunlara tablet deriz).
    Bunlar henüz kitap denecek şeyler değildi. Gerçi binlerce tabletten müteşekkil kütüphaneler vardı; fakat bunlar ayrı ayrı sahifeler halinde tabletlerden ibaretti.
    Mısır`da ise en eski zamanlardan beri papirüs denilen bir çeşit bitkinin düz olan yaprakları üzerine yazı yazılırdı. Bu yapraklar şerid hâlinde kesilip ıslatılır ve nişastaya batırılıp birkaç kat olarak tokmakla düz bir yerde dövülmek suretiyle kâğıt gibi sahifeler elde edilirdi.
    Yazı yazılan papirüs yapraklarının bir kenarına bir tahta çubuk geçirilip ve bu çubuk sağ el ile tutulup çevrilmek suretiyle yaprak açılarak üzerindeki yazı okundukça sol el ile diğer ucu kıvrılmak suretiyle toplanırdı.
    Bergamada da deri üstüne yazı yazılır ve bu deriler yan yana konarak kenarlarından bağlanırdı. İmparator Augustus zamanından beri deri yapraklı kitaplar bugünkü kitap şeklini aldı. Bu , suretle iki şekil kitap vücuda gelmişti ki bunun biri tomar şeklinde, diğeri katlama yapraklı idi.
    İşte bugünkü kitap şekli bu son katlamalı derilerden doğmuştur. Hıristiyanlığın başlangıcında dine ait kitaplar hep deri üstüne yazılıyordu.
    Orta Asya`da ve Çin`de de deri üstüne yazılmış kitaplar yapılıyordu. Çin de paçavradan kâğıt yapmak icat olununca papirüs ve deri yerine bu kâğıtlar kullanılmağa başlandı. El yazması olan kitaplar istihsal suretiyle teksir ediliyordu. Tahta levhalar üzerine ters ve kabartma olarak kazılan yazılarla basma usulünü takip eden harflerle baskı usulü icat olunduktan sonra kitap büyük bir gelişmeye uğradı. Böylece basılanlar elle yazılan kitaplardan daha ucuza mal olduğu gibi aslına da daha sadık bir şekilde basılmağa başlandı. Önceleri bu kitapların resimleri el yazmalarında olduğu gibi minyatürler ve çizgilerle yapılırdı. Fakat 1461 den itibaren Ramberg`de Pfister tarafından tahta üzerine kazılan resimlerle basılmaya başlandı.
    1440 tarihinde, ayrı ayrı harfleri yan yana getirmek suretiyle sahife teşkil usulünü bulan Johan Gutenberg kitap basma sanatına yeni bir inkişaf vermiştir.
    Durer gibi meşhur kazı ressamlarının kazdıkları klişelerden de resimler basılıyordu. XV. yüzyıldan itibaren kitaplarda kazma resim ancak harita, tıp ve biyolojiye ait resimler gibi açıklayıcı resimler için kullanılıyordu. Kitaplara basılan renkli resimler ise XVIII. inci yüzyılın sonlarında başladı. İngiltere`de kesme kalıplarla boyama usulü tatbik olunmak suretiyle ucuz boyalı resimler basıldı. 1796 da taş üstüne mürekkeple yazı yazılarak basma usulü yeni litografya icat olunmuştu. Bu suretle de kitaplar basılıyor ve boyuna bu usul ile yani litografya usulüyle resimler yapılıyordu. Fotoğrafla yapılan klişeler de kitapları resim cihetinden çok zenginleştirdi. XIX uncu yüzyılın sonlarında stereotipinin tatbiki ve yeni baskı usulleri ve makinelerinin icadıyla kitap her keseye elverişli bir hale geldiği gibi güzellik ve baskı itibariyle de büyük bir gelişmeye uğradı.
    Türkiye`de de matbaanın tatbikatından önce kitaplar ya deri veya Hint de ve Türkistan`da yapılan deriye benzer kâğıtlar üzerine yazılıyordu.
    Türklerin istanbul`u fethettikleri zaman Avrupa`da ayrı ayrı harfleri yanyana getirmek suretiyle bitaplar basılıyordu.
    Fakat Türkiye`de matbaanın uygulama yılı olan 1729 a kadar kitaplar el ile yazılmakta devam etti. O zamanları Paris`te sefir olan Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet Efendi`nin Avrupa`daki fikir ilerlemelerinin başlıca sebeplerinden biri, halkın her türlü ilim ve fen kitaplarından istifade etmesi olduğu hakkında verdiği bilgiler Nevşehir`li İbrahim Paşayi ilgilendirmişti.
    Yirmi Sekiz Çelebi Mehmed Efendinin oğlu Said Mehmed Efendi Paris`te babasıyla beraber bulunduğu sırada matbaalar hakkında bir fikir edinmişti. İstanbul`da İbrahim Müteferrika isminde lisan bilir ve matbaacılıktan anlar bir zat ile birleşerek İbrahim Paşa`nın da muvafakatini almak suretiyle bir matbaa açmağa teşebbüs etti.
    Fakat bu teşebbüse karşı cahil softaların ayaklanmasından çekinen İbrahim Paşa o zamanın şeyhülislâmından bir fetva almak suretiyle bu işi halletti. Bu fetva, ancak lügat kitabı gibi şeylerin basılması hakkında idi. 1729 senesinde açılan bir matbaada bazı faydalı kitaplar basıldı. Fakat biraz sonra softalar halkı ayaklandırarak saraya hücum ettiler ve İbrahim Paşayı katlettiler. Matbaa da kapandı. Bir müddet sonra isyan bastırılınca matbaa tekrar açıldı. Matbaanın ilk bastığı kitap Vankulu adındaki sözlüktür.
    Türkiye`de 1831 yılında Mehmet Hüsrev Paşanın himayesiyle Jacqes Ca-illol tarafından tatbik olunan taş basma usulünde de bir çok askerî ve talim kitapları ve haritalar basılmıştır.
    Atatürk`ün harf devrimine kadar Türkçe kitaplar eski Türk harflerinin Lâtin harfleri gibi punto üzerine dökülmüş ayrı ayrı şekillerinin tertibi suretiyle basılmakta idi.
    Lâtin harflerinin kabulünden sonra ise kitaplar bütün Lâtin harfi kullanan memleketlerdeki gibi soldan sağa yazılmak ve sabiteler de bu şekilde rakamlanmak üzere batı medeniyeti kitaplarının şeklini aldı.
    Okumak Nedir?

