Gelişme Engelli Çocuğumla En İyi Nasıl İletişim Kurarım?

Gelişme engelli çocuğu olan anne-babaların çoğu çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasiteye sahip olup olmadıkları konusunda kendilerini güvensiz hissederler. Bu doğaldır, ancak gelişme engelli çocukların da diğer çocuklar gibi ilgi, ilişki ve sevgiye gereksinim duyduklarını ve doğdukları günden itibaren anne-babaları ile ilişki kurabilecekleri ve karşılıklı iletişime girebileceklerini unutmamak önemlidir. Çocuk annesinin kalp atışını, anne-babasının kokusunu, yürüyüşünü ve sesini tanır ve onları diğer insanlardan ayırır. Bundan dolayı, çocuk en iyi anne-babası ile ilişki kurabilme ve karşılıklı ilişkiye geçebilme olanağına sahiptir. Kısacası gelişme engelli olsun ya da olmasın, tüm çocukların temel gereksinimleri aynıdır.

Çocuğun sinyallerine dikkat edin
Anne-babaların çocukları için bir anlam taşıyıp taşımadıkları konusunda emin olmayışlarının nedeni, genellikle, gelişme engelli çocukların anne-baba ile birlikte olmaktan duydukları memnuniyeti, anne-babanın beklentilerinden farklı şekilde göstermesidir. Örneğin, belki çocuk gözleriyle ilişki kurmayı başaramaz, ama birliktelikten kaynaklanan sevincini, annenin veya babanın sesini izlemek için başını çevirerek veya örneğin bacaklarıyla tekmeler atarak gösterebilir.

Gelişme engelli bebek veya küçük çocukların çoğu çok hassastır ve ilişki sırasında sık sık ara vererek dinlenme ihtiyacı duyarlar. Çocuk bunu örneğin başını başka yöne çevirerek, esneyerek veya başını göğsü üzerine bırakarak gösterir. Bu durumda anne-babanın, çocuk yeniden ilişki kurmaya hazır olduğunu gösterene kadar beklemesi önemlidir. Böylece birliktelikten her iki tarafın da memnun kalacağı bir karşılıklı iletişim kurulur.

Buna karşın çocuğun ara vermeye gereksinimi olduğunu gösterdiği halde anne-babanın ilişkiye devam etmekte ısrar etmesi durumunda, çocuk huzursuz ve ağlamaklı olur. Sık sık anne-babalar, çocuklarını teselli etmekte güçlük çektiklerini görürler. Bu durumda çocukların kol ve bacaklarını vücuduna doğru toplayıp hafifçe sallamak, yeniden dengeyi bulması için çocuğa yardımcı olabilir.

Gerginlik (stres)
Anne-baba çocuğun altını temizlerken, yıkarken veya beslerken çocuk mutsuz oluyorsa, bu, çocuğun dokunmadan dolayı gerginleşmesinden kaynaklanabilir. Çocuğun gergin olduğu kollarını iki yana açıp, parmaklarını ayırmasından, düzensiz nefes alıp vermesinden, hıçkırması veya cilt renginin değişmesinden anlaşılabilir.

Anne-baba olarak, insanın içinde, işi bir an önce bitirip çocuğun tatsız durumdan bir an önce kurtulması için acele etmek isteği doğar. Ancak, çoğunlukla anne-babanın çocuğun altını yavaş yavaş, sakin bir tempoda değiştirip, çocuk gerilme işaretleri gösterdiği zaman durması, birçok çocuğa daha fazla yardımcı olur.

Eğer çocuk çıplaksa, anne-baba çocuğun yeniden denge kazanmasına, üzerini bir örtü veya havlu ile örtmek suretiyle yardımcı olabilir. Çocuk vücutça hazır olduğunu gösterdiğinde durum yeniden devam ettirilebilir.

Karşılıklı ilişki, diyalog ve mutluluk
Anne-babanın çocuğun sinyallerine uyması durumunda, ilgi ve bakım anları, karşılıklı iletişim ve sevinçle dolu olanaklar taşır. Anne-babanın yüzü çocuğunkine yakın olduğu zaman, çocuk genellikle anne-babayı diyaloga davet eder. Önce çocuk bir ses çıkarır, anne-baba bu sesi tekrarlar, bekler ve çocuğa yeniden ses çıkarması için sıra verir. Çocuk ses çıkarır, anne-baba yeniden tekrarlar ve belki bu sefer sesini, çocuğun merakını çekecek şekilde biraz değiştirerek çıkarır. Bu biçimde çocuk ve anne-baba arasında sıra değiştirerek ve diğerinin yaptığını çıkış noktası alarak kurulan karşılıklı ilişki, iletişim ve dilin geliştirilmesi için temel oluşturur. Karşılıklı oyun, ses, yüz mimikleri ve hareketlerle kurulur.

