Bulutlar geçiyor: Piraye, Piraye, diye...(nazım hikmet ile piraye hayatı)


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

Bulutlar geçiyor: Piraye, Piraye, diye...(nazım hikmet ile piraye hayatı)

  • #1
    ichiil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.Mart.2010
    Nereden
    iskenderun
    Mesajlar
    1,287
    @ichiil



    Bulutlar geçiyor: Piraye, Piraye, diye...(nazım hikmet ile piraye hayatı)





    Çağımızın en büyük aşklarından biridir Nâzım ile Piraye'nin aşkı. Büyük bir mutluluğun sevincin, birbirini anlamanın şarkısıdır. Nâzım tutkunun sesi, Piraye bağlılığın şiarıdır. Böylesine ilişkiler, parmakla gösterilecek kadar azdır yeryüzünde. Üstelik birlikteliğin büyük bir bölümü Nâzım'ın içerde olmasından dolayı ayrılıktır. Büyük bir ayrılık. Ama bu ayrılık aslında büyük bir aşkın da adı olmuş, Nazım'ın dizelerinde dile gelmiştir...

    Piraye, Nazım'ın "ela gözlü" Piraye'si. Bir dehanın esin kaynağı olmuş bir kadın. Gerçek bir kadın. Bir dünya şairinin yüzlerce, sayfa şiir yazdığı sevdalısı...

    Piraye'nin yaşamıyla ilgili pek bir şey yazılmamıştır (kuşkusuz yazılmasını istememiştir) yalnızca Nazım'ın eşi olarak geçer. Bir iki kaynakta, bir iki küçük bilgi yer alır.

    Ne var ki Nazım'ın yazdıklarına baktığımızda Piraye'nin sıradan bir eş olmadığı ortadır. Şairin esin kaynağı olduğu kadar, yaşam yoldaşı, yol göstericisi de olmuştur çoğu zaman. Yalnızca varlığı bile, şaire içerde büyük bir ümit vermiştir. ("Seni düşünürken gençleşiyorum.")

    Nâzım'ın Piraye'ye yazdığı mektuplar, bunun en güzel göstergesidir. Nâzım, Memet Fuat'a yazdığı mektuplarda annesi Piraye'ye. İlişkin düşüncelerini şöyle dile getirir:

    "Anneni tanıyıncaya kadar, muhteva meselesinde bir bakıma sekterdim. Mesela, insanlar arasındaki sevda münasebetlerini yazmadım. Anneni tanıdıktan sonra onun yaratıcı tesiriyle bundan da kurtuldum. Bir sevda şiirini, ama sahici bir sevda şiirini, bir kavga şiiri kadar seviyor ve sayıyorum."
    "Benden uzak, fakat yeryüzünün en akıllı ve en büyük kadınına yakın yaşadım. Beni adam eden, beni insan eden kadının tesiri yaratıcıdır."
    "Anana söyle sana yardım etsin, onun zevkine yüzde yüz güvene bilirsin. Şahsen ben en büyük yol gösterici münekkidim olarak onu tanırım."
    "Anneni daha sık görmeni istiyorum. Bak, bir daha tekrar edeyim, şahsen benim üstümde, iyi kötü bazı eserler verebildimse onların üstünde annenin selim zevkinin, dürüst aklının, pırıl pırıl karakterinin çok ama pek çok tesiri olmuştur. Sanat eserinin halisini sahtesinden ayırt etmekte onun kadar becerikli ikinci bir insana daha rastlamadım dersem inan. Bundan dolayı yazdığın her şeyi mutlaka ona oku. Hatta hikâye, şiir ve sair tarzlarda yazmayı düşündüğün yenilikler varsa bunları ilkönce onunla münakaşa et. Şunu bil ki, o her hususta, yalnız sanatta değil, her hususta sana en doğru, en iyi ve en soyluyu gösterebilecek biricik insandır."

    Piraye, Nâzım'ı sevdikten sonra, onun çilesine ortak olmuş, bundan da hiç yüksünmemiş, hiç şikâyet etmemiştir. Tersine Nâzım'ı içerde sevgiyle, şefkatle beslemiştir. ( Nazım bir mektubunda şöyle yazar: "Sana mektup yazarken öyle içli bir çocuk oluyorum ki, mütemadiyen nazlanmak, sızlanmak istiyorum!..)

    Piraye, yol gösterici bir "eleştirmen" olmuştur. Nazım, içerden gönderdiği şiirleriyle ilgili ısrarla Piraye'nin görüşlerini yazmasını istemiştir. Piraye onun en iyi "eleştirmeni"dir. Piraye'nin yazdığı mektuplarda öylesine şiirsellikle doludur ki, Nazım'ın o dönem yazdığı şiirlerde bu mektupların büyük etkisi vardır.