    Okumak, bir insan için en kolay ve en etkili öğrenme yoludur. Zira, insan okuma vasıtasıyla bilgilerin % 60'ını edinir, öğrenir, aklında tutar. Okuma alışkanlığı gelişmiş ve bu vasıtasyla bilgi ve kültür seviyesi ileri toplumların elde ettiği avantajlar ve dünyada edindiği konum herkesin gözü önündedir. Bununla birlikte, okuma alışkanlığı edin(e)memiş toplumların da konumu yine herkesin gözü önündedir.

    Peki, kitap okumak demek sadece bilgi edinmek midir ya da diğer bir deyişle kitap sadece bilgi edinmek için mi okunur? Bunun cevabı kuşkusuz hayır olacaktır. Kitap okumak her şeyden önce kişinin düşünce gücünü artıracak, düşünce ufkunu genişletecek, görüş açısını genişletecek, bilgi ve kültürünü artıracak, olayları inceleme ve sorgulama yeteneği kazandıracak, kendine güvenini artıracak ve hayal gücü kazandıracaktır. Tabiî, insan ilişkilerini güçlendirme, zengin kelime dağarcığı ile daha kaliteli ve etkili konuşma yapma, kişiye sosyal bir karakter kazandırma, kişinin toplumsal statüsünü artırma ve toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olma gibi katkıları da cabası.


    Aslında bir kişinin kitap okuması, o kişinin sadece kendisine fayda sağlamaz. Kişinin okuması, onu daha fazla okumaya sevk edecek, topluma daha faydalı işler yapma ve topluma ışık tutma, onu aydınlatma gibi çalışmalara sevk edecektir. Bu da topluma fayda olarak dönecektir kuşkusuz.

    Tarihe baktığımızda, tarih boyunca kitapların kişiler ve toplumlar üzerinde etkisi olmuş, kişilerin hayatlarını değiştirmiş, topluma yön vermiştir. Bu yüzdendir ki şu sözü duyarız: "Bir kitap okudum hayatım değişti!"

