ÇOCUKLUK DEPRESYONLARI




İlgi ve istek kaybı, çocuk veya ergenlerde huzursuzluk, zevk ve ilginin azalması, kilo kaybı veya kilo alma, iştah azalması veya artması, uykusuzluk veya aşırı uyuma, yorgunluk veya enerji kaybı, değersizlik veya gereksiz suçluluk duyguları, durgunluk veya ajitasyon, konsantrasyon güçlüğü , tekrarlayan ölüm ve intihar düşünceleri şeklindeki belirtilerden en az beşinin iki hafta boyunca sürmesi durumunda depresyon tanısı konulabilir.Ancak depresyon tanısı koymak için her zaman iki haftalık süre ve beş belirtinin olması şart değildir. Daha az belirtinin daha kısa süreli varlığında da kişinin klinik durumuna göre depresyon tanısı konabilir.


Çocuk ve ergenlerde de depresyonun klinik tablosu, erişkinlerde görülen depresyon ile benzerlik göstermekle birlikte, çocukların yaşına göre yukarıda belirtilenden farklı belirtilerde görülebilir. Çocuklar şikayetlerini yaş düzeylerine göre değişik şekilde ortaya koyabilirler. Yedi yaşından küçük çocuklar, lisan gelişmeleri yeterli olmadığından şikayetlerini anlatamayabilirler.Bu nedenle uyku bozuklukları, içe kapanma, çok ağlama, huysuzluk, hırçınlık, huzursuz bir şekilde dolaşma, sürekli bir iç sıkıntısı hissetme, yemek reddi gibi davranışlarına dikkat etmek gerekir. Depresif çocuklar üzgün görünümlü, ağlamaklı, yavaş hareket eden, monoton bir sesle konuşan, kendilerini olumsuz olarak değerlendiren ( ben aptalım, kimse beni sevmiyor, ben yapamam vs.) çocuklardır. Okul başarılarında düşme, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, karın ağrısı, gibi somatik belirtiler ile irritabilite( kolay ve çabuk öfkelenme) ve iç sıkıntısı görülebilir. Ergenlik dönemlerinde yıkıcı davranışlar, arkadaş problemleri, madde kullanma, intihar düşüncelerini dile getirme görülebilir. Küçük çocuklarda ölümle sonuçlanan intihar girişimleri çok azdır; ancak ergenlikten itibaren özelliklede geç ergenlikte ölümle sonuçlanan intihar girişimleri fazladır.Bu nedenle özellikle intihar düşünceleri bulunan depresyon vakaları yakından izlenmeli ve mutlaka tedavi edilmelidirler. Çocukluk ve ergenlikte başlayan majör depresyon, çocukluk çağı boyunca ve erişkinlik döneminde sıklıkla tekrarlamaktadır.Çocuklukta ve ergenlikte depresyon görülme oranı yetişkinlik çağına göre düşüktür.Ergenlikten itibaren gittikçe artmaktadır.Çocukluk ve ergenlikteki depresyon, yetişkinlik depresyonu için bir risk faktörüdür.


Ergenlik öncesinde depresyon ile birlikte dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu, ergenlikten sonra ise bu bozukluklarla birlikte anksiyete bozukluğu, madde kullanım bozukluğu, yeme bozukluğu, distimi ( hafif şiddette kronik depresyon) görülme oranı yüksektir.

Kız erkek oranı ergenlik öncesinde eşittir.Ergenlikten itibaren kızlarda oran artmakta ve erkeklerin iki katına çıkmaktadır.Çocuklarda prevalans (bu dönemde görülme oranı) % 0,4- 2,5 arasındadır.Ergenlerde ise % 0,4- 8 arasındadır.

Majör depresyonun yaklaşık %90’ı 1,5-2 yıl içinde düzelir.Yüzde onu uzar.İlk beş yılda % 70 oranında nüks görülebilir. Hastaların 20-40 ında manik depresif psikoz ( mani ve depresyon nöbetleri) görülebilir.


Depresyona yol açan etkenler

- Bazı hormonal değişiklikler, ( beyinde salgılanan bazı hormonların düzeylerinin az veya çok olması depresyonneden olabilmektedir.

-Genetik etkenler ( anne veya babada depresyon olması durumunda çocukta depresyon riski yüksektir. Hem annede hemde babada depresyon olması durumunda çocukta risk dahada yüksektir.

-Olumsuz ebeveyn çocuk ilişkisi, çocuğun ihmal edilmesi, sevgi şevkat gösterilmemesi, parçalanmış aile, yeterli başarıyı gösterememe, dışlanma, terk edilme, anne babanın ölümü, anne babanın boşanması, madde kullanımı, öğretmen ve arkadaşlar ile sorunlar yaşama, güvensizlik hissi, daha az sosyal destek, davranış bozukluğu, karşıt olma karşı gelme bozukluğu depresyon için risk faktörleridir.

- Bazı fiziksel hastalıklar ( ensefalit, enfeksiyöz mononükleoz, addison hastalığı, cushing hastalığı, hipotiroidizm, hipokalsemi, diabet, beyin içinde oluşan tümör, kanama ve tıkanmalar, üremi, anemi, sodyum ve potasyum azlığı, kullanılan bazı ilaçlar ) depresyona neden olabilir.

-Psikolojik nedenler.


Tedavi


Oyun terapisi

Bireysel psikoterapi,

Relaksasyon ve grup problem çözme terapisi,

Aile terapisi,

Grup terapisi,

İlaç tedavisi uygulanmaktadır.


.ALINTIDIR.