Halide Edip Adıvar Kimdir?

Halide Edip Adıvar, Türk edebiyat tarihinin en çok okunan ve Türk edebiyatına damga vuran bir yazar olarak karşımıza çıkmaktadır. Halide Edip, 1882 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir.

Babasının tam bir Batı hayranı olması nedeniyle, babası tarafından Batı kültürüne sahip bir birey olarak yetiştirilmiştir. Anneannesi tarafından kendisine anlatılan hikayeler ve masallar, Halide Edip’in yazar olmasında çok büyük bir rol oynamıştır. Dinlenilen bu masal ve öyküler yazarın, yazarlık dilinin temelini oluşturmuştur. Yazar, 1901 yılında İstanbul’da bulunan Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’ni bitirmiştir. Bu okulda yer alan kız öğrencilerin çoğu yabancı asıllıyken, yazar bu liseden mezun olan ilk Türk öğrenci olma özelliğini taşımaktadır. Bu okul, yazarın hayatında önemli gelişmelerin yaşamasını sağlamıştır. Öyle ki yazar, bu lisede matematik öğretmeni olan Salih Zeki ile evlenmiştir.

Bu dönem içerisinde yazar, Halide Salih ismi ile dönemin gazetelerinde kadın haklarını savunan yazılar yazmaya başlamıştır. Kadın haklarını savunan bu yazılar, 31 Mart baskını yapan çevreler tarafından oldukça fazla eleştirilmiş ve tepki görmüştür. Bu nedenle de yazar, 31 Mart baskını sırasında Mısır’a kaçmak zorunda kalmıştır. Mısır’dan döndüğünde ise öğretmenlik mesleği yapmaya başlamıştır. Yine bu dönemde yazar, kız okullarında müfettişlik de yapmıştır. Balkan Savaşı sıralarında ise hastanelerde çalışmıştır. 1917 senesinde Halide Edip ikinci evliliğini gerçekleştirmiştir. Evlendiği bu kişi, doktorluk mesleği yapan Adnan Adıvar’dır.

1. Dünya Savaşı’nın ardından İzmir, Yunanlılar tarafından işgal edilince yazar, İstanbul’da düzenlenen protesto mitinglerine katılmıştır. Bu mitinglerin en büyüğü ise Sultanahmet mitingidir. Halide Edip Adıvar, bu mitingde oldukça ateşleyici bir konuşma yapmış ve bu konuşma oldukça büyük yankılar uyandırmıştır. Yazar’ın yaptığı bu konuşma yazara soruşturma başlatılmasına neden olmuştur. Bu nedenle yazar, 1920 senesinde Anadolu’ya geçmiştir. Bu dönemde Eskişehir’de kurulmuş olan hastanede yaralı olan askerler ile ilgilenmiştir. Anadolu’da yaşadığı yıllarda halkın sorunlarını oldukça yakından görme fırsatı edinmiştir.
Kurtuluş Savaşı esnasında Halide Edip Adıvar, sırasıyla onbaşı, çavuş ve üst çavuş gibi rütbelerle cephede yer almıştır. Cephedeki anılarını, Ateşten Gömlek ve Türk’ün Ateşle İmtihanı eserlerinde anlatmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra bazı siyasal sebeplerden dolayı da Türkiye’den ayrılmıştır. Uzun süre boyunca Avrupa ülkelerinde bulunan üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. Türkiye’ye döndüğünde ise İstanbul Üniversitesi’nde çalışmaya başlamıştır. Halide Edip Adıvar 1950 yılında siyaset atılmış ve İzmir’den bağımsız milletvekili seçilmiştir. Ancak yazarın siyasetin içinde olması sadece 4 seni sürmüştür. Yazar, siyaseti bıraktıktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya devam etmiştir.

Halide Edip Adıvar’ın Birinci Dünya Savaşından önce yazdığı eserler, aşk üzerine kuruluydu. Bu eserler arasında Seviye Talip ve Handan gibi eserler yer almaktadır. Bu eserlerde batı kültürüyle yetişmiş olan kadın kahramanları yüceltilmektedir. Bu kadınlar çağdaş Türk kadınları olarak tasvir edilmektedir. Vurun Kahpeye adlı eserinde ise yazar, Anadolu’da görev yapan öğretmenin yurtseverlik çabasını anlatmaktadır. Halide Edip Adıvar’ın en önemli eserlerinden bir tanesi ise Sinekli Bakkal’dır. Yazarın bu eserler dışında daha birçok eserleri mevcuttur. Bu eseler ise şunlardır. Heyula, Yeni Turan, Raik’in Annesi,Kalp Ağrısı, Yolpalas Cinayeti, Mev’ud Hüküm, Zeyno’nun Oğlu, Çaresaz, Hayat Parçaları, Akile Hanım Sokağı ve Tatarcık.

Yazar: Erdoğan Gül