    Kitapların kişilerin, toplumların hayatına etkisi esprili bir şekilde eleştirilebilir ama baktığımızda hep kitaplar etkili olmuştur toplum üzerinde. Kuran-ı Kerim ve İncil'in dünya toplumlarına ve dünya tarihine etkisi yadsınamaz, ki toplumlara en çok etki eden şey bu iki kitap olmuştur. Dünya siyasetine yön veren de yine kitaplar olmuştur. Kendilerini görmediği, hatta ölümlerinden onlarca yıl sonra doğan insanlar bile önemli siyaset ve fikir adamlarının yazdıklarından etkilenmektedir. Lenin'in yazdıklarından etkilenip solcu olanlar buna örnek teşkil edecektir ya da Said-i Nursi'nin yazdıklarından etkilenip Nurcu olanlar diğer yönden siyasi bir örnek olarak karşımıza çıkacaktır. Son dönemde ise Oktay Sinanoğlu'nun kitapları, özellikle gençlik üzerinde etki yapmış, önemli bir kesimin dünyaya bakışını değiştirmiştir...

    Büyük İnsanlar Kitap Okuyan İnsanlardır

    Herşeye rağmen şunu unutmayalım: Büyük insanlar kitap okuyan insanlardır... Siyasî anlamda, düşünsel anlamda, bilimsel anlamda ya da edebî anlamda dünyaya yön veren insanlar okuyan insanlardır. Çünkü kitaplar tarihten günümüze gelen bir ışıktır, yapılan çalışmalar okunan kitaplardan etkilenilerek yapılmış, kitaplardaki bilgiler vasıtasıyla üzerilerine yeni bilgiler eklenmiştir...

    Siyasî anlamda baktığımızda ise Atamız Mustafa Kemal Atatürk buna örnektir. Kendisi, daima cebinde olan 2 kuruştan birini kitaplara harcadığını belirtmiştir ve bu yüzdendir ki kendisi "Atatürk olmuştur". Cepheye kitaplar getirttiği ve cephede kitaplar okuduğu ise malumumuzdur. Bu yüzdendir ki kendisinin hayal gücü gelişmiş, inceleme ve sezgi gücü gelişmiş, analiz ve sorgulama gücü ggelişmiş ve cephede hiçbir savaşı kaybetmemiş, siyaseten ise başarılı bir devlet adamı olmuş, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden biri olarak dünyaya adını altın harflerle yazdırmıştır.



    Okur Yazar Durumumuz Nedir?

    Toplumların gelişmişlik düzeyi bir çok ölçüte bağlı olarak değerlendirilmektedir.
    Toplam nüfus başına karşılaştırma yapıldığı zaman İngiltere, Almanya ve Türkiye nüfus
    olarak birbirlerine yakın sayılır. Ancak söz konusu ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, insani
    kalkınmışlık ölçütleri endeksine göre karşılaştırdığında Türkiye'nin önemli derecede ayrıştığı görülmektedir. Bunlardan bir tanesi de tükettiği kağıt miktarı özelde de okunan kitap sayısıdır. Bu konuda sık sık sorulur, biz kitap okuma yönünden dünyada neredeyiz diye. Veya ne kadar okuyoruz. Ancak mevcut verilere ülkemizin kitap ve kütüphane ile
    karşılaştırıldığında başta Batı Ülkeleri ile aramızda 10 kat farkın olduğu görülmektedir.

    Türkiye 2003 tarihi itibarı ile 1 milli kütüphane ve toplam 1 141 281 kitap, 1. 350
    halk kütüphanesi 12 684 084 kitap ve 221 üniversite kütüphanesinde toplam 6 449 641 kitabın olduğu resmi olarak istatistik kurumunca belirtilmiştir.

    Sayın Temizel bir diğer ölçüt olan bandrol sayısının okunan kitap sayısını yeterince
    yansıtmadığını düşünerek güvenli olmadığını belirterek yine UNESCO ödünç kitap servisinin verileri ile karşılaştırıyor. Ayrıca çok önemli bir gösterge olabilecek korsan kitap sayısının mevcut durumda Türkiye’nin okur bir ülke olması için mevcut verilerin dört katı olmasının da mümkün olmayacağını düşünüyor.
    Türkiye'de Okuma Alışkanlığı Düzeyimiz Nedir?