İlişkiden duyduğu memnuniyeti her çocuk gülerek göstermez. Örneğin çocuğun yüzünde felç durumu olabilir ve dolayısıyla yüzünde mimik yapamayabilir. Bu gibi durumlarda çocuğun, mutluluğunu göstermek için ne yaptığını bulabilmek çok önemlidir.

Çocuklar çoğunlukla mutlu olduklarında kol ve bacaklarını ritmik şekilde hareket ettirir ve birçoğu değişik sesler çıkarır. Çocukla konuşmak ve çocuğun yaptığı şeye yorum getirmek ve kendimizin ne yaptığını veya ne yapacağımızı anlatmak da önemlidir. Çocuk her sözcüğü anlamasa dahi, hareketi anlar ve ritmi ve dilin melodisini öğrenir. Genellikle yavaş bir ses tonuyla konuşmak, mimik ve jestler yapmak bir avantajdır. Çocuk tepkileriyle, anne ve babaya, durumun eğlenceli olması için en iyi ne yapmaları gerektiğini gösterecektir.

Dünya giderek genişler
Çocuk en başında, en fazla anne-babaya ilgi gösterir, ama yavaşça ilgisi çevredeki diğer nesnelere doğru genişler. Önce ilgisi nesnelerin nasıl göründüğü, nasıl hissedildiği ve tadının nasıl olduğu konusuna yöneliktir. Sonra nesnenin nasıl kullanıldığı, nereden geldiği ve nasıl yapıldığı ilginç olmaya başlar. En sonunda çocuğu nesnenin neden böyle göründüğü ve başka şekilde olmadığı ve bunu kimin icat ettiği ilgilendirir.

Çocuk gelişme engelli olarak doğmasına rağmen, iletişime yönelik ilgisinin, yalnızca çocuğun kendi temposunda, ama diğer çocuklarınki gibi değişeceğini, unutmamak önemlidir.

Ortak bir dil kurulur
Anne-baba çocuklarının ilgisini ve merakını, çocuğun dikkatini izleyip, çocuğun baktığı şeyi işaret edip, ondan söz etmekle destekleyebilirler.

Çocukla birlikte birtakım şeyleri incelemek de iyi fikirdir. Anne-babaların çoğu küçük çocuklarıyla konuşurken kendiliğinden doğal işaretler (örneğin kendine çeki düzen vermek, yemek yemek) kullanırlar ve çocuk bunlara dikkat edip, kendi, anne-babası ile birlikte kullanacağı işaretleri keşfeder. Böylece çocuk ve anne-baba ortak bir dil kurar.

Çocukların çoğu resimli kitap okumaya, kendisinin ve ailesinin resimlerine bakmaya ilgi gösterir. Bu bağlamda, çocukların söyleyebildiklerinden çok daha fazla sözcüğü anlayabildiğini unutmamakta yarar vardır.

Profesyonel yardım yararlı olur mu?
Çocuğun konuşma ve davranış terapisi alması gerekebileceğini düşünen anne-babalar profesyonel yardım arar.

Profesyonel yardım almak gerekli ve yararlı olabilir ancak anne-babanın çocuğun yaşamında en önemli kişiler olduğunu ve çocuğun en fazla bağlı olduğu ve en fazla iletişim kurmak istediği insanların anne-baba olduğunu unutmamak gerekir.

Bu bakımdan, çocuğun potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmesi, gelişim olanaklarının belirlenmesi ve buna uygun çözümlerin üretilmesi için uzman ve aile işbirliğinin sağlanması çok önemlidir.

Aynı zamanda anne-baba, çocuğu en iyi anlayan ve içgüdüsel olarak onun sinyallerini en iyi yakalayan kişilerdir. Çocuğun sinyallerini yorumlamak, birliktelik ve oyun için fikir almak amacıyla profesyonel rehberlik almak, anne-baba için karşılıklı ilişki ve iletişimi destekleyen bir yardım olabilir.

Aynı zamanda anne-baba ve çocuğun alternatif ve destekleyici konuşma biçimleri öğrenmeye ihtiyacı olabilir. Burada konuşmak için işaret veya değişik resimli semboller söz konusu olabilir.

Birçok çocuk aynı zamanda oyun ve iletişim için değişik teknolojik yardımcı araçlardan fayda sağlar ve uzmanlar çocuğa en uygun aracın belirlenmesinde yol gösterici olur.

.ALINTIDIR.