Anadolu Lisesine Dönüştürmede Öğretmen Sorunu

Milli Eğitim Bakanlığı son yıllarda orta öğretimde Anadolu Lisesi sayısını arttırmaktadır. Bu artışın öğretmenlerde oluşturduğu sorunların yanı sıra Anadolu Lisesi standardındaki düşüşü de beraberinde getirmektedir. Daha önce az sayıda olan Anadolu Lisesi türü okullar ile daha büyük başarılara imza atılabilmekte iken en azından bu okullar sembol iken günümüzde artan sayı ile beraber doğal olarak kalitede de düşüşler yaşanmaktadır.

Bu işin en güzel yanlarından bir tanesi belki de en önemlisi artan sayı ile beraber sınıf mevcutları düşük, tekli eğitim yapılan, fiziki alt yapısı düzgün okulların artması ve daha çok öğrencinin bu statüdeki okullarda öğrenim görmesidir.

Bu durum o bölgedeki diğer okulların mevcutlarında şişme yapmak gibi bir sorunu da beraberinde getirmektedir.

Okulların Anadolu, Genel gibi statülere ayrılması gerekip gerekmediği tabii ki çokça ve derinlemesine tartışılması gereken bir konudur.

Bakanlık yaptığı açıklama ve İl Milli Eğitim Müdürlerine verdiği talimatta 2010-2011 öğretim yılında Anadolu Lisesi sayısının Genel Lise sayısından fazla olmasını istediklerini belirtmiştir.

Mevcut durumda 1001 Anadolu Lisesi,1998 Genel lise bulunmaktadır. Bu durumda bu yıl Anadolu lisesine dönüştürülecek okul sayısı en az 500 civarındadır.

Şimdi bu konuda yaşanan önemli bir sorunu ele alalım.

Dönüştürülen okul öğretmenlerinin mağduriyeti:

Dönüştürülen okul genel liseden dönüştürüldüğü için bir anda Anadolu lisesi öğrencisine sahip olamamaktadır. İlk yıl sadece 9.sınıflar Anadolu Lisesi olmakta 10,11 ve 12 sınıflar Genel Lise öğrencisi olmaktadırlar.

Sadece 9.sınıfı Anadolu olan okullarda Anadolu norm kadrosunun tahsisi de sorun oluşturmaktadır. Ondan öteye aynı okulda yıllardır görev yapan öğretmenler Anadolu Lisesi öğretmeni statüsüne sahip olmadıklarından süreç içerisinde Norm kadro fazlalığına düşmekteler ve o okullardan ayrılmak zorunda kalmaktadırlar. Anadolu statüsüne geçilen ilk yıl birkaç Anadolu statülü öğretmen mevcut iken 4 yıl sonunda Anadolu statülü öğretmen sayısı artmakta diğer öğretmenler adeta okuldan uzaklaşmak zorunda kalmaktadırlar.

Düşünün ki yıllar önce kurulan bir okulda yıllarca görev yaptığınız halde ve o okulda tecrübelerinizi paylaşabilecekken ayrılmak zorunda bırakılıyorsunuz.

Bu sorun için ara bir çözümün mutlaka bulunması gerekmektedir.

Sürece bir bakacak olursak;

Bu konudaki en önemli sorun 2005 yılında Yabancı Dil Ağırlıklı Liselerin büyük bir kısmının Anadolu Lisesine dönüştürülmesi ile yaşanmıştı. O dönemde 2005/73 nolu genelge ile Anadolu Liselerine sınavsız öğretmen alımı gerçekleştirilmişti ve bu durum yargıya taşınmıştı. Yargı sınavsız geçişe izin vermemiş ve yargı kararının idarece geç uygulanması nedeniyle bu okullarda 3 yıldan fazla görev yapan öğretmenlerin ilişikleri kesilmişti.

Buradaki en önemli sorun o dönemdeki geçişlerde yaşanan kayırmacı yaklaşımların ön plana çıkmasından kaynaklanmakta idi. O dönemde dönüştürülen bir çok Anadolu lisesinde o okulun mevcut öğretmenlerinin mağduriyetine yol açan uygulamalara imza atılmış Anadolu liseleri kadrolaşma merkezleri olarak değerlendirilmişti.

Oysa ki konuya daha farklı yaklaşılarak o okulda mevcut öğretmenlerin mağduriyetini de giderecek ara bir formül ile bu konu çözümlenebilirdi.

Ara bir formül önerecek olursak;

Mevzuatta yapılacak değişiklikle dönüştürülen okulun öğretmenlerine öncelik tanıyacak bir sistem kurulabilir. Bu yapılırken o okulda Anadolu olmadan önce kesintisiz son üç yıldır görev yapanlara bu öncelik tanınabilir. Bu öncelik tanınırken tabii ki sınırsız bir öncelik olmamalı yargı kararları da göz önüne alınarak yapılacak sınavdan başarılı olan (ki karşı çıksam da başarı için sınav puanının 40 olduğunu hatırlatmakta fayda var.) öğretmenlere Ek-2 Değerlendirme Formunda bu okullara atanmalarını sağlayacak düzeyde ekstradan puan verilebilir.

Örneğin dönüştürülen okulda görev yapmakta iken o okulu tercih etmek istiyorsa bu okulda görev yaptığı her yıl için 5,00 puan gibi bir değerlendirme olabilir.

Bu duruma Yönetici atamada rastladığımızı hatırlatmakta fayda vardır. Bilindiği gibi Kurucu müdürlere o okulu tercih ettiklerinde o okul için ekstradan 5 puan verildiği gibi Kurucu müdürlükte geçen süreleri de asil müdür puanı olarak değerlendirilmektedir. Yine yönetici atamada atanmak istediği kuruma öğretmen olarak atanma branşına sahip olanlar ekstradan 5 puan alabilmektedirler.

Buna benzer uygulamalarla bu öğretmenlerin mağduriyetleri giderilmeli en azından mağdur sayısı düşürülmelidir. Bu konuda yapılacak bir düzenleme hem öğretmenleri mağdur etmeyecektir hem de o okulda sembol haline gelmiş öğretmenlerden öğrencilerin istifade etmeleri sağlanmış olacaktır. Kaldı ki Anadolu statüsünde değilken yaşanan sorunlara ortak olan,o sorunlara göğüs geren öğretmenler de bir nebze ödüllendirilmiş olunacaktır.

Sonuç olarak;

Genel lise iken Anadolu statülü okula dönüştürülen okullarımızda yaşanan sorunların tekrar gözden geçirilmesi ve eğitim adına yararlı olacak bir çizgide yeni düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Aynı okulda A öğretmen Anadolu Lisesi öğretmeni, B öğretmen değil ayrımını minimize etmek gerekmektedir. Bu ayrım B öğretmen gidici, A öğretmen kalıcı söylemlerini de beraberinde getirmekte ve sorunu daha da büyütmektedir.

Son yıllarda öğretmenler arasında yaşadığımız Uzman, Baş, kadrolu, sözleşmeli, ücretli vekil, usta öğretici şeklindeki öğretmen ayrımını bir de Anadolu, Anadolu olmayan diye körüklememekte fayda vardır.

Unutmayalım ki bu yıl 500 Genel Lise Anadolu statüsüne dönüştürüldüğü taktirde bu sorun en az 20bin öğretmeni ilgilendirecek bir sorun olacaktır…

Saygılarımla…

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

memurlar.net