    4 Şubat tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Kitap Okuma Tutkusu” adlı yazı İ.Gürşen
    Kafkas tarafından kaleme alınmış önemli bir yazı. Yazı özellikle “bitkisel belleğimizin
    tapınağı olan kütüphaneler” ile kitap okuma kütüphanelere verilen önemi işlemektedir.
    Bilincimizin gelişmesini, kültürel alt yapımızın zenginleşmesi ve sanatsal bakış
    zenginliğimizi kavratılmasında önemli rolü olan kitap “genç kuşağı yönlendiren ve geleceğe hazırlayan önemli bir seçenektir” diyor Kafkas. Kafkas'ın belirttiğine göre girmeye çalıştığımız AB ülkelerinde 7.500 kişiye bir kütüphane düşerken bizde 51 bin kişiye bir kütüphane düşüyor. Pekala buna rağmen okuyor muyuz? Japonların bir karşılaştırmasına göre kişi başına yılda 4 kitaptan az ise okunmuyor, 4-10 az okunuyor, 10-20 okunuyor, 20 kitabın üzerinde kitap okuyan bir kişi çok okuyor sınıfına alınmaktadır. Deniz Kavukçuoğlu 29 Ekim 2006 tarihli Pano köşesinde Japonya’da bir yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılırken, Türkiye’de ise 23 milyon 500 bin kitap basılarak nerdeyse Japonya'da bir günde basılan kitap sayısı kadar kitap bizde bir yılda basılan kitap sayısına eşittir. Kalkınmış ülkelerde kişi başına 7-8 kitap düşerken, Türkiye’de kitaptan söz edilememektedir. İstatistikler Türkiye’de her yüz kişiden 4-5’i kitap okuyor. Yine Japonya’da bir kişi yılda 25 kitap okurken, bizde 6 kişi yılda bir kitap okuyormuş. Kitap okuma sayısı kütüphane sayısı kıraathane sayısı ile karşılaştırıldığı zaman çok çok gerilerde olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Ovidus “gençliği kitapla beslemeyen ulusların sonu acıdır” diyor.

    Ülkemizdeki okuma oranı ile ilgili bir diğer açıklama Tınaz Titiz tarafından verildi,
    toplumun düzenli kitap okuma oranı %0.1, kitap toplum yaşamında 235 sırada, toplumun
    %75’i kitap okumuyor, % 40 hiç kütüphaneye gitmemiş. Kütüphaneye gidenlerin önemli bir kısmı da okul kitabı veya ders kitabı için gitmiştir. Pekala bu denli önemli etkisi olanve insanın zenginliği olan kitap okuma alışkanlığıneden oluşmuyor. Nedeni yalnızca kitapların pahalı olması mı? Yoksa popüler kültür olarak topluma benimsetilen kültürsüzlük mü aşılanmaktadır? Kafkas’ın belirttiğine göre İTO’nun araştırmasına göre ülkemizde halkın satın alma sıralamasında kitap satın alma 116 sırada geliyor.

    Üniversite Kütüphaneleri Güçlendirilmelidir

    Üniversiteler sorumlulukları gereği yeni bilgi üretimini gerçekleştirmek ve bunu
    aktarmak zorundadırlar. Üretilen bilginin başta eğittikleri öğrencileri olmak üzere geniş
    kitlelere ulaştırılması için yayın yapmaları ve yaymaları en önemli ev ödevlerinin başında
    gelmelidir.
    Bilgi çağının yine gereği olarak bilginin her ortamda iletişim kolaylığı sağlamamsı
    nedeniyle kütüphanelerin son yıllarda daha az ilgi gördüğü anlaşılmaktadır. Ancak artan bilgi kullanım yoğunluğu kütüphanelerin öneminin artırması gerektiği düşüncesi de oluşmaktadır. Çağımızın bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasında bu bakımdan kütüphanelerin önemli bir fonksiyonu bulunmaktadır. Bunun bilincinde olan gelişmiş ülkeler kütüphanelere ayrı bir önem vermişlerdir. Başta üniversite kütüphaneleri üniversite bütçelerinin önemli bir dilimini oluşturmaktadırlar. Kütüphane ve dokümantasyon merkezlerinin varlık gerekçesi, okuyucuya ve araştırıcıya bilgi kaynağı ve bilgiye iletişim olanağı sağlamaktır. Üniversite kütüphaneleri temel özelliği araştırıcıya dokümantasyon sağlamasıdır. Kütüphanenin sağladığı yoğun bilgi ile okuyucun başarısı arasında sıkı ilişki olduğu bilinmektedir.

    Üniversite kütüphanelerinin kitap sayısı, süreli yayın sayısı ve diğer olanakları
    bakımından gelişmiş batı üniversiteleri ile kıyaslanamayacak düzeyde düşük sayılara sahipti. Batıda istenilen bir çok kaynak anında okuyucuya ulaştırıldığı için üniversitelerin
    zamanlarının önemli bir kısmı kütüphanede geçerken, bizde hayatında kütüphaneye
    uğramamış hocaların olduğunu kütüphane kayıtlarından anlıyoruz. Tüm dünyada başarılı bir üniversite ancak kullanıcı dostu bir kütüphanecilik hizmetinin veriliyor olmasına
    bağlıdır. Türkiye’deki üniversite kütüphanelerinin bir kısmı halen araştırma kütüphanesi
    niteliğini kazanmaktan çok uzak olduğu bilinmektedir. Türkiye’de üniversitelerdeki öğretimin kalitesini geliştirmek için kütüphanelerin koleksiyonlarını ve verilen kütüphanecilik hizmetlerinin kalitesini geliştirmek gerekmektedir. Bunun için de uzman kadrolara gereksinme vardır.

