BEDENSEL ENGELLİ ÇOCUĞUMA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİM?

Bütün düzeltmelere rağmen iskelet, sinir sistemi, kas ve eklemlerinden eğitim-öğretim çalışmalarında yararlanamayacak ölçüde sakatlanmış olan kişilerdir.

Bedensel Engellerin Nedenlerini beş grupta incelemek mümkündür.
1. Doğuştan olan nedenlere bağlı bedensel özürler
2. Bulaşıcı ve ateşli hastalıklar sonucu oluşan bedensel özürler
3. Metabolizma bozuklukları sonucu oluşan bedensel özürler
4. Çeşitli kazalar
5. Karışık ve çeşitli nedenlerdir. (Enç,1987)

Engelli Bireyler Ve Aile
Anne-babalar kendilerine, eşlerine, tüm insanlara öfke duyabilir. Bu durum milyarlarca insanın içinde neden kendilerini ve onların çocuklarını bulmuştur? Bu kendilerine verilen bir ceza mıdır? Eğer cezaysa, suçları nedir? Anne-babalar olan biteni, bu durumun nedenlerini anlamaya çalışır. “Suçlama / suçlanma ve keşke”ler başlar. Kendilerini, eşlerini, sağlık çalışanlarını suçlayabilirler. “Keşke, hamilelikte bir tek sigara bile içmeseydim.”, “Keşke hamilelikte daha sık kontrole götürseydin.”, “Keşke ona vurmasaydın.”, “Keşke rahatsızlandığında hemen hastaneye götürseydik.” Bu “keşke”ler ve “suçlama”lar yaşadıkları suçlanma duygusunu azaltmaya yardım eder. Bu süreçte anne-babalar çocuklarının durumundan utanabilir, çevredekilerin kendilerini suçlayacağından ya da çocuklarına karşı olumsuz tutum göstereceklerinden çekinebilirler. Kendilerini ve çocuklarını eve kapatabilirler. Anne-babalar kabul etmeseler de ortada bir sorun vardır ve doğum öncesindeki düşlerinin gerçekleşmesi tehlikeye girmiştir. Bu tam anlamıyla bir düş kırıklığı yaratır. Kayıp duygusu, geleceğin belirsizleşmesi, sıkıntı, ruhsal acı, çaresizlik, ne yapacağını bilememe, benlik saygılarında düşme yaşarlar. Sonuçta toplumsal ilişkilerde azalma, klinik olarak depresyon ortaya çıkabilir. Aileler bu duygu ve düşünceleri yaşarken ve durumu anlamaya çalışırken yavaş yavaş gerçeği kabul etmeye başlarlar. Engellilik hakkında daha çok bilgi sahibi olmuşlar; korkuları, endişeleri, ümitsizlikleri ve olumsuz duyguları azalmaya başlamıştır. Çocuklarının durumunu anlamaya daha hazır duruma gelmişlerdir. Çocuklarına yardım etmek, engeliyle baş etmesini ve yaşamını normal biçimde sürdürmesini sağlamak isterler. Yardım alabilecekleri tüm kişi ve kurumları öğrenirler, ararlar, artık işbirliğine hazırdırlar. Görüldüğü gibi, bu süreç çok zorlu ve uzun bir süreçtir. Bu sürecin kısaltılması ve hafif düzeyde atlatılmasında, ailelere engel yaratan durumun kim tarafından, nerede, nasıl söylendiği önemlidir. (Doğan,2007)

