Çocukta İstenmedik Davranışları Düzenleme Yöntemleri


Yetişkinler olarak hepimiz çocukların istediğimiz gibi davranışlar sergilemesini tercih ederiz. Doğru olduğuna inandığımız konular üzerinde çocuklara baskı yaparız ve bizim istediğimiz gibi davranmalarını sağlamaya çalışırız. Çünkü doğru nesneldir ve herkesin yeniden keşfetmesi gereksizdir. Çocuğun yanlışları deneyerek zaman kaybetmesindense bizim söylemlerimiz ve yönlendirmelerimizle kısayoldan doğruyu bulması daha kolay ve zahmetsizdir. Bu olay her ne kadar masum ve iyi niyetli gözükse de iletişimi engelleyen bir yaklaşımdır. Özellikle çocuklarla girilen bu tür dialoglar karşılıklı anlayamamazlıklara ve krizlere yol açar.

Sözel iletişimin tıkandığı noktalarda çocuklar istenmedik davranışlarla kendilerini ifade etmeye başlarlar. Vermek istedikleri mesajları, isteklerini bize anlatamadığını gören çocuk çeşitli davranış problemleri göstermeye başlar. Bu nedenle davranış problemi olan çocuğun davranışlarını değiştirmesi için yollar aramadan evvel, davranışın nedenini ortaya çıkarıp bu nedeni masaya yatırmalıyız.

Emre, her yemek saatinde yemeğini yememek için problem çıkaran 5 yaşında bir çocuktu. Yemek yeme problemi uzun zamandır devam ettiği için kilosu ve boyu normal gelişiminden geriydi. Bu da annesini daha çok üzüyor ve yemeğe daha çok zorlamasına yol açıyordu. Annesi oğlunun yemek yemesi için yemek saatlerinde türlü şakrabanlıklar yapıyor, televizyonda reklamları açıyor, menüsünü sevdiği yiyeceklere ayırıyor ve yemekleri çocuğun hoşuna gidebilecek şekillerde hazırlıyordu. Bütün bu uğraşlara rağmen Emre yemek saatlerinde annesinin beklediği davranışları göstermiyor, tabağındaki yemeğin bir kısmını bin nazla, bir saatte yiyordu. Annesi Emre ‘nin yeme problemini bildiği bütün yöntemleri deneyerek, arkadaşlarından destek alarak, okula gidip bizzat besleyerek çözmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştı. Annesiyle birlikte, Emre ‘ den annesinin yemek yedirdiği tavşan resmi çizmesini istedik ve Emre küçük bir tavşana zorla, dev bir muz yedirmeye çalışan büyük bir tavşan çizdi. Resmi bittiğinde bize anlatmasını istedik ve Emre küçük tavşancığa annesinin çok büyük yiyecekler yedirdiğini bu yüzden küçük tavşancığın zıplayarak kaçtığını söyledi. Ayrıca küçük tavşanın annesinin rejimde olduğu için hiç yemek yemediğinden ve tavşanların muz değil havuç yemesi gerektiğini oysa annesinin faydalı olduğu için muz yedirmeye çalıştığını anlattı.

Çocuklar neden istenmedik davranışlar sergilerler ?

- Kendilerini ifade etmek için.
Sözel yolla isteklerini ifade etme zorluğu yaşayan, ebeveynleri tarafından anlaşılamayan çocuklar saldırganlık, alınganlık, hassaslık gibi davranışlar gösterebilirler.

- İlgi çekmek için.
Çocuklar ilk doğdukları zaman dünyanın kendileri için varolduğunu ve herkesin kendi varlıkları için dünyada olduklarını düşünürler. Örneğin yeni doğan çocuk annesinin memesini kendi parçası olarak algılar ve istediği zaman verilmeyince sinirlenir. Bu egosantrik düşünce yaş ilerledikçe azalsa da, ilgiye her zaman ihtiyaç duyarlar ve kendileriyle ilgilenilmesi için dikkat çekici hareketler yaparlar. İlgi çekmeye çalıştığında başarılı olan, ebeveynleri tarafından geri bildirim alan çocuklar bunu rahatlıkla kullanırlar. “ Bugün geç yatmama izin verirsen yemeğimi yerim, yoksa yemem.”
Yemek yemesi için baskı gören, karşılığında ödüllendirilen ya da cezalandırılan çocuklar bunu kullanır.

-İntikam almak için.
Çocuklar istemediklerini yapmaya zorlanırlarsa, istedikleri davranışları yapmada engellendiklerinde, adına intikam diyebileceğimiz karşı tepkiler verirler. Zorla uyutulmaya çalışan çocuğun uyumamak için direnmesi, uyemek yedirilmeye çalışılan çocuğun üstüne dökmesi, altını ıslattığı için azarlanan çocuğun yapmaya devam etmesini örnek olarak verebiliriz.

- Yetersizlik hissettikleri zaman.
Herhangi bir konu için “ Sen bunu yapabilir misin ? “ diye bir çocuğa sorduğunuzda, tereddüt etmeden; “ Yaparım. “ cevabı alırsınız. Çocuklar küçük yaşlarda da olsalar her şeyi yapabileceklerine inanırlar. Küçücük boyuyla kocaman sandalyeyi kaldırmaya çalışan, kapı koluna boyu yetmezken açmaya kalkan pek çok çocuk görmüşsünüzdür. Kendilerine olan bu yüksek güvenleri sarsıntıya uğradığında çocuklar kendilerini kötü hissederler ve duygusal ağırlıklı olan davranış problemleri gösterebilirler.

