TRAVMATİK OLAYLARIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NELERDİR?

Travma kavramı bireyin ruhsal ve bedensel varlığını çok değişik biçimlerde sarsan, inciten, yaralayan her türlü olay için kullanılmaktadır. Örneğin ilk çocukluk yıllarında anne yitimi çocuk için ağır bir travmadır. Bu tür bir yitim çocuğu çok ağır biçimde etkileyebilecek akut bir travma olduğu gibi, yaşamın çok sonraki yıllarında da kendisini belli edebilen, derin izler bırakabilen süreğen nitelikte bir travmadır. Ağır travmatik olaylar arasında trafik ve uçak kazaları, deprem, sel gibi doğal afetler, ağır dayak, işkence görmek, tacize maruz kalmak gibi herkes için ağır stres olabilecek durumlar sayılabilir. (Öztürk, 2004)
Genelde bebeklik yıllarında insanın travmalara ve zararlı olaylara karşı bedensel savunma mekanizmaları işlemez. Çocuk travmanın bütün etkisin ve şiddetini yaşar. Çocukların anne babalarıyla ve sevgi ortamında büyümeleri en güzeldir. Bazen bu ortamda bile ailelerin bilinçsizliğinden dolayı istemeyerek de olsa minik bedenler bazı travmalara maruz kalırlar.
Bu travmalar çocukların o andan itibaren hayatlarının her dönemini etkileyecek olumsuzluklar doğurabilir. Bu sorunların psikolojik ve biyolojik boyutları olabilir. Genelde çocukların bir şey hissetmediği ve olayların farkında olmadığı şeklinde yanlış bir kanaat vardır. Daha anne karnında iken çocuğun dış dünya ile psikolojik etkileşimi başlar. Bundan dolayı çocuğun anne karnından itibaren travmatik olaylardan uzak kalması ve bu türlü olayları hiç yaşamamsı çok önemlidir Zaman olarak hayatın kısa ama çok önemli evresinde yani bebeklik döneminde insanın karşılaştığı olaylara tepkisi de elbette ki yetişkinlerden farklı olmaktadır. O minik canlı anne babası tarafından bir çok yanlış davranışa maruz kalmaktadır. Bu davranışlar bebeklerde travmatik yaşantıların oluşmasına ve psikolojik durumlarının bozulmasına neden olur.
Travmatik yaşantı bizzat çocuğa yönelik olabileceği gibi çocuğun şahit olduğu bir olay ile ilgili de olabilir. Travmatik yaşantı sıra dışı şiddetli hayatı tehdit edici kişiyi çaresiz bırakıcı ve oldukça sıkıntı vericidir. Travmaya neden olan olay ile birlikte bebekte bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir: yaşanan olayı tekrar tekrar hatırlama ve her defasında bu olayı yeniden yaşama, bu yaşama şekli, oyunlarla, rüyalarla, göz önüne gelen görüntülerle olabilir. Bebekte normal gelişim dönemi ve mevcut kişilik yapısından beklenmeyecek derecede hissizleşme belirtileri görülebilir. Daha önce olmayan bazı belirtilerin ortaya çıkması söz konusu olabilir. Bebeğin aşırı tedirgin olması; uyku bozukluklarının başlaması, yeme bozukluklarının görülmesi, dikkat toplamakta zorluklar, çabuk irkilme gibi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Yukarıda sayılan belirtiler, genelde travmadan hemen sonra yavaş yavaş görülmeye başlar. Bu belirtiler, travmadan aylar sonra bile olayı hatırlatan bir sebepten dolayı ortaya çıkabilir. Çocuğun bu durumu fark edildikten sonra yapılması gereken ilk iş öncelikle bir çocuk psikiyatristi ile irtibat kurulmasıdır. Ayrıca anne baba sevgi mesajları ile çocuğu güçlendirmelidir. Çocuğun travması ile ilgili oyun terapisi, psikoterapi (yaşa göre) gerekirse de ilaç tedavisi profesyonel uzman tarafından uygulanmalıdır.

ALINTI:::::::