Ailelere Öneriler;
· Engelli bir çocuk için erken teşhis çok önemlidir. Zaman kaybedilmeden hem sağlık hem de eğitim önlemleri alınmalıdır.
· Çocuğun olduğu gibi kabul edilmesi ileride karşılaşılacak sorunların üstesinden gelinmesinde atılacak önemli bir adımdır. Çevrenizdeki insanların tepkileriyle, meraklı bakışlarıyla karsılaşacaksınız. Çocuğunuzun kabulü bütün bu tepkilerden daha az etkilenmenize yardımcı olacaktır. Ve siz çocuğunuzu kabullenmiş bir anne-baba olarak çocuğunuzu topluma daha kolay kabul ettirirsiniz.
· Çocuğunuzu sosyal ve fiziksel ortamlardan kısıtlamayınız. Onu eve kapatmayınız. Parka götürün , ev gezilerine götürün. Birlikte sokağa çıkıp yürüyün Ona çevreyi tanıtın, anlatın. Sorularına cevap verin, yüz defa da sorsa cevap verin.
· Çocuğunuzdan beklentilerinizi özür ve özelliklerine göre ayarlayın. Normal bir çocukla karsılaştırıp ayni görevleri beklemeyiniz.
· Ondan yapamayacağı bir davranışı veya beceriyi istemeyiniz. Onun sınırlarını zorlamanız aşırı yüklenmeniz kendine güvenini sarsabilir ve başarısızlık duygusuna kapılarak içine kapanmasına sebep olabilir.
· Çocuğunuzu aşırı korumayınız. Tüm ile bireyleri çocuk için özveride bulunmaya hazırdırlar, muhakkak özveride bulunulacak çocuk korunacak ama bunun da bir sınırı vardır.
· Çocuğunuzun yapması gereken beceri, davranış ve gereksinimleri çocuğa fırsat tanımadan aileden herhangi biri yerine getirmemelidir. Ona fırsat verilmelidir.
· Öğretilmek istenilen herhangi bir konuda ilk önce aileden birisinin model olması gerekir. Yine yapamıyorsa sözel yardım ve fiziksel yardım yapılmalıdır.
· Çocuğunuzun tek başına bir şeyler yapmasına izin veriniz. Çocuğunuzun bir işi yapıp o işi başarmadaki başarı hissini tatmaya ihtiyacı vardır.
· Çocuğunuza tutarlı davranmalısınız. Annenin, çocuğun yapmasına izin vermediği bir davranışa baba da izin vermemelidir. Ayrıca söz verdiğiniz bir şeyi muhakkak yerine getirmelisiniz. Bu çocuğunuzun size karşı güvenini sarsacaktır.
· Çocuğunuz bir davranışı yapamıyordu zamanla yapmaya başladıysa” Yeter ki yapsın da nasıl yaparsa yapsın demeyin.”
· Çocuğunuzun sizinle bağırmadan, yaramazlık yapmadan konuşmasını istiyorsanız onunla ihtiyacı olduğu zamanlar ilgilenin. Eğer bu ilgiyi göstermezseniz etrafını dağıtmaya başlayacak ve huzursuzluk yaratacaktır. Bunun üzerine ilgilenirseniz de sizinle her konuşmak istediğinde aynı şeyi yapacaktır.
· Diğer engelli çocukların aileleri ile bir araya geliniz, duygularınızı düşüncelerinizi paylaşınız. Bilgi alışverişinde bulunarak rahatlayabilirsiniz.
· Çocuğun içinde bulunduğu engel türü hakkında bilgi edinin. Bu sayede çocuğunuza nasıl davranacağınızı nasıl yardımcı olacağınızı, çocuğun yapmış olduğu farklı davranışların kaynağını ve gelişim seyrini daha iyi kavramış olacaksınız.
· Engelli olan çocuk illa ki sizin çocuğunuz olmayabilir. Çevrenizde bir başkasına veya yakınınıza ait bir ailenin çocuğu olabilir. Onları yadırgamamalı ve onun da ilk önce bir insan olduğunu unutmadan özellikle acımadan ilgilenmeli çünkü yarın sizinde böyle bir çocuğunuz olabileceği ihtimalini göz ardı etmemelisiniz.
· Çocuğa verilecek ceza ve ödülde dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Eğer çocuğunuzu ödüllendirecekseniz ona hangi davranışından dolayı ödül verdiğinizi muhakkak belirtiniz. Ceza verdiğinizde de niçin, hangi davranışından dolayı cezalı olduğunu ona söyleyiniz.
· Çocuğunuza asla fiziksel ceza vermeyiniz.(Yıldırım,2007)

ALINTI