- İnatlaşmak için.
Yaradılışları gereği dünyayı egosantrik algılayan çocuklar, erken dönemlerde egosantrik yapılarına gelebilecek herhangi bir saldırı için oldukça inatçı davranırlar. Özellikle erken çocukluk döneminde çocuğun inatçılığını kamçılayacak davranışlardan uzak durmak, çocukla inatlaşmamak gerekir. Yemeğini yemeyeceğini söyleyen çocuğa, tekrar tekrar yemesi gerektiği söylenirse, yememe hali, inatçılık davranışıyla pekişmiş olur.

İstenmedik Davranışları Değiştirme

- Çocuğun iyi alışkanlıklar geliştirmesine destek olun.
Çocuğun yaptığı hataların ardından düzeltme yoluna gitmekten ziyade, çocuğun olumlu davranışlarını pekiştirmek istendik davranışlarımın kazanılmasında daha etkili bir yöntemdir. Olumlu davranışları karşısında çocuğa gösterilen olumlu davranışlar ve taktirler çocuğun yaptığı olumlu davranışı pekiştirmesini sağlar. Oynadıktan sonra oyuncaklarını toplamaya başlayan çocuğa; “ Oyuncaklarını toplayabilmişsin, odan çok düzenli görünüyor.” gibi sözel pekiştireç kullanılması, çocuğun her oyun oynadıktan sonraki oda toplama davranışını pekiştirecektir.

- Olumsuz davranışın sebebini araştırın.
Bazen çocuklar davranış bozukluklarının altında bir sorunlarını gizlerler. Dolayısıyla gizlenen sorunu göz ardı ederek yapılan davranışa kanalize olmak, çocuk tarafından ebeveynlerinin onu anlamadığı ve sorununu çözemedikleri şeklinde algılanacaktır. Bu da çocuğun daha saldırgan olmasına, ebeveynlerine karşı güven kaybı yaşayarak öfke duymalarına neden olacaktır. Bu yüzden ebeveynler çocuğun her yaptığı olumsuz davranış karşısında, davranışı değerlendirmeden önce davranışın nedenini saptamaya çalışmalıdır.


Batuhan 4 yaşında anaokuluna giden bir çocuktu. Anaokulunda çok eğlenmesine, öğretmenini ve okulunu sevmesine rağmen, sabahları okula bırakılırken ağlıyordu. Bu ağlama krizleri evden ayrılmadan başlıyor ve okula bırakıldıktan sonra 10 dakika kadar devam ediyordu. 1 ay geçmesine rağmen sorunu çözemeyen anne baba ve okul yetkilileri yaptıkları inceleme sonunda Batuhan’ nın okulda unutulacağı korkusu yaşadığını öğrendiler. Ve bunun hiçbir zaman olmayacağı konusunda çocuğu ikna ettiler. Bir hafta gibi kısa bir süre sonra Batuhan okula ağlamadan gelmeye başladı.

- Seçenek sunun.
Çocuklar isteklerine çoğu zaman gem vuramazlar. Böyle zamanlarda inatlaşmak onlar için spontan gelişen bir davranıştır ki, bu da ebveynle arada kriz yaşanmasına sebep olur. Bunun yerine ebeveyn çocuğa gerçekleştiremeyeceği isteklerin yerine başka bir seçenek sunarsa, çocuğun dikkati kolaylıkla sunulan yeni seçeneğe dönecek ve sorun çözülecektir. Alış veriş merkezinde oyuncak görüp, alınması için tutturan çocuğun ilgisi, çocukla inatlaşma dialoğuna girmeden, oyun parkı ya da sevdiği bir başka etkinliğe çevrilebilir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta sunulan seçeneğinde çocuk için cazip olması ve sunuşu yaparken çocuğu heyecanlandırmaktır.

- Olumsuz duygular karşısında duygularınızı ifade edin.
Olumsuz davranış gösteren çocuğun cezalandırılmadan”ziyade bu davranışı karşısında karşı tarafta neler uyandırdığını bilmeye ihtiyacı vardır. Bu hem onun davranışının sonuçlarını görmesine, hem değerlendirmesine hem de erken yaş döneminde en büyük komplikasyonlardan biri olan inatlaşarak krize yol açma durumunun oluşmamasına neden olur. Oyuncaklarını toplamayan çocuğa ; “ Oyuncaklarını sen toplamadığın zaman ben toplamak zorunda kalıyorum. Bu benim işlerimi yapmamı engelliyor. İşerimi yetiştiremediğim içinde sinirleniyorum.” gibi bir ifade kullanılabilir.

- Çocuğunuzu okşayın.
Hangi anne babaya sorsanız çocuğunu çok sever ve onun için canını bile verir. Sevgi, dozu ayarlandığında en iyi disiplin yöntemlerinden biridir. Sevilmek önemli bir duygusal ihtiyaçtır ve sağlıklı yaşam için, yeme içme gibi mutlaka karşılanması gerekir. Çocuklar sevilmek, güvende olmak isterler. Çocuğunuzu elbette seviyosunuz ancak sevginizinde bir kalitesi olduğunu unutmayın. Söylenmemiş ya da az söylenmiş sevgi, söylenmişe, okşanmamış sevgi okaşanmışa göre daha kalitesizdir. Çocuğunuza içtenlikle onu sevdiğinizi söyleyin sık sık. Saçlarını, vücudunu gözlerinin içine bakarak okşayın. Sevgi açlığımızı doyuran ya da koşulsuz seven kişilere daha duyarlı davranırız. Onları kırmaktan çekiniriz. Bu çocuklar içinde geçerlidir. Çocuklar kendilerini sevdiklerini hissettikleri kişileri severler ve sözlerini dinlerler.



Elif KOCA