    Biz Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Okulöncesi Öğretmenliği Lisans Programı öğrencileri olarak böyle bir toplumsal faaliyete “Topluma Hizmet uygulamaları”dersi kapsamında öncülük etmek istedik.Ek-1 de verdiğim dilekçe ile söz konusu geçen okuldan izin larak ilerleyen günlerde faaliyetimizi gerçekleştireceğiz.



    Yararlanılan kaynaklar:
    https://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/ib...itap_okuru.pdf, https://www.msxlabs.org/forum/soru-c...#ixzz1q43DZP9s,
    https://nedirkimdir.org/kitap-nedir/




    EK-1


    YUNAK-YUKARIPİRİBEYLİ İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLÜĞÜNE

    Anadolu üniversitesi Açıköğretim fakültesi okulöncesi öğretmenliği lisana programı 4.sınıf öğrencileri Gülnur DERİCİ ve Ayşe AYDOĞAN olarak Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında “Kitap Toplama Etkinliği”nden topladığımız materyalleri okulunuz anasınıfına hediye etmek istiyoruz.
    Gereğini bilgilerinize arz ederiz.



    22.03.2012
    Gülnur DERİCİ
    Ayşe AYDOĞAN



    Adres:Akşehir Zübeyde Hanım Anaokulu
    0(332)8127539


























    Arkadaşlar ben böyle bir rapor hazırladım umarım yardımcı olur..

  • #2
    elif.sahin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18.Ocak.2010
    Mesajlar
    1,918
    @elif.sahin







    SÜPERMİŞ BU TESEKKÜRLER ARKADASLAR AMA ASIL GEREKLİ OLANLARDAN BİRİDE PLANLAMA RAPORU O KİMDE VAR ARKADASLARR

  • #3
    es-es-42 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.Nisan.2010
    Nereden
    konya
    Mesajlar
    51
    @es-es-42







    planlama haftasında yazdığımıda yüklerim meslekdaşım perşembe günleri gidiyorum staja çünkü

  • #4
    filiz_88 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18.Ekim.2010
    Nereden
    bingöl
    Mesajlar
    53
    @filiz_88







    arkadaşım raporun çok güzel emeğine sağlık uygulama etkinliğinide paylaşırsan çok sevinirim

  • #5
    Hafize_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.Kasım.2012
    Mesajlar
    39
    @Hafize_Nur







    Çok güzel olmuş canım tebrikler Evet planlamayı da belkiyoruz

  • #6
    Hafize_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.Kasım.2012
    Mesajlar
    39
    @Hafize_Nur







    YA ARKADAŞLAR BİZ KİTAPLARI KENDİ OKULUMUZ İÇİN TOPLASAK OLMAZ MI

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. TOPLUMA HİZMET RAPORLARIM VE ÖĞRETMENLİK UYGULAMASI 2
      Konu Sahibi buz_prensesi Forum AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ
      Cevap: 38
      Son Mesaj : 18.Mart.2019, 23:22
    2. 4. SINIF TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI DERSİ RAPORLARIM
      Konu Sahibi d kara Forum A.Ö.F. STAJ RAPORU ÖRNEKLERİ
      Cevap: 8
      Son Mesaj : 06.Mayıs.2015, 09:05
    3. TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI KİTAP TOPLAMA ETKİNLİK PLANI :)
      Konu Sahibi filiz_88 Forum A.Ö.F. STAJ RAPORU ÖRNEKLERİ
      Cevap: 4
      Son Mesaj : 04.Mayıs.2013, 11:44
    4. TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI DERSİ ETKİNLİK PLANI
      Konu Sahibi es-es-42 Forum A.Ö.F. STAJ RAPORU ÖRNEKLERİ
      Cevap: 5
      Son Mesaj : 07.Nisan.2012, 20:41
    5. TOPLUMA HİZMET KAPSAMINDA KİTAP TOPLUYORUZ...
      Konu Sahibi cey88lan Forum KARDEŞ OKUL VE YARDIMLAŞMALAR
      Cevap: 1
      Son Mesaj : 31.Mart.2012, 19:21

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş