Çocuk ve Televizyon

UNUTMAYALIM Kİ;OKUL ÖNCESİ ÇAĞDA görülen her türlü görüntü, ses, iyi veya kötü davranışlar çocuklarımızın ileriki hayatlarına mutlaka yansıyor.Bu davranış kalıplarıyla bilinç altı oluşuyor.Davranış kalıpları bilinçaltının zeminini kırarsa hiçbir şekilde eski güvenli haline kavuşturulamıyor.

Dünden beri beynimde tam anlamıyla "ALARM" zilleri çalıyor. Niye mi? Hep birlikte düşünmemiz gereken nedenlerden. Bilmiyorum farkında mısınız ama çocuklarımız resmen elden gidiyor. Hem de uzun,ince bir yolda değil;karanlık bilinmeyenlerde çıkmaz sokaklara doğru. Belki de bilinen gerçeklere. Evet aslında çoğumuz teşbih-i beliğ yapıyoruz. Veya bildiğimizi de sanıyor olabiliriz. Tıpkı benim gibi. Her zaman bildiğimi düşündüğüm gerçeklerle dün burun buruna geldiğimde anladım aslında tek bildiğimin bir şey bilmemek olduğunu. Yazarken bile içim acıyor hala. Dün sınıfımda bir öğrencim annesinin çamaşır ipini alarak soba borusuna geçirmiş ve boynuna ipi dolamış. Sonra tv’de izlediği dizinin kahramanını model alarak kendini asmaya çalışmış. Bu kızımız altı yaşına yeni girmiş bir küçücük güvercin daha. Öyle şaşırdım ve korktum ki… Hiç böyle bir davranış yapabilecek karakterde bir çocuk değildi kanımca. Sınıfa annesiyle geldiğinde boynundaki ip izini fark ettim. Annesi sadece bir yaramazlık yapmış gibi anlattı olayı çok ayıp diyen bir ifadeyle. Çok normal bir afacanlıktı ona göre.Olayın ciddiyetini uygun şekilde anlattım,diğer velilerimde uyarıldı,bilgilendirildi,hem yazılı hem sözlü.

Tabi etkisini zaman gösterecek uygulamalarımda. OYSA ben inanamamıştım. Öğretmeni olarak bu olayı şok geçirerek,kalp atışlarımın sesleri kulaklarıma çıkarak dinlemiştim.Ve hemen ardından diğer bir okul öncesi uzmanı arkadaşımın sınıfında da çocukların çok izlediği bir tv dizisinin yarattığı felaket sonuçları öğrendim.Dizide bir iyilik meleği ve birde kötülük yaparak insanları sapıttıran "şeytani "bir yaratık varmış.Çocuklar sınıfta oyun saatlerinde gözlemlediği zaman bu şeytani yaratığı ciddi ciddi model alıyorlarmış.YA BAŞKA; babayı "köpek" yapanlar mı?Amcaya "kedi" rolünü yakıştıranlar mı?Aile kavramını nasıl yok ediyor; bu duyarsızlıkla geleceğin fidanlarını nasıl baltalıyorlar.Büyüklerimiz bizleri “BU YENİ NESİL ÇOK SAYGISIZ” DİYE suçluyor.YA BİZ BİZDEN SONRAKİ NESLİ NASIL GÖRÜCEZ. "BU GENÇLER ÇOK VAHŞİ."

Nasıl mesela?? Dizilerdeki şiddet,gerilim, vs. olumsuzluklarla daha facia tabirleri doğallaştıracak galiba.?Aslında ilk önce tv NİN okul öncesindeki etkileri ANLAŞILMALI bence.Çocuklarımız 0-6 yaş arası başlıyorlar yanlış tv izlemenin getirdiği karakter erezyonuna.Özellikle bu dönemde çocuk onu dinlemeyen, geri bildirim vermeyen,duygusal ve sosyal uyarıdan mahrum bırakan, gülüşüne, bakışına tepki vermeyen soğuk bir camla kuruyor ilk arkadaşlığını.Sağlıklı bir tv izleyicisi olmayan ebebeynler doğal olarak çocuklarının tv karşısında hipnoz olmasına engel olamıyor.Bunun sonucunda aşırı tv izleme çocuklarda ciddi travmatik boyutta psikolojik sonuçlarda doğuruyor.İnsanlara çevreye karşı yabancılaşma,yaşıtlarıyla ilgilenmeme,seslenildiği halde bakmama, monologsal davranımlar, göz teması kurmama, kendi etrafında dönme, sallanma, cansız nesnelerle çok ilgilenme, konuşmada gecikme, duygusal duyarsızlaşma vs. UNUTMAYALIM Kİ;OKUL ÖNCESİ ÇAĞDA görülen her türlü görüntü, ses, iyi veya kötü davranışlar çocuklarımızın ileriki hayatlarına mutlaka yansıyor.Bu davranış kalıplarıyla bilinç altı oluşuyor.Davranış kalıpları bilinçaltının zeminini kırarsa hiçbir şekilde eski güvenli haline kavuşturulamıyor.

EN UFAK BİR DUYGUSAL DEPREMDE YIKILIYOR..TVlerde şiddet, abartılı olaylar, gerilim, korku, vs. olumsuz görüntüler izletildiğinde bunlar çocuklarımızın beyninde yuva kuruyor.Zaman örümceği avlarını,ördüğü "şiddet" ağlarıyla ele geçiriyor.Üstelik bu ağ en güçlü sevgi fırtınalarına bile meydan okuyor.dağılmıyor.Okul öncesi çağda tedbir konulmadığında geç saatlere kadar tv izlenmesi çocuklarda "okul başarısızlığınada" yol açıyor.Ve bu süreç hayat boyu alışkanlık adı altında davranış oluyor.OKULDA ve günlük hayatta motivasyon sorunu,uykusuzluğa bağlı olarak enerji azalımı, fiziksel aktivite bozukluğu vs..sorunlar yaşanıyor.

YANİ KONTROLSÜZ TV İZLEME "ÇOCUKLARDA HEM DİL, HEM SOSYAL,HEMDE MOTOR GELİŞİMİ GERİLETİYOR,GELİŞTİRMİYOR.Şimdi ilk başta anlattığım bölüm ile okul öncesi çocukların gelişiminde tvnin etkilerini kısaca ele aldığım bölüm arasında ki ilişkiye. gelelim.Benim bir okul öncesi uzmanı olarak yaşadığım; meslektaşlarımın yaşadığı örneklerin sayısı fazlasıyla çok ne yazık ki.O izlediği tvlerden etkilenip kendi canına kıymayı model alan, iyiliğin erdemini öğretemeden ruhlarını şeytana sattığımız evlatlarımız.Okullarda hergün birbirini en küçük bir problemde doğrayan gençlerimiz.Aile kavramıyla resmen alay eden dizilerimiz.

Anne- babaya saygıyı lime lime eden senaryolarımız.Bu toplumsal bir olaydır artık.TV SADECE 20.YYLIN EN BÜYÜK BULUŞUDUR.İnsaoğlunun reyting hırslarını, çocuklarımız geleceğiyle ödememeli..Hep birlikte en yakınımızdan, çevremizden sorumlu olalım ve sağlıklı çocuklar için sağlıklı tv izlemeyi bilelim.OLUMSUZ ETKİLERE;BİLİNÇLİ TEPKİLERLE "HAYIR" DİYELİM..

Kaynak:
Tuba Kayserili


.ALINTIDIR.