Üstün veya Özel Yetenekli Çocuğa Sahip Ailelerin Endişeleri‏

Üstün veya özel yetenekli çocuğa sahip ailelerin, seçtikleri çocuk yetiştirme şekli ne olursa olsun, çocuklarını yetiştirirken yaygın olarak karşılaştıkları sorun aynıdır. Üstün veya özel yetenekli çocuğa sahip aileler, pek çok yönden şanslı olmalarına rağmen, çocuklarını yetiştirme sürecinde, çözmeleri gereken pek çok problemle karşılaşırlar.

Konuyla ilgili yapılan araştırma sonuçlarından yola çıkarak, üstün veya özel yetenekli çocuğa sahip ailelerin çocuklarını yetiştirme sürecinde karşılaştıkları problemleri şu başlıklar altında toplamak mümkündür:

a) Normal ebeveyn rollerinin değişmiş olması,
b) Ebeveynlerin benlik imajlarının değişmiş olması,
c) Uyumun aile içinde yapılması,
d) Okul ve aile arasında yaşanan sorunlar.

Üstün veya özel yetenekli çocukların da yaşadığı problemler vardır. Bu problemler, üstün veya özel yetenekli oluşlarından değil, yetişkinlerin ve diğer çocukların kendilerine gösterdikleri olumsuz davranış ve tepkilerden kaynaklanmaktadır. Üstün veya özel yetenekli çocukların karşılaştıkları bu problemlerle baş edebilmeleri için, desteğe ve ilgiye ihtiyaçları vardır. Ailelerin konuya gereken hassasiyeti göstermeleri ve onları bu problemle baş başa bırakmamaları gerekir. Ebeveynlerin, üstün veya özel yetenekli bir çocuğu nasıl yetiştirecekleri ve idare edecekleri konusunda korku ve kaygıya kapıldıklarına da rastlanmaktadır. Hatta çocuklarının sorularına doyurucu cevaplar veremedikleri takdirde, kendi zihinsel-sanatsal yeteneklerinin farkına varamamaları veya bu tür yeteneklerine karşı kayıtsız kalmaları onların cesaretlerini kırabilir; ailelerin çocukların yetenekleri konusunda duyarlı olmaları gerekir. Üstün veya özel yetenekli çocuklar için, ilgisiz aile yaklaşımı kadar, aşırı ilgili aile yaklaşımı da çocuk üzerinde olumsuz etkiler bırakacaktır. Çocuğunun başarı sıyla sürekli övünme ve bu başarıları reklâm etme, başarılı olması için çocuğu zorlama gibi olumsuz tutumlar, çocuğun, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda do ğal olarak yönlendiği çalışmalardan uzaklaşmasına ve ailesini mutlu etmek, onların ilgi ve sevgisini kaybetmemek için zoraki olarak ilgisini çekmeyen çalışmalara yönlenmesine neden olur. Bu tür çalışmalardan duyacağı bıkkınlık ve bezginlikse, bir süre sonra yeteneklerini gizlemesine ve kullanmamasına neden olabilir; bu, bir yeteneğin kaybı demektir.
Ebeveynlerin, çocuklarından kendi başaramadıklarını başarmalarını ve gerçekleştiremedikleri ideallerini gerçekleştirmelerini bekleyen bir tutum içine girmeleri de çocuklar üzerinde olumsuz etki bırakacaktır. Ebeveynlerin beklentileri, çocuğun ilgi alanlarıyla örtüşmeyebilir ve çocuk bu zorlayıcı beklentiden dolayı büyük bir rahatsızlık duyabilir. Tehlikeli ve telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmamak için ebeveynlerin çocuklarını, onların temel ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda yönlendirmeleri ve desteklemeleri gerekir.
Sonuç olarak, aile bireyleri bu özellikteki çocukların, üstün veya özel yetenekli olmalarından önce çocuk olduklarını ve kişiliklerinin bir bütün olarak gelişmesinin önemli olduğunu unutmamalı; onlara karşı bu yönde bir yaklaşımla yaklaşmalıdırlar.

alıntıdır...