    Nazım'da Piraye'nin yaratıcılığını mektuplarında sık sık dile getirmiş, Piraye'nin görüşlerinden kendini yoksun bırakmamasını istemiştir. Kuşkusuz her dehanın yanında, arkasında bir eş vardır. Piraye dehanın arkasında, yanında olmakla birlikte onun yüreğindedir de.

    Piraye'yi yalnızca Nazım'ın eşi olarak bilmek bence, Piraye'ye yapılacak en büyük haksızlıktır. Yeryüzünde böylesine kadınlar hiç kuşkusuz yok değildir. Insanın aklına hemen Salome gelir. Döneminin birçok sanatçısının esin kaynağı olan özellikle de Nietzsche'yi, Rilke'yi; Freud'u etkileyen, onların "eleştirmeni" olan Salome.
    Nâzım içerde durmadan çalışıyor, şiir kitapları tasarlıyor, yazıyor ve bunları Piraye'ye göndererek, hemen okumasını istiyor ve Piraye'nin görüşlerini merakla bekliyor:

    "Bu sana yazdığım dördüncü şiirdir: Yalnız birinden bahsettin. Öteki üçünü beğenmedin mi yoksa? Lütfen her dördü hakkında fikrini yaz. Daha doğrusu son üçü hakkında. Çünkü birincisini beğendiğini söylemiştin"

    Piraye, Nâzım ile ancak dört beş yıl birlikte yaşayabiliyor. O da baskılar, gözetlemeler, duruşmalar, izlenmeler ve parasızlıkla geçen yıllar. On-on iki yıl ise Nâzım içerdeyken Piraye, direnç, ve sadakatle bekliyor. Nâzım'a yazıyor. Henüz bu mektuplar yayımlanmadı, bilemiyoruz. Ne var ki, Nâzım'ın yazdığı yanıtlardan, bu mektupların bir "sanatçı"nın elinden çıktığını anlıyoruz. Nitekim Nâzım da bu mektupların, içerde yazılan birine verdiği gücün dışında edebi bir kimliği olduğunu, hatta şiirsel bir söylemi olduğunu sık sık yineliyor ve bu mektupları şiirleştiriyor.

    Piraye, alçak gönüllüğüyle buna karşı çıkıyorsa da Nâzım'ı durdurmak olanaksız (Örnegin, Memleketimden İnsan Manzaraları'ndaki "Ayşe'nin Mektupları".)

    "Büyük şair, üstadım, sevgili karıcığım,
    Tanıdığım bütün insanIar arasında ne senin büyüklüğünde bir şair, ne de senin kadar şiirden anlayana rastlamadım. Mektubunun başına koyduğun satırlar edebiyatı nasıl en mahrem tarafından anladığını gösteriyor."
    "Senin mektupları tasnif ettim ve şiire geçirmeye başladım, biraz sonra sana bir iki çeşidini yollarım. Tabii, ve maalesef, sendeki tazeliklerini kaybediyorlar; ama ne de olsa benim hiçbir zaman yazamayacağım kadar güzel şiiler oluyorlar."
    "...edebiyatla hayatı birlik halinde gören sezgine bir kez daha hayran oldum."
    Piraye'ye yazılan mektuplar (Nâzım ile Piraye) ile Nâzım'ın 1932 ile 1948 yılının sonlarına kadar yazdığı şiirler bu büyük birlikteliğin en güzel tanıklarıdır. Özellikle Türk şiirinde çok özgün bir yeri olan Piraye için Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri:
    "Saat 21 oldu mu artık yalnız seni düşünüyorum. Bu, öteki zamanlarda seni düşünmediğim manasına gelmesin. Fakat saat 21'den sonra senden başka hiçbir şey düşünmüyorum ve 21 ile 22 arasında bir saat sana şiir yazıyorum. Bunların adını `Piraye için yazılan saat 21-22 şiirleri' koydum."

    Nâzım Hikmet'in ve Türk edebiyatının en büyük yapıtlarından biri olan Memleketimden İnsan Manzaraları'nı Piraye'ye ithaf etmesi, büyük şairin yaşamında Piraye'nin ne kadar önemli olduğunu gösterir. Gerçi önem sözcüğü burada yetersiz kalıyor. Çünkü Piraye, onun için özellikle de hapisteyken tikel ve genelin somutlaşmasıdır. Yani Nâzım, Piraye kişiliğinde aynı zamanda yaşamı ve insanlarını sever. Yani Piraye o derece önemlidir:

    Hatice, Piraye, Pirayende.
    Doğum yeri neresi,
    Kaç yaşında,
    sormadım,
    düşünmedim
    bilmiyorum.
    Dünyanın en iyi kadını,
    dünyanın en güzel kadını
    Benim karım.
    Bu bahiste
    Realite umrunda değil...
    939'da İstanbul'da tevkifanede başlanıp
    ....................... biten bu kitap
    ona ithaf edilmiştir.

    Kuşkusuz bir Don Kişot'tur Nazım Hikmet, ama o ne kadar Don Kişot'sa onun yaşamını koşulsuz özveriyle kabullenen Piraye de çağımızın nadir Don Kişot'larındandır:

    "Sana ve bana gelince, biz ikimiz de birer Don Kişot'uz, kendinden önce başkalarını düşünen, güzelin, iyinin, haklının hasretini çeken -ama mazide değil de istikbalde, meseleyi ruh haleti bakımından pek değiştirmez- birer Donkişot. Dünyanın geçmiş ve gelecek güzellikleri, gençlikleri ölümsüz Donkişot'ların, hiç değilse yüzde yirmibeş nispetinde, yürek kanlarının ışığıyla parlamaktadır, işte benim canım Donkişot karıcığım... benim, Nazım Hikmet Donkişot'un karısı Piraye Konkişot'um, işte böyle."

    İçerdeyken Don Kişot üzerine yazışmalar, Piraye'nin Don Kişot ile ilgili değerlendirmesi üzerine Nazım " Don Kişot" adlı şiirini yazar, Piraye'ye gönderir ve şiir için şu notu düşer:

    "Dedim ya Piraye Hanım, bu Don Kişot, senin tarif ettiğin ve anladığın Don Kişot'un ancak bir silik gölgesidir, kusurunu, zaafını, senden gelen kaynağının kuvvetine bağışla."

    Mavi gözlü dev, ela gözlü bir kadın sevdi; yeryüzünde böylesine bir sevgi görülmedi, ela gözlü kadın onun şiirini kaynağı, yüreğinin coşkusu oldu; mavi gözlü dev ela gözlü kadına deliler gibi, Ferhat gibi sevdalandı ve bu dünyadan Piraye de geçti. Sessiz ve alçakgönüllü. Piraye, önemli bir kadındı. Dünyadaki yaşayan öteki "sezsiz" kadınlar gibi önemliydi: Andreas-Salome, Frida Kahlo, Jesenska Milena, Camilla Claudel, vb.
    Piraye büyük bir insandı. Nazım'ın eşi, sevdalısı olduğu için değil, "Nazım ile Piraye" aşkının öznesi olduğu için de değil; kendisi olduğu için, Hatice Piraye Pirayende olduğu için büyük bir insandı.



    Nazım ile Piraye 1930'da tanıştılar. "Mor Menekşe, Aç Dostlar ve Altın GözIü Çocuk" Nazım'ın Piraye için yazdığı ilk şiirdir. Ama bu tanışma hemen evliliğe yönelmedi. Piraye'nin ilk kocası Vedat Örfi'den, biri kız (Suzan), biri erkek (Memet), iki çocuğu vardı. İkinçi kocasını yüreğiyle değil, aklıyla seçmek istiyor, birini dedelerine bırakmak zorunda kaldığı çocukları için kaygılanıyordu. Özlediği gösterişsiz, ama rahat bir hayat, bahçesinde ebruli hanımelleri açan küçük bir evdi. "Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımmelleri" ile "Bir Ayrılık Hikâyesi" bu dönemdeki çekişmelerin ürünü şiirlerdir. "Mavi Gözlü Dev"in başına ters düşen son bölümü Nazım ile Piraye evlenmeye karar verdikleri zaman yazılıp, şiire sonradan eklenmiştir.

  • #2
    Kübra AKÇİMEN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Haziran.2009
    Nereden
    umut şehrii
    Mesajlar
    16,879
    @Kübra AKÇİMEN







    BİLMEDİĞİM BİLGİLER Dİ TEŞEKKÜRLERR

  • #3
    ichiil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.Mart.2010
    Nereden
    iskenderun
    Mesajlar
    1,287
    @ichiil







    Alıntı umudışığı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    BİLMEDİĞİM BİLGİLER Dİ TEŞEKKÜRLERR
    RİCA EDERIM CNM

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Piraye'yi okuma gafletine düşmek
      Konu Sahibi Raskolnikov Forum KİTAP-DERGİ
      Cevap: 2
      Son Mesaj : 28.Ağustos.2011, 23:28
    2. Sev Bakalım-Nazım Hikmet
      Konu Sahibi DarkMagic Forum ŞİİRLER-YAZILAR
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 15.Eylül.2010, 19:26
    3. SENİ DÜŞÜNMEK / Nazım Hikmet
      Konu Sahibi Gülşah MUTLU Forum ŞİİRLER-YAZILAR
      Cevap: 5
      Son Mesaj : 17.Haziran.2010, 21:30
    4. BEN(nazım hikmet)
      Konu Sahibi ichiil Forum ŞİİRLER-YAZILAR
      Cevap: 2
      Son Mesaj : 08.Mayıs.2010, 15:47
    5. Nazım Hikmet anılacak
      Konu Sahibi Ayşe Turan BAL Forum YAZARLAR VE ŞAİRLER
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 09.Ocak.2010, 